Düzenlemenin belediyelerin mali denetimi; gelir-gider pusulaları ve harcamaların denetimi, hukuki denetim; ihale mevzuatına uygunluk ve hizmetlerin önceliğinin denetimi gibi hedefleri bulunuyor.

Bir örnekle açıklamak gerekirse su, ulaşım, çöp toplama, arıtma, kanalizasyon gibi temel hizmetler için tahsis edilmiş bir bütçenin konser ya da kültürel faaliyetler için kullanılması durumunda komisyon devreye girecek. Bu hizmetlerin aksamaması sağlanacak. Ayrıca belediyelerin yetki sınırlarını aşan hizmetler ya da başka illere yapacakları hizmetler de denetime tabi olacak. Belediyeler özellikle merkezi hükümetin alanlarına giremeyecek. Bu düzenleme ile özetle; “Belediyelerin mali yapılarının disiplin altına alınması ve hizmet önceliklerinin netleştirilmesi” gibi bir hedeften söz ediliyor. Belediyelerin bazı yetkilerinin sınırlandırılması da amaçlanıyor.

YASANIN AMACI NE?

Türkiye gökyüzünü Çelik Kubbe ile örüyor
Türkiye gökyüzünü Çelik Kubbe ile örüyor
İçeriği Görüntüle

Yeni yılda gündeme gelecek yasa ile yapılması planlanan düzenlemeler şöyle:

- Hizmet hiyerarşisi oluşturulacak. Belediyelerin kaynaklarını zorunlu ve öncelikli hizmetler için kullanmaları sağlanacak.

- Öz kaynak üretmeyen ve mali disiplini bozulmuş belediyelere cezai yaptırımlar uygulanacak. Bu konudaki bazı yetkileri sınırlanacak.

- Denetim Komisyonu kurulacak. Bu komisyon belediyelerin harcamalarını, gelir-gider pusulalarını, yapılan işlerin ihale mevzuatına uygunluğunu denetleyecek.

- Yazın nüfusu artan turistik belediyelerin mevsime göre bütçe ve hizmet planlaması yapmaları sağlanacak.

- İmar mevzuatına muhalefet eden belediyelere ağır yaptırımlar uygulanacak.

- Merkezi hükümetin temsilcisi sayılan vali ve kaymakamlar daha etkin rol üstlenecek.

BELEDİYE HİZMET ALANLARI

Belediye hizmetlerinin önceliğini örneklerle açıklamak gerekirse şu değerlendirmeler yapılıyor:

“Gaziantep Belediyesi, Emevi Camii’nin halılarını yapamaz. Konya Belediyesi Bosna Hersek’e cami yapamaz. Diyarbakır Belediyesi Kobani’ye hizmet edemez. Bunlar merkezi idarenin işleri. Belediyeler hizmetleri kendi illerine yapmalı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Elazığ’da cemevi restorasyonu yapması doğru mu? İstanbul’a istediğini yap ancak Elazığ senin görev alanın değil.”

DİPLOMATİK PASAPORT

Bir diğer tartışılan konu da belediye başkanlarının özellikle diplomasi gibi alanlarda merkezi idarenin alanlarına girmesi. Her belediye başkanına diplomatik pasaport verilmese de Pasaport Kanunu’na göre büyükşehir belediye başkanlarına görevleri süresince diplomatik pasaport veriliyor. Bu konu da tartışmaya açık. Yeni kanun teklifini düzenleyenler; “Belediye başkanlarına diplomatik pasaport niye veriyorsun? Yeşil pasaport hakkı var zaten. Sınır illerinin valileri bazı anlaşmalara imza atabiliyorlar, gerekiyorsa onlara ver. Dış politika hükümetin işi, sen belediye başkanı olarak halka hizmet et” değerlendirmesini yapıyor.

YERİNDELİK DENETİMİ TARTIŞMASI

Yılbaşından sonra gündeme gelecek yeni kanun teklifinde en çok tartışılacak konu yerindelik denetimi olacak. Kanuna gerekçe olarak Anayasa’nın 127’nci maddesi gösteriliyor. Bu madde, “Belediyeler, belediye halkının mahalli ve müşterek ihtiyaçlarını karşılamakla görevlidir” diyor. Buna göre; hizmet yerel olacak (ulusal/merkezi nitelik taşımayacak), hizmet ortak olacak (bireysel değil), hizmet belediye topluluğunu ilgilendirecek. Bu ilke belediyenin keyfi veya sınırsız biçimde hizmet alanını genişletemeyeceğini gösteriyor.

2010’da Anayasa Mahkemesi, “Merkezi idarenin mahalli idareler üzerindeki denetimi, yerindelik denetimini kapsamaz” diye bir hüküm tesis etti. Mahkeme idari vesayet yetkisinin sınırlarını şöyle çizdi: “Hukuk uygunluk denetimi yapılabilir. Yerindelik (takdir) denetimi yapılamaz.”

AYM kararında Anayasa’nın 127’nci maddesini esas alarak şu gerekçeyi kullandı: “Belediyeler, yerel halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere seçilmiş organlar eliyle yönetilir. Bu iradenin yerine merkezi idare geçemez. İdari vesayet sınırlı bir yetkidir. Vesayet istisnaidir, dar yorumlanır. Amaç idarenin bütünlüğünün sağlanması ve kamu yararının korunmasıdır. Takdirin devralınması değildir.”

Mahkemeye göre; bir işlemin daha uygun daha faydalı olup olmadığına merkezi idarenin karar vermesi, seçilmiş belediye organlarının yerine geçmek anlamına gelir ve bu anayasaya aykırıdır.

AYM bu gerekçelerle belediyeler üzerinde yerindelik denetimi yetkisi tanıyan düzenlemeleri Anayasa’ya aykırı bularak iptal etti. Bu karar sonrasında belediyelerin merkezi idare tarafından hukuka uygunluk, yetki aşımı, usûl denetimi, kamu yararı denetimi yapılabilir ancak yerindelik denetimi yapılamaz.

2010 kararı sonrasında bakanlıklar, valilikler ve merkezi idare birimleri, “Bu hizmet gereksiz”, “Başka türlü yapılsa daha iyi olurdu”, “Öncelik bu olmamalıydı” gerekçeleriyle belediye kararlarına müdahale edemez. Ancak bir hukuk ihlali varsa müdahale mümkün olabilir.

Kaynak: Habertürk