İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şehirde yaşanan temizlik hizmeti aksaklıkları, sendikal grev ve bazı belediye çalışanlarına yönelik baskılar hakkında Bornova Belediyesi Meclis salonunda önemli açıklamalarda bulundu. Tugay, yaşanan süreci "siyasi fırsatçılık" olarak nitelendirdi.
“VATANDAŞ HİZMETTEN MAHRUM KALMASIN DİYE ORGANİZE OLMALIYIZ”
Temizlik hizmetlerinde yaşanan aksaklıkların ardından yapılan toplantıda konuşan Tugay, “Süreci konuştuk. Bundan sonrası için ne yapmamız gerektiği de netleşti. Vatandaşımızın hizmetlerden mahrum kalmasını istemiyoruz. Bu nedenle belediyeler olarak nasıl organize olabileceğimizi değerlendiriyoruz" dedi.
HİJYEN VE KURBAN KESİM ALANLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Kurban Bayramı yaklaşırken hijyen konusunun önemine dikkat çeken Tugay, “Çevre ve insan sağlığı açısından temizlik çalışmaları çok önemli. Kurban kesim ve satış alanlarında da özel temizlik ve ilaçlama çalışmaları yapılmalı. Bu belediyelerin asli görevidir" ifadelerini kullandı.
“SENDİKAL BASKILAR KABUL EDİLEMEZ”
Sendikaların grev kararına saygı duyduğunu belirten Başkan Tugay, çalışmak isteyen işçilere yönelik baskıları sert bir dille eleştirdi. “Sendika çalışmama kararı alabilir, üyeleri buna uymak zorunda değildir. Ancak sendika yöneticilerinin işçilere baskı yaptığına dair çok sayıda bilgi alıyoruz. Çalışmak isteyen işçilerin tehdit edildiği, isim listeleri hazırlandığı, açık cezaevi benzetmeleri yapıldığı bir ortam kabul edilemez" ifadelerini kullandı.
“ÇALIŞANLAR TEHDİT EDİLİYOR, YOL KAPATILIYOR”
Bazı sendika temsilcilerinin işçileri tehdit ettiğini ileri süren Tugay, “Üç gün önce şantiyede bir şube başkanının yolda işçileri tehdit ettiğini öğrendik. Bazı belediyelerde araçların anahtarları alınıp yol kapatıldı. Böyle şeyler kabul edilemez. Ben çöp toplamak için sahaya çıktığımda, karşıma dikilip ‘Toplayamazsın’ diyen şube başkanı oldu. Bu hadsizliği kimse gösteremez” dedi.
“EN YÜKSEK TEKLİFİ VERDİK, AMAÇ SİYASİ KRİZ”
Toplu iş sözleşmesi sürecine ilişkin de konuşan Tugay, “Türkiye’de hiçbir belediyede bu kadar yüksek teklif verilmemişken, bunu bile yetersiz bulup şehirde hizmetleri durduran bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu artık bir sendikal hak arayışından çıkmış, siyasi kriz yaratma çabasına dönüşmüştür" diye konuştu.
“NEDEN YALNIZCA İZMİR?”
CHP’li belediyelere karşı bir kampanya yürütüldüğünü savunan Cemil Tugay, “Neden sadece İzmir? Neden sadece CHP’li belediyeler hedef alınıyor? Türkiye’de bu kadar adaletsizlik varken susanlar, şimdi neden bu kadar yüksek sesle konuşuyor? Bu çok açık bir siyasi fırsatçılıktır" dedi.
“BİZ İKTİDARA TALİBİZ”
Cemil Tugay, konuşmasının sonunda CHP’nin ve CHP’li belediyelerin hedef alınmasına ilişkin şunları söyledi:
“Biz bu ülkeyi yönetmeye talibiz. Onun için masada da sokakta da adaletli, dengeli ve ahlaklı davranacağız. Kimse CHP’li belediyelerden, başkanlarından, meclis üyelerinden halkın zarar göreceği bir davranış beklemesin”
“ÇALIŞMAK İSTEYENİ ENGELLEMEK HADSİZLİKTİR”
Çalışmak isteyen işçilerin önünün kesilmesini “hadsizlik” olarak niteleyen Tugay, “Kimseyi zorla çalıştırmıyoruz. Ama çalışmak isteyen işçiyi engellemek de bir o kadar yanlıştır. Hele ki o şehrin çöplüğe dönmesini kabullenememiş bir belediye başkanını engellemek asla kabul edilemez”ifadelerini kullandı.
"İSTİSMAR EDEMEZSİNİZ"
İzmir'in çöpe boğulmasıyla Türkiye'nin soru çözülmeyeceğini belirten Tugay, "İzmirlilerin sağlığının bozulmasıyla Türkiye'nin sorunu çözülmeyecek. Mücadelenizi doğru kişilere doğru yöne doğru yapın. Biz sizin dostunuz. Bizim sayemizde burada örgütlendiniz. Biz Genel iş bizim sayemizde hizmet aldı.
Bunu nasıl istismar edersiniz? Bu haksızlığı nasıl yaparsınız? Bu bana değil, bu belediye başkanı arkadaşlarımıza değil, Cumhuriyet Halk Partisi'ne mi? İzmir'e yaptığınız büyük bir ayıp, haksızlıktır. İzmir bunu hak etmez. Demokrat, laik, cumhuriyetçi, atatürkçü insanları Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir şey emanet etti. Önce bu şehri emanet etti. Sonra değerlerini emanet etti. Sonra Cumhuriyet Halk Partisi'nin kalesi olma anlamına emanet etti. Ve dedi ki İzmir'de öyle bir iş yapın öyle bir hizmet yapın ki Türkiye düşünsün biz de keşke İzmir gibi olsak desin. Siz bu anlayışı neresindesiniz? Bu mücadelenin neresindesiniz? Ve o siyaset fırsatçılarına söylüyorum. Biz sendikayla anlaşamadık diye hemen ortaya çıkıp sanki sendika halkları için çok büyük mücadeleler veriyormuş gibi. Bu ülkede sanki iktidara talimmiş gibi. Sanki siyasi olarak hak ve karşılıkları varmış gibi. Niye işimizle aramıza girmeye çalışıyorsunuz? Neden insanların duygularını kışkırtıyorsunuz ayıp değil mi? Utanmıyor musunuz yaptığınıza? Ülkenin hali böyleyken esnafımız, çiftçimiz, emeklimiz bu haldeyken, memurumuz bu haldeyken bu mudur? İzmir'e de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nede diz çöktürmeyeceğim" dedi. (cumhuriyet)