İzmir'de Cumhuriyet Bayramı törenleri, her yıl olduğu gibi bu yıl da Cumhuriyet Meydanı'nda yapıldı. Tören, İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, tören aracıyla halkı ve törene katılanların bayramını kutlamasıyla başladı. Törene, İzmir milletvekilleri, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile devam eden törende Türk bayrağı göndere çekildi. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı okundu. Tören halk oyunlarıyla ve İzmirlilerin katılımıyla renkli görüntülere sahne oldu.

"Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındayız"
Bugünün tüm Türkiye için çok özel bir gün olduğunu belirten İzmir Valisi Süleyman Elban, "2 yıl önce Cumhuriyetimizin bir asrını tamamladık ve artık Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılındayız. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra küçük Anadolu coğrafyasına sıkışan bu milleti yok etmek için düşman son bir hamleyle hücuma geçti. Batıda, Güneyde, Doğuda, İstanbul'da ve yurdun dört bir yanında işgaller ve mezalimler başladı. Düşman, artık bu milletin tarih sahnesinden silineceğine inanmıştı. Hem dünyada hem de Anadolu topraklarında artık bu milletin hakimiyetinin kalmayacağını düşünüyorlardı. Uzun yıllar süren savaşlardan sonra bu milletin ne takati, ne askeri, ne elinde silahı, ne de mühimmatı kalmıştı. Mücadele gücünün tükenmek üzere olduğunun farkında hem düşman hem de milletimizdi. Ancak buna inanmayan biri vardı. Yüce Atatürk. O, her şeye rağmen bu milletin kendi gücüyle, kendi imkanlarıyla, damarlarındaki asil kandan gelen kuvvetle ve imanıyla düşmanı yenebileceğine, bu topraklardan kovabileceğine inanıyordu" dedi.

"Eşi benzeri görülmemiş bir zafere imza attı"
Açıklamalarına devam eden Elban, "Atatürk, bu azim ve inançla Samsun'dan başlattığı Anadolu Kurtuluş Hareketi'ni, üzerinde bulunduğumuz İzmir'de 9 Eylül günü düşmanı denize dökerek başarıyla sonuçlandırdı. Kendisine inanan millet, onun etrafında kenetlenerek tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zafere imza attı. Ancak bu zafer yeterli değildi. Büyük Atatürk, büyük dehasıyla bunun farkındaydı. Çünkü bu topraklarda huzur içinde yaşayabilmek, bu coğrafyada tutunabilmek ve tarih sahnesinde her zaman şerefli, bağımsız ve özgür kalabilmek için, milletimizin medeni ülkeler seviyesini hızla yakalayıp geçmesi gerekiyordu. Bunun için öncelikle milletimizin karakterine ve özüne uygun bir rejim lazımdı. Atatürk, bu rejimin Cumhuriyet olduğunu gördü ve 28 Ekim 1923 günü "Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz" dedi. 29 Ekim 1923 günü, yani tam 102 yıl önce Cumhuriyet ilan edildi. Yaşasın Cumhuriyet" ifadelerini kullandı.

"Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun"
Atatürk'ün, sadece vatanı kurtarmak ve Cumhuriyeti kurmakla yetinilemeyeceğini bildiğini aktaran Elban, sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Medeni ülkeleri yakalayıp geçmek için ilimde, fende, tarımda, sanayide, savunmada ve her alanda büyük başarılar elde etmek gerektiğini, bunun da çok çalışarak mümkün olacağını görüyordu. Bu nedenle her alanda hızlı ve köklü devrimler başlattı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok kısa sürede büyük atılımlar gerçekleştirdi ve dimdik ayağa kalktı. Aziz milletimize bu uğurda hep çalışacağımıza söz veriyoruz. Bu güzel vatanın kurtarılmasında, Cumhuriyetimizin ilanında ve devletimizin kurulmasında emeği geçen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, alın teriyle, akıl teriyle, kanıyla ve emeğiyle bu ülkeyi bize emanet eden tüm ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ebediyete irtihal eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, şükran ve minnetle yad ediyorum. Hayatta olan gazilerimize sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum. Milletimiz kıyamete kadar bahtiyar, devletimiz de payidar olsun. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun."




