İZMİR’DE TEŞKİLATA VERİLEN NET MESAJ
— Time35 Kumru (@time35kumru) October 1, 2025
İzmir’de 6 ilçe başkanının istifası, AK Parti’de bir kriz değil; dava ruhuna dönüşün ve yenilenmenin işareti oldu. devamı https://t.co/CO2366sC9A da @Bilalsaygili @akpartiizmir pic.twitter.com/iGa9F2W2AB
AK Partide il başkanlıklarında başlayan istifa ve görevden ayrılmalar İzmir'de ilçe başkanlarına sıçradı. İzmir'de 5 ilçe başkanının istifasının istenmesinin ardından Kınık, Foça, Dikili, Balçova ve Narlıdere ilçe başkanları istifa etti. Son istifa haberi AK Parti Urla İl Başkanı Barış Bükülmez ‘den geldi. Balçova’daki karakol saldırısında şehit olan polis Hasan Akın’ın mevlit gecesindeki eğlence görüntülerinin ilçede tepkilere neden olmuş yerel yönetimlerde rahatsızlık yaratmıştı.
İzmir’de 6 ilçe başkanının istifası, AK Parti’de bir kriz değil; dava ruhuna dönüşün ve yenilenmenin işareti oldu. İl Başkanı Bilal Saygılı’nın öncülüğündeki bu adım, “koltuk kişisel çıkarın değil, milletin hizmet yeridir” mesajını güçlü şekilde verdi.
AK Parti teşkilatlarında görev almak, herhangi bir koltuğu doldurmak demek değildir. O koltuk, sadece bir görev değil; aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyonu, AK Parti’nin milletle kurduğu bağı temsil eder. İzmir’de geçtiğimiz günlerde yaşanan 6 ilçe başkanının istifası işte bu gerçeğin bir kez daha altını çizdi.
Resmi gerekçeler açıklanmasa da sahaya yansıyan tablo ortada. Halkla bağını koparan, muhalefet yapmayı unutan, hatta CHP’li belediye başkanlarıyla iç içe geçmiş görüntü veren ilçe başkanları vardı. Dahası; Kınık İlçe Başkanı hakkında tefecilik iddiaları, Urla İlçe Başkanı’nın ise şehit cenazesinden günler sonra otelinde eğlence görüntüleri paylaşması gibi kabul edilemez davranışlar teşkilatın itibarını zedeledi. Bu tablo, AK Parti’nin değerleriyle de Erdoğan’ın siyaset anlayışıyla da hiçbir şekilde bağdaşmaz.
Tam da bu noktada İl Başkanı Bilal Saygılı’nın duruşu dikkat çekiyor. İzmir’de göreve geldiği günden beri teşkilatı diri tutmaya, yeniden AK Parti ruhunu canlandırmaya çalışan Saygılı, bu istifaları bir temizlik ve yenilenme hareketi olarak yürüttü. Bu, sadece beş isimle sınırlı bir operasyon değil; tüm teşkilata verilmiş güçlü bir mesajdır: “AK Parti’de koltuk, kişisel çıkarın değil, milletin hizmet yeridir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllardır işaret ettiği dava bilinci, İzmir’de de aynı hassasiyetle uygulanmak zorunda. Kimse, teşkilatın başına geçip kişisel gündemini partinin önüne koyamaz. Kimse, halktan kopuk bir siyasetle o koltuğu işgal edemez. Bilal Saygılı’nın öncülüğünde yapılan bu adım, sadece AK Parti İzmir teşkilatını değil, diğer illerdeki teşkilatları da uyaran bir örnek niteliği taşıyor.
Kısacası; İzmir’de yaşanan beş istifa, bir kriz değil, tam tersine bir arınma sürecidir. Bu, AK Parti’nin kendi değerlerine, kendi çizgisine, kendi davasına sahip çıkma kararlılığıdır. Bugün görevden alınan veya istifa ettirilen isimler bir yana, asıl üzerinde durulması gereken nokta şudur: AK Parti teşkilatında görev almak, kişisel keyif değil, milletin yükünü omuzlamaktır. İzmir’de bu anlayış yeniden hâkim oluyor ve bu şehrin geleceği için bu, en doğru adımdır.