Cemil Tugay: İzmir’in sorunlarını çözmek için sahadayız, siyaseti şehir için yapıyoruz

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir’in geçmişten bugüne yaşadığı sorunlar, mali disiplin, işçi eylemleri ve şehir planlaması konularını detaylı şekilde değerlendirdi. Başkan Tugay, belediyecilik anlayışını, merkezi hükümetle kurduğu ilişkileri ve şehir için hayal ettiği vizyonu açıklarken, İzmir’in geleceğine dair kritik mesajlar verdi.

Tugay, geçmiş belediye başkanlarının uygulamalarına dair olarak “Asfalt Osman, yaptığı asfaltlarla hafızalarda kaldı. Ancak Kordon ve diğer bölgelerdeki bitişik nizam yapılaşmanın sorumlusu o dönemin yönetimiydi. O zamanlar bunun şehre verdiği zararı görememişler. Gecekondular yapılırken gerekli iradeyi koyamamış olmaları da büyük bir eksiklikti. İnsanlara daha uygun şartlarda konut sağlanabilirdi” dedi. Başkan, İzmir’in her yerinin artık rant alanı olduğunu, geçmişte dağ ve taşlık alanlara yapılan yapılaşmaları düzeltme çabalarının sürdüğünü söyledi.

Mali tabloya ilişkin Tugay, “Mali disipline çok önem veriyoruz. Kaybedilen yıllar var, ama pozitif seviyeyi yakalayana kadar disiplinle çalışmak zorundayız. Personel açısından yükümüz var; gereksiz alımlardan kaçınıp, etkili çalışmayanları görevden uzaklaştırıyoruz” ifadelerini kullandı.

İşçi eylemleri ve Kordon’da temizlik

31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası işçi eylemleri ve grevler, Tugay için kırılma noktalarından biri oldu. Başkan, “Kordon’da otururken çöpleri gördüm ve şehrin merkezinde bırakmamaya karar verdim. Sendika grev kararı almıştı, saygı duyuyordum. Ancak şehrin çevre ve insan sağlığı açısından müdahale etmek zorundaydım. Hızla arkadaşları aradım, araç çağırdım ve kendim de yardıma gittim. İşçilerle birlikte çöpleri topladık. Sendika yöneticileri başlangıçta tepki gösterdi ama şehir için doğru olanı yapmış olduk” dedi.

Tugay, bu sürecin yayılmasının ardından Türkiye’nin dört bir yanından belediyelerden destek geldiğini belirtti ve şunları ekledi: “Bütün Türkiye’den belediye başkanları araç ve personel desteği gönderdi. Amaç, şehrin sağlığını korumaktı. Çalışanlarımızın çoğu şehrin iyiliğini düşünen kişilerdi; onları haksız yere suçlanmaktan korumak istedim.”

Siyaset anlayışı ve merkezi hükümetle ilişkiler

Başkan Tugay, siyaseti şehir için yapmayı önceliklendirdiğini vurguladı: “Yaptığım her şey bilinçli. Doğru bulduğum şeyi yapıyorum. Türkiye’nin siyaset anlayışı değişmeli; kutuplaşma şehre zarar veriyor. İzmir’in sorunları ortak, çözüm de ortak olmalı. Siyasi aidiyetleri nedeniyle hizmetleri aksatmak kabul edilemez.”

Tugay, merkezi hükümetle ilişkilerini de anlattı: “Maliye Bakanımızla onaylanması bekleyen kredilerimizi konuştuk. Siyaseti tartışmadık, sadece İzmir’in ihtiyaçlarını gündeme getirdik. Eleştiriler gelsin gelmesin, şehrim için doğru olanı yapacağım. Eğer beni bir daha aday göstermezlerse, bu ülkede doğru siyasetin ne olduğunu göstermek için mücadele etmeye devam edeceğim.”

Ayrıca Çevre, Şehircilik ve Ulaştırma Bakanlarıyla yaptığı görüşmelere de değindi: “Çevre ve Şehircilik Bakanımız şehrin sorunlarını dinledi. Ulaştırma Bakanımız iyi bir insan, ilerleyen süreçlerde tekrar görüşeceğiz. İzban konusunda birlikte çözüm üretmeye çalışıyoruz. Banliyö tren sistemi olarak tasarlanmış, şehir içi taşımacılığı için yeterince alternatif sunmadığı için değerlendirme yapıyoruz. Amacımız şehri sıkıntılardan çıkarmak ve yönetimi iyileştirmek.”

İzmir’in geleceği ve vizyonu

Tugay, İzmir’in geleceğine dair hayallerini de paylaştı: “Körfezdeki koku ve alg patlaması sorunlarını büyük ölçüde çözülmüş görmek, gecekonduları dönüştürmüş, Yeşildere ve Buca metrosu gibi projelerin tamamlanmış olmasını hayal ediyorum. Şehirde yaya ve bisiklet odaklı bir ulaşım sistemi kurmayı, karbon nötr hedeflere ulaşmayı, tarım ve turizmi desteklemeyi, kültür ve spor alanlarını zenginleştirmeyi amaçlıyorum. İzmir’in sosyal yaşamının keyifli ve düzenli olduğu bir şehir olmasını istiyorum.”

Başkan, belediyede çalışanlara yönelik de şunları söyledi: “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde herkesin huzurlu ve mutlu olduğu, işini severek yaptığı bir kurum hayal ediyorum. Adalet ve eşitlik ilkesiyle tüm şehre yaklaşmak zorundayız. Oy veren veya vermeyen fark etmez, herkes bu şehrin vatandaşıdır ve hizmet hakkı eşittir.”