İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Ege Şehir A.Ş. şirketlerinde çalışan 23 bin işçinin başlattığı grev dördüncü gününde devam ediyor. Grev nedeniyle özellikle toplu taşımada ciddi aksamalar yaşanırken, belediye ve sendika arasında tansiyon her geçen gün daha da yükseliyor.

Görüşmelerden Sonuç Çıkmadı

Genel-İş Sendikası’nın İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu şubeleri, dün yeniden belediye ve SODEM-SEN yetkilileriyle masaya oturdu. Ancak yapılan görüşmelerden uzlaşı çıkmadı. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları sürerken, açıklamalar da karşılıklı olarak sertleşiyor.

Başkan Cemil Tugay: "Grev siyasi fırsatçılığa dönüştü"
Başkan Cemil Tugay: "Grev siyasi fırsatçılığa dönüştü"
İçeriği Görüntüle

“500 Bin Kişiyiz” Sözlerine Başkan Tugay’dan Sert Tepki

Sendika yetkililerinin, “Cemil Tugay’la Hamza Dağ arasındaki oy farkına bakın, biz ailelerimizle 500 bin kişiyiz, hesabı ona göre yapın” açıklaması İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın sert tepkisini çekti. Tugay, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada sendikanın söylemini eleştirdi.

Tugay: “Bu Sözler Tarihe Kazınır”

Tugay, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“2024 Mart ayında seçime 5 gün kala yapılmış bir sorumsuzluğun giderilmesini istiyorsunuz. Başka bir sendikaya verilen hakları talep ediyorsunuz. Haklısınız, biz de bu haksızlığı gidermek istiyoruz ama belediye olanakları içinde, makul bir sürede."

Ayrıca, sendikanın siyasi göndermelerine tepki gösteren Tugay, çalışanların siyasi tercihlerinin maaşlarına göre şekillenmemesi gerektiğini belirtti.

“Patron Değil, Kamu Kurumuyuz”

Tugay, Kültürpark’taki mitinge de değinerek, grev yapan çalışanlara ifade özgürlüğü tanıdıklarını vurguladı. Ancak “Hakkımızı söke söke alacağız” gibi söylemlerin kamuya yönelik olmaması gerektiğini ifade etti:

“Söke söke alacağınız kurum belediyedir, yani halkın vergileriyle bütçesini oluşturan bir kamu kurumudur. Kar eden bir fabrika ile değil, halkın temsilciliğiyle görev yapan bir yapıyla muhatapsınız.”

“Bu Kent 22 Yıldır Bedel Ödüyor”

Tugay, İzmir’in merkezi hükümetten yeterli bütçe payı alamadığını ve bunun kentteki hizmetleri zorlaştırdığını dile getirdi:

“İzmir gibi 22 yıldır muhalifliğinin bedelini ödemiş bir kentte, üç ayda 8 milyar TL’si kesilen bir belediyeye bu sözler söylenmemelidir. İzmir halkının sağduyusuna güvenin.”