İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, İzmir’de vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandığını belirterek Sağlık Bakanlığı tarafından veriler şeffaf bir şekilde paylaşılmadığını savundu. Çamlı, “Pandemide anlam veremediğimiz süreçler yaşanıyor. Özellikle Delta virüsü taşıyan turistlerin ülkeye kontrolsüz bir şekilde alınması ‘acaba PİK öne mi çekiliyor?’ sorusunu akıllara getirdi. Açıklanan vaka tabloya göre vaka sayılarında bir yataylık gözüküyor. Ama bunun hem Türkiye’de hem de İzmir’de böyle olmadığını biliyoruz. Geçen yıl bu ülkede vaka hasta ayrımı yapıldı. Dünyanın hiçbir örneği yokken, böyle bir bilimsel tanım yokken, Sağlık Bakanı gözümüzün içine baka baka vaka ve hasta ayrımı yapıldığını ifade etti. Daha sonra da ‘ulusal menfaatler’ nedeniyle böyle bir açıklama yapıldığı söylendi. Bütün bunları düşündüğümüzde bu sayılara ne kadar güveniriz şüphesi var. Veriler şeffaf paylaşılmıyor ama bizim sahada gördüğümüz İzmir’de Mart-Nisan ayındaki vaka sayılarına doğru hızlı bir gidiş var. O dönem Türkiye’de 60 bini İzmir’de ise 4 bin vakayı görmüştük. Sağlık Bakanlığı pozitif test sayısı oranını açıklayabilir. Bu devlet sırrı mıdır, zaten hepimiz görüyoruz” dedi.
GÜNLÜK VAKA SAYILARI 1200’LERDE
İzmir’de vaka sayısıyla ilgili çarpıcı veriler paylaşan Çamlı, “Sayın Bakanımız geçtiğimiz hafta için İzmir’de vaka sayısını 100 binde 46 olarak açıkladı. Ondan önceki hafta ise yüzde 49 olarak açıklanmıştı. Bir miktar iniş olduğu söylendi. Bu bağlamda Bakanlık günlük ortalama vaka sayısını yaklaşık 300 olduğu açıklandı. Fakat bize sahadan gelen verilere göre bu rakamın 3-4 katı PCR pozitif vaka sayısı var. Yani İzmir’de günlük vaka sayısı yaklaşık 1200’lerde. Bu tahmin değil, net şekilde söylüyorum” dedi.
YENİ SERVİSLER AÇLIYOR
Hastanelerin yoğun bakım servislerinin dolduğunun altını çizen Çamlı, “İzmir’de şu anda hastanelerde kovid servisleri doluyor ve yeni servisler açılıyor. Yoğun bakımların büyük kısmı tamamen dolu, bazen yer bulma sorunları yaşanıyor. Açıklanan ile bizim sahadan aldığımız verilerle hiç örtüşmeyen bir gerçeklik var. Önceki PİK’lerde görmeye alıştığımız bu durum bizi pek şaşırtmıyor. Bu durumun açıklanması gerekiyor” diye konuştu.
VARYANT YOKSA, VERİLERLE AÇIKLANMALI
İzmir’de geçen hafta yaşanan “Varyant” tartışmasının sorulması üzerine Çamlı, “Geçen hafta yaptığımız çağrıda PCR grubunda Alfa Beta, Delta, Gama grubunda sınıflanamayan grubun ne olduğuna dair ile ilgili açıklanma yapılmasını istedik. Fakat ne bakanlık ne de başka kurumdan tarafından herhangi bir açıklama gelmedi. Biz İzmir’e özgü varyant olduğunu söylemedik. Bir varyant olduğunu söylemedik. Buradaki bir belirsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini söyledik. Bunun varyant olup olmadığını Ankara’daki Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nde laboratuvarında yapılan birtakım testler sonucu ortaya çıkar. Vardır ya da yoktur diyebilmek için bu testlerin paylaşılması gerekiyor. Bunun dışında yapılan açıklamalar bir algıdan öteye gitmez. Bu tarz bilgiler Avrupa’da paylaşılıyor hatta bazı sivil toplum örgütleriyle paylaşılıyor. Ülkemizde böyle bir durumun olmaması halkı olarak yurttaşlarda bir endişe yaratıyor. Keşke olmasa” cevabını verdi.
İZMİR’DE İKİNCİ DOZ AŞISINI OLAN YÜZDE 53
“İzmir’de aşı oranın yüksek olmasına rağmen vaka sayılarının artması nedeni nedir?” sorusuna Çamlı şu yanıtı verdi:
“İzmir’de aşı olanların ne kadarı ikinci dozunu oldu? Tek dozun deltaya karşı etkisi olmadığını biliyoruz. Burada önemli olan toplumsal bağışıklıktır. Burada iki toz aşı oranın açıklanması gerekiyor. Rakamlara baktığımızda İzmir’de yüzde 53’e yakın oranda vatandaşlarımız ikinci doz aşısını olduğunu görüyoruz. Bu oranın yüzde 80 olması gerekiyor. Çünkü Delta Alfa’ya göre daha bulaşıcıdır. İki doz BioNTech veya iki doz Sinovac ve bir doz BioNTech aşı olması gerekiyor. Bu aşıları olan yurttaşlarımızdan hastaneye yatan hemen hemen hiç yok. Hastaneye yatanların yüzde 75’i aşısız, yüzde 15’i ya tek doz aşılı ya da iki doz Sinovac aşı yapmış olanlar oluyor.”
