Urla Belediyesi’nin 2024 yılı Faaliyet Raporu'nu değerlendiren AK Parti Urla Belediye Meclis Üyesi Ümit Arslan, hazırlanan belgeyi “idaredeki çürümenin ve plansızlığın resmi belgesi” olarak nitelendirdi.

AK Partili Arslan'ın açıklaması şu şekilde: 

"Urla Belediyesi’nin 2024 yılı Faaliyet Raporu, idaredeki çürümenin ve plansızlığın resmî belgesidir. Hazırlanan bu rapor, yönetimin beceriksizliğini makyajlamaya çalışan bir evrak yığınından ibarettir. Ancak biz bu süslü kelimelere değil, rakamların yalın gerçeğine bakıyoruz. Ve o gerçek, vahimdir.

Faiz giderleri 3 milyonlardan 11 milyon liraya çıkmış. Bu ne demektir? Urlalının parası, hizmete değil faize akıtılmış demektir. Belediye, kendi bütçesini yönetememiş, beceriksizliğinin faturasını vatandaşın sırtına yüklemiştir.

Mal ve hizmet alım giderleri %100’ün üzerinde artmış. Bu, kontrolsüz harcamanın açık itirafıdır. Üstelik bu artışın arkasında neyin olduğu açıklanmıyor.  URLA İNŞAAT TURİZM İNSAN KAYN.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. (URİT)üzerinden kaç kişi istihdam edildi? Bu şirkete ne kadar ödeme yapıldı? Şeffaflık nerede?

Toplam giderler 132 milyondan 278 milyona fırlamış. Sormak zorundayız: Bu iki katına çıkan bütçeyle Urla’da ne değişti? Vatandaşın hayatında ne kolaylaştı? Hizmet kalitesinde nasıl bir sıçrama oldu? Yoksa sadece bazı çevreler mi ihya edildi?

Personel giderleri %40’ı aşmışken hâlâ alım yapılması, kamu kaynaklarının hovardaca harcandığını gösteriyor.

Ecrimisil sayısı 13’ten 28’e çıkmış. Belediyeye ait taşınmazlar neden ihale edilmek yerine keyfi şekilde kullandırılıyor? Kimin malı kime peşkeş çekiliyor?

İzmir’de İmamoğlu için 1 milyondan fazla imza toplandı İzmir’de İmamoğlu için 1 milyondan fazla imza toplandı

Eğlence vergisi tahsilatı 3.230 TL. Urla gibi bir kentte bu rakam komiktir. Ya takip yapılmamıştır ya da birileri bilerek görmezden gelmiştir. Her iki durum da ağır bir yönetim zaafıdır.

Personel memnuniyet göstergesi var ama ölçüm yok. Hedef var, veri yok. Bu rapor vitrin belediyeciliğinin ibretlik bir örneğidir.

Planlanan ve gerçekleşen bütçe arasında %40’a yakın sapma var. Bu fark ya öngörüsüzlüğün ya da bilinçli bir manipülasyonun ürünüdür. Her iki ihtimalde de halk zarar görmüştür.

Ve son olarak; e-arşiv sistemi kurulmamış ama bütçesi ayrılmış. Bu da gösteriyor ki ayrılan ödeneklerin takibi yapılmıyor. Soru net: O para nerede?

Biz bu soruları soruyoruz, çünkü Urla artık şeffaflık istiyor. Hesap verilebilirlik istiyor. Plansız, programsız, günü kurtarmaya yönelik değil; liyakatli, halkçı bir yönetim istiyor.

Bu faaliyet raporu, yönetimin “faaliyet değil fiyasko” ürettiğinin en net kanıtıdır. Ve bu halk, günü geldiğinde bu hesabı mutlaka soracaktır."