AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, körfez ve çöp sorununda sorumluluğu bakanlığa atan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç'e sert tepki göstererek, ''Miras yiyen hayırsız evlat misali, 26 yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık bütçeyi tüketip İzmir’e bu hali yaşatan sizsiniz. Bu tablonun sorumlusu AK Parti hükümetleri değil; CHP’nin çürümüş, beceriksiz yönetim anlayışıdır. görüyoruz ki CHP’deki o kadim hastalık Sayın Başkana da sirayet etmiş. Kendi yapamadıkları, kendi sorumluluğundaki işleri şimdi “Hükümet yapsın” diyerek üzerlerinden atmaya başlamış! Körfez’i kirletenin de İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu, Körfezi'i temizlemeyenin de İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu herkes biliyor. İzmir’in sokaklarını çöpe mahkûm ettiniz. Biz ise İzmirliyi düşünerek, geçici izin sürecinde Harmandalı için gerekli desteği verdik. Sorun bakalım İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne; aradan 46 gün geçti, hâlâ tek bir rapor sunabildiler mi? Buna rağmen açıkça söylüyorum, hodri meydan: İzmir için uygun yer neresi ise çöp tesisi kurmak istiyorsanız açıklayın, biz destek olmaya hazırız. Kameralar önünde milletin dinlemekten bıktığı “engelleniyoruz” türküsünü söylemekten vazgeçin. Göreve gelir gelmez İzmir’in sorunlarının çözümüne katkı sunmak yerine, kendini ispatlama telaşına düşenlerin sergilediği bu tavır, ne İzmir’e ne de bu kente hizmet etmeye çalışan kurumlara fayda sağlar. Sizden önceki aktörlerin kötü bir taklidi olmak İzmir’e hiçbir şey kazandırmaz.'' açıklamasında bulundu.


AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, göreve yeni başlayan CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç'ün körfez temizliği ve çöp konusunda sorumluluğu bakanlığa yükleyen açıklamalarına sert yanıt verdi. CHP’nin İzmir siyasetinde gelenle giden arasında tek bir fark olmadığını belirten Başkan Saygılı, ''Bahaneler, engelleniyoruz safsataları, iş bilmezliği polemik siyasetiyle örtmeye çalışmalar…İzmir için laf üstüne laf koymayın. Bizim gibi olun. İzmir için taş üstüne taş koyun. Biz de İzmir ve İzmirlilerin hayrına olan ne varsa destek olalım. Çünkü biz hiçbir zaman İzmir’in yıllardır birikmiş, ötelenmiş, unutulmuş; yerel idarenin beceriksizliği ve ilgisizliği sonucu artık kronik hale gelmiş sorunlarına sırtımızı dönmedik. Biz bu şehre dışarıdan bakan değil, İzmirli duyarlılığıyla hisseden, yaşayan ve çözüm arayan bir anlayışla yaklaştık. Çünkü biliyoruz ki bu şehir ihmali değil, hizmeti; mazereti değil, vizyonu hak ediyor. Mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı bile geçmiş CHP’li belediye başkanlarını hedef almak zorunda kalarak bu tabloyu itiraf etmiştir. İsterdim ki yeni göreve gelen CHP’li mevkidaşım da aynı samimiyet ve öz eleştiriyle hareket etsin. Teknik kişiliğiyle, bir dönem Büyükşehir’de görev yapmanın getirdiği bilgiyle, bu kentin çeyrek asırdır kesintisiz CHP yönetimi altında oluşan sorunlarının çözümünde yapıcı bir tutum sergilesin. Ancak görüyoruz ki CHP’deki o kadim hastalık Sayın Başkana da sirayet etmiş. Kendi yapamadıkları, kendi sorumluluğundaki işleri şimdi “Hükümet yapsın” diyerek üzerlerinden atmaya başlamış! Hatırlatmakta fayda var. Koltuklar rica değil icra makamıdır. Orada oturanlar İzmir için şikayet değil, eser ve hizmet üretmekle mükelleftir. Sayın Başkan’a küçük bir tavsiye: Önce 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nu bir okusun. Kim hangi görevi üstlenir, hangi hizmet kimin sorumluluğundadır, bir öğrensin ki basının karşısına çıktığında ezberle değil, bilgiyle konuşsun. Körfez’i kirletenin de İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu, Körfezi'i temizlemeyenin de İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu herkes biliyor!"


İzmir’i yöneten CHP’li başkanlar, her seçimde hemşehrilerimize “Körfez’de yüzme” vaadinde bulundular; ama gerçek tek: Körfez hâlâ kirli, vaatler hâlâ havada!


Başkan Bilal Saygılı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü, ''Soruyorum: Büyük Kanal Projesi’ndeki yanlışları kim yaptı? Proje aşamasında ayrı olan yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarını kim uygulamada birleştirdi? Yıllardır bu ayrıştırmayı neden yapmadınız? 10 yılda üç kez temel atılıp ancak bitirebildiğiniz Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4. fazı devreye girmiş ancak hala tesis tam anlamıyla çalışmıyor ki arıtılmış suyu ölçmesi gereken SAİS sistemi neden hâlâ aktif değil? Atık su arıtma tesislerini çalıştıramayan, dere yataklarını temizlemeyen, çamuru körfeze akıtan CHP belediyeciliği, İzmir’in temiz Körfez hayalini her seferinde çiğniyor. Çeyrek asırdır İzmir’i yöneten CHP’li başkanlar, her seçimde hemşehrilerimize “Körfez’de yüzme” vaadinde bulundular; ama gerçek tek: Körfez hâlâ kirli, vaatler hâlâ havada! Tüm bunları beceremeyen bir CHP yönetiminin bugün çıkıp “ben kirlettim, yıllarca İzmirliden İZSU faturaları üzerinden atık bertaraf bedeli topladım, bu paraları da yandaşlarım üzerinden bitmeyen projelerde harcadım, şimdi gel hükümet temizle” demektir. Bu da siyasi sorumluluğu üstlenen bir kişinin, bilgi sahibi olmadan fikir beyan eden bir anlayışın en net örneğidir.''

İzmir’in çöp sorununu kronik hale getiren sizsiniz!

CHP’li Güç: “İzmir üretiyor ama iktidar engelliyor!”
CHP’li Güç: “İzmir üretiyor ama iktidar engelliyor!”
İçeriği Görüntüle

Aynı tabloyu çöp konusunda da gördüklerini ifade eden AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, ''İzmir’in çöp sorununu kronik hale getiren sizsiniz! Yamanlar’da 2016’dan bu yana bir arpa boyu yol gidemediniz, İzmir’in sokaklarını çöpe mahkûm ettiniz. Biz ise İzmirliyi düşünerek, geçici izin sürecinde Harmandalı için gerekli desteği verdik. Sorun bakalım İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne; aradan 46 gün geçti, hâlâ tek bir rapor sunabildiler mi? Buna rağmen açıkça söylüyorum, hodri meydan: İzmir için uygun yer neresi ise çöp tesisi kurmak istiyorsanız açıklayın, biz destek olmaya hazırız. Kameralar önünde milletin dinlemekten bıktığı “engelleniyoruz” türküsünü söylemekten vazgeçin. İzmirli sizin yüzünüzden esere, projeye, hizmete ve samimiyete hasret kaldı. Anlamanız umuduyla tekrar ifade ediyorum: “çöp işi belediyenin işidir.” Bakanlığın çöp topladığı nerede görülmüştür? Kendi sorumluluğunuzu yerine getiremeyip suçu bakanlığa yıkmak, en hafif tabirle beceriksizliğin üzerini örtme çabasıdır. Göreve gelir gelmez İzmir’in sorunlarının çözümüne katkı sunmak yerine, kendini ispatlama telaşına düşenlerin sergilediği bu tavır, ne İzmir’e ne de bu kente hizmet etmeye çalışan kurumlara fayda sağlar. Sizden önceki aktörlerin kötü bir taklidi olmak İzmir’e hiçbir şey kazandırmaz. İyisi mi siz siyasi sorumluluğunuzu yerine getirin ki, İzmir’in sorunlarını çözmek için oluşturulmaya çalışılan genel ve yerel idare birlikteliği, içeriden gelen bu beceriksiz çıkışlarla sekteye uğramasın. Son üç yılda bile bile SGK ve vergi borçlarını ödemeyip sonra da “devlet bizi cezalandırdı” demek, pişkinliğin ta kendisidir. Asıl siz, oy aldığınız İzmir’i çöple, çamurla, pahalı suyla cezalandırıyorsunuz.''

Bu tablonun sorumlusu CHP’nin çürümüş, beceriksiz yönetim anlayışıdır

Başkan Saygılı, açıklamasını şu şekilde sürdürdü, ''Miras yiyen hayırsız evlat misali, 26 yılda yaklaşık 50 milyar dolarlık bütçeyi tüketip İzmir’e bu hali yaşatan sizsiniz. Bu tablonun sorumlusu AK Parti hükümetleri değil; CHP’nin çürümüş, beceriksiz yönetim anlayışıdır. Bizim derdimiz suni siyaset gündemlerinde boğulmak değil, İzmir’dir. “Mesele İzmir’se, gerisi teferruattır.” anlayışıyla; ben İl Başkanı olarak, meclis üyelerimiz, milletvekillerimiz ve genel merkezimizle birlikte İzmir’in sorunlarını çözmek için çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Başkan’a son sözümüz nettir: Gerçeklerle yüzleşin. İzmir’i bahanelerle değil, bilgiyle ve icraatla yönetin.''