Yaşanan sel felaketine ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, 'Bugünün meselesi elbette sel felaketinin izlerini silmek ve vatandaşlarımızın yanında olmak. Ancak afetlerin doğal gerçekliği kadar, kent yönetimlerini bağlayan boyutlarını da dikkate almak gerekir. Bunu yakın geçmişte deprem felaketiyle de tecrübe ettik. Depremler, heyelanlar kentsel dönüşümü; sel felaketleri; alt yapı düzenleme ve güçlendirme çalışmalarını, dere ıslahları gibi yatırımları gerekli kılmaktadır. İzmir, neredeyse çeyrek asırdır biriken bir ihmalin sonuçlarını yaşamaktadır. Bu tabloda yerel yönetimlerin sorumluluğu büyüktür. Bunu İzmirli hemşerilerimizde yüksek sesle dile getirmeye başlamıştır' dedi.
Küresel iklim değişikliği neticesinde sıra dışı bir sel felaketine maruz kalındığını ifade eden Başkan Sürekli açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
'Gerçekten büyük bir afetti ve sonuçları çok daha ağır olabilirdi. Kaldı ki İzmir; çok daha az bir yağışla kilitlenebilen mağduriyet yaşayan bir şehir. Yerel idare, en az 20 yıldır bu noktada somut adımlar atmamıştır. Büyükşehir Belediyesi'nin battı çıktıları, vaat ettikleri de dahil olmak üzere; yağış rejimleri, zemin yapısı, rüzgar yönü gibi etkileri gözeterek ele alması elzemdir. Özellikle yıllardır öteledikleri yağmur suyu ile kanalizasyon alt yapısının bir birinden ayrıştırılmasını hızla gündeme almalılar. Artık, İzmirliler de bunu yüksek sesle dillendirmektedir. AK Parti iktidarında; İzmir için Cumhuriyet döneminin en büyük yatırımları gerçekleşmiştir. 29 Baraj ve 8 Gölet inşa ederek bir rekora imza atan Bakanlığımız; şehrimizi taşkın zararlarından korumak için muazzam çalışmalar yapmıştır. 98 derenin ıslahı gerçekleştirilmiş; İzmir şehir merkezi, 93 yerleşim yeri ve 113.000 dekar arazi sel felaketinden korunmuştur. Yıllardır tüm derelerin ıslah edileceği sözünü veren İzmir Büyükşehir Belediyesi; artık taşın altına elini koymalıdır.'
'Felaket gibi hoca az bulunur' sözünü hatırlatan Başkan Sürekli 'Yaşadığımız deprem felaketinde de gördük ki; kentsel dönüşüm İzmir'in birinci gündem maddesi olmalıdır. Deprem Master Plan ve Raporları işlerlik kazanmalıdır. Büyükşehir bünyesinde kurulacağı duyurulan 'Deprem ve Afet Daire Başkanlığı' somut adımlar atmalıdır. Çünkü, ihmallerin bedelini vatandaşlarımız ödemekte, şehirlerimiz dirençsiz kalmaktadır. Yerel idarenin niyeti ve talebi doğrultusunda bizler üzerimize düşeni yapmaya her zaman olduğu gibi hazırız. Felaketlerin ardından dayanışmaya her zaman varız. Ancak, asıl mesele tedbir almaktır, köklü çözümler üretmektir. Doğal afetlerin sonu yoktur. Ülkemiz de şehrimiz de bu gerçekle yaşamak zorundadır ve herkes üzerine düşeni yapmalıdır' diye konuştu.





