CHP’nin İzmir’deki Demokrasi Krizi
CHP’nin İzmir’deki Demokrasi Krizi
İçeriği Görüntüle

İzmir’de bir işletmeci Torbalı Belediyesi’nde bir tekstil firmasına kesilen 120 milyon TL cezanın, Belediye Başkanı Övünç Demir'in 10 milyon lira rüşvet karşılığında 60 milyona indirildiğini ayrıca imar ve yapı kontrol müdürüne de beşer milyon lira rüşvet verildiğini iddia ederek savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Soruşturma kapsamında M.P. isimli kişi Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak itirafçı olmuştu.Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığı, Başkan Övünç Demir ve belediye personeli hakkında İçişleri Bakanlığı’ndan soruşturma izni talep etti. Ayrıca şikâyetçi işletmecinin avukatı Muzaffer Çevrim de soruşturmanın genişletilmesi için başvuruda bulundu.

Avukat Çevrim’in sunduğu dilekçede dikkat çeken bir iddia daha yer aldı. Torbalı Ayrancılar’da yapılan bir konut projesine verilen ruhsat tarihleriyle, Torbalı Belediyesi İmar Müdürü ÇGE’nin Peugeot 5008 marka aracı satın aldığı tarihler arasındaki örtüşmeye dikkat çekildi. Bu durumun, ruhsat sürecinde rüşvet ya da usulsüz menfaat ihtimalini kuvvetlendirdiği öne sürülerek, imar müdürünün araç alımındaki ödeme kaynaklarının araştırılması talep edildi. Çevrim ayrıca, Torbalı Belediyesi’ne verilen tüm ruhsatların tarafsız bilirkişi tarafından incelenmesini istedi.

Torbalı’daki bu gelişmelerin en dikkat çeken yanı ise, Belediye Başkanı Övünç Demir’in sessizliği. Hakkında bu denli ağır suçlamalar ve soruşturma izni talepleri gündeme gelirken, kamuoyuna tek bir açıklama yapılmaması “neden susuyor?” sorusunu akıllara getiriyor. Bir belediye başkanının, adı rüşvet ve yolsuzlukla anılırken suskun kalması, toplumda “kabul mü ediyor, yoksa köşeye mi sıkıştı?” sorularını doğuruyor. Sessizlik çoğu zaman siyasette bir strateji olabilir, ama bu durumda stratejik bir sessizlikten çok bir çaresizlik görüntüsü ortaya çıkıyor.

Kısacası, dosya artık sadece bir “imar yolsuzluğu iddiası” değil, aynı zamanda Torbalı Belediye Başkanı’nın kriz karşısında sergilediği sessiz tavrıyla da gündemde. Bu suskunluk, önümüzdeki süreçte Demir’in siyasi geleceği açısından en az soruşturmanın kendisi kadar belirleyici olabilir.

Özetle, bu noktada sessizlik artık bir tercih değil, bir zaaf gibi görünüyor. Torbalı halkının beklediği şey, iddialara karşı net, şeffaf ve tatmin edici bir açıklama. Başkan Demir’in sustukça kaybı sadece kendi değil, ilçenin bütün itibarı oluyor. Yerel ve ulusal basında oldukça fazla yer bulan haberler kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.