CHP İstanbul İl Kongresi'nin iptali için açılan davada CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik'in görevinden uzaklaştırma kararının alınmasının ardından, CHP Genel Başkanı Özel bir televizyon programında açıklamalarda bulundu.

Şebnem Bursalı’dan 30 Ağustos zafer bayramı mesajı
Şebnem Bursalı’dan 30 Ağustos zafer bayramı mesajı
İçeriği Görüntüle

"Mahkemeye itiraz edilecek"

Özel, CHP olarak hukuken yapılması gereken her adımı yapacaklarını belirterek, "Hukukçu arkadaşlar bakıyorlar. Elbette mahkemeye itiraz edilecek ama bir yandan bu mahkemenin yaptığı bu iş Türkiye'de seçim hukukunu askıya alıyor. Bu karar, İstanbul'daki bir asli hukuk mahkemesinin aldığı karar. Bundan önceki asli hukuk mahkemeleri gelen davayı görevsizlik dedi ve Ankara'ya yolladı çünkü siyasi partilerin genel merkezleri Ankara'dadır. İllerin tüzel kişilikleri yoktur. Siyasi partilerin ve onların illerdeki yönetimlerinin aleyhine açılan dava Ankara'da görülür. Bu en temel kural, Ankara'da böyle bir hakim bulamadıkları için İstanbul'daki bir hakime bu kararı aldırmışlar. Bu durum hukuk sistemi açısından tamamen bir kanunsuzluk hali olduğu için Anayasa Mahkemesi'ne bu durum açısından tedbir talebi ile başvuracağız" diye konuştu.

Mahkeme tarafından alınan görevden uzaklaştırma kararının Cumhuriyet Halk Partisince hukuken ve siyaseten yok hükmünde olduğunu söyleyen Özel, mahkeme tarafından alınan kararı tanımadıklarını, CHP İstanbul İl Başkanı Çelik'in görevinin başında olduğunu ifade etti.

"Gürsel Tekin'i partiden ihraç ettik"

Gürsel Tekin'in Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edildiğini ve partiden ihraç ettiklerini açıklayan Özel, "Diğer dört arkadaşımız (Zeki Şen, Hasan Babacan, Müjdat Gürbüz ve Erkan Narsap) arkadaşımızın açıklamalarını bilmediğimiz için onlar da görevi kabul ederlerse onları da ihraç edeceğiz. CHP'nin ne il başkanlığına ne de genel merkezine CHP'lilerin seçmediği biri giremez" dedi.

"CHP'nin kurultayını iptal etmeye kalkmak siyasi cesaret ister"

Özel, 15 Eylül'de görülecek olan CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nın iptali istemiyle açılan davaya değinerek, "Mahkeme, mahkemeyi sürdürdü birtakım kararlar aldı, alıyor. O kendi takip etmesi gereken yol haritasını takip ediyor. O konuda mahkemeye 'şunu yapacak, bunu yapacak' diyemem ama CHP'nin kurultayını iptal etmeye kalkmak da çok büyük bir siyasi cesaret ister, siyasi gözü dönmüşlük ister. Denemesi bedava ama Saraçhane'de İBB'yi kayyuma teslim etmeyen CHP, bu partiyi de bu partinin binasını da üyelerinin iradesini de kimseye teslim etmez" açıklamasında bulundu.

"Cumhurbaşkanlığı adaylığında son güne kadar adayımız İmamoğlu"

Cumhurbaşkanlığı adaylığı için en doğru ismin aday olarak gösterileceğine dikkati çeken Özel, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir partinin genel başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır. Aday olursan ilan edersin, olursun. Türkiye'deki siyaset sistemi de, geleneği de buna müsait. Geçmişte bunun örnekleri de çok oldu. Hatta, parlementer sistem de partinin genel başkanı milletvekili adayı olur, seçimi hangi parti kazanırsa onun genel başkanına hükümeti kurma görevi verilir. Bu yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde CHP, genel başkanı aday gösterdiği de göstermediği de oldu. İki ihtimalin de olduğu bir yerde ben adayın belirlenmesinde ya da kendisi aday olursa tartışmasız aday olabilen bir noktada olduğum için objektif olamayacağı için kendime baştan böyle bir kısıt koydum, bu kurala da uyuyorum. Ben aday olmadım, Ekrem beyi aday göstermedim. MYK'da, PM'de ve il başkanları ile yaptığımız 8 toplantı sonunda doğru yöntemin ön seçim olduğuna karar verdik. Ekrem bey, ön seçime 4 gün kala gözaltına alınıp, ön seçim günü tutuklandı. Benim en temel cevabım; son güne kadar adayımız İmamoğlu. Ekrem İmamoğlu benim gösterdiğim bir aday değil 15 buçuk milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının adayı ama o gün olamazsa en doğru adaya bakılır. Nasıl bakılır? Bence anketlere bakılır ama anketlerde çıkan isim örneğin bir isim kesin kazanıyorsa bence o isim aday olmalıdır. Onu da kendimi ilan etmek yerine yine Ekrem İmamoğlu'nun adaylığında olduğu gibi yine toplumsallaştırmak lazım. Belki yine sandık kurulur, bu kişinin adaylığına ne diyorsunuz deyip bir güven oyu tesis edilebilir. Aynı şartlarda birden çok aday kazanıyordur, o zaman sandık kurulur topluma siz karar verin denilir. Baktığınızda Mansur bey tüm anketlerde CHP'nin yadsıyamayacağı bir aday alternatifidir ama Mansur bey de bütün zorluklara rağmen kendi belediyesine odaklı çalışıyor. Toplum tarafından beğeniliyor ve takdir ediliyor."