İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son toplantısı, emekçi eylemleri, sendika–siyaset ilişkileri ve “havuz” uygulaması başlıkları altında hararetli tartışmalara sahne oldu. CHP ve AK Parti grupları arasında karşılıklı ithamların yükseldiği meclis salonunda gerilim zaman zaman zirve yaptı.

“ChatGPT’ye sorduk” çıkışı: Vatansever’den ‘kariyerizm’ eleştirisi

CHP’li Meclis Üyesi Dr. Mustafa Vatansever, Buca Belediyesi’nden bir meclis üyesinin açıklamalarına atıfta bulunarak söz aldı. Konuşmasının bir bölümünde yapay zekâ değerlendirmesine yer veren Vatansever, dikkat çeken ifadeler kullandı.

Basını çok sık takip etmediğini belirten Vatansever, “Buca Belediyesi’nden bir meclis üyesinin açıklamalarını görünce merak ettik. Madem herkes ChatGPT’ye soruyor, biz de siyaseti ve bilgisayarı iyi bilen bir yapay zekâya sorduk” dedi.

Vatansever, AK Partili bir meclis üyesinin geçmişte kendisini “sosyalist bilinçle yetişmiş” olarak tanımlayıp bugün CHP’yi “biatçılıkla” suçlamasını eleştirerek, yapay zekâ yorumunu meclisle paylaştı. Buna göre yapay zekâ, bu durumu “Türkiye siyasetinde sık rastlanan bir kariyerizm örneği” olarak değerlendirdi.

Yapay zekânın ideolojik dönüşümlere ilişkin yorumlarını aktaran Vatansever, sol geçmişe sahip bazı isimlerin zamanla ideoloji yerine menfaati tercih ettiğini, bu tür değişimlerin artık şaşırtıcı olmadığını ifade ettiğini söyledi.

İşçi ölümleri ve sendikal haklara da değinen Vatansever, 22 yıllık iktidar döneminde Soma, Ermenek, Hendek ve Torunlar gibi faciaların yaşandığını hatırlattı. Türkiye’nin işçi ölümlerinde OECD ülkeleri arasında ilk sıralarda yer aldığını belirten Vatansever, asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığını ve sendikalaşma oranının yüzde 7 seviyesinde olduğunu vurguladı.

Vatansever, “Birkaç işçinin hakkını savunuyormuş gibi yaparak CHP ile 50 yıllık sendikaların arasına giremezsiniz. Buna ne biz ne de CHP izin verir. Biz işçilerle konuşur, anlaşırız” ifadelerini kullandı.

“DİSK ile yaşadıklarımız aile içi meseledir”

CHP’li Meclis Üyesi Uygar Kanmış ise AK Parti’nin DİSK’e yönelik söylemlerine tepki gösterdi. AK Partili Burçin Kevser Sevil’in açıklamalarını hatırlatan Kanmış, “DİSK ile yan yana gelmek AK Parti açısından bir itibarsızlık mı?” sorusunu yöneltti.

DİSK’in yarım asrı aşkın süredir emek mücadelesi verdiğini vurgulayan Kanmış, bu konfederasyonun adının anılmasının kimseyi itibarsızlaştırmayacağını söyledi. CHP ile DİSK arasındaki meselelerin “aile içi” olduğunu ifade eden Kanmış, bu tartışmalara AK Parti ilçe meclis üyelerinin dahil olmaması gerektiğini belirtti.

AK Parti’den ‘havuz’ ve personel politikası eleştirisi

AK Parti Grup Sözcüsü Uğur İnan Atmaca, CHP’nin belediyeyi devralmasından bu yana personel üzerinden sürekli bir gerilim oluşturulduğunu savundu. CHP’nin İzmir’deki uzun yıllara dayanan yönetimine dikkat çeken Atmaca, önceki dönem uygulamalarının sorumluluğunun da aynı partide olduğunu söyledi.

Atmaca, görev süresinde yaşanan personel hareketliliğini “emekçi furyası” olarak nitelendirerek, her sorunun faturasının çalışanlara kesildiğini ileri sürdü. Havuz uygulamasının gerekli olması durumunda bile bunun insan onuruna uygun şekilde yapılması gerektiğini vurguladı.

Taşeron işçi sayısına ilişkin sorularına yanıt alamadıklarını belirten Atmaca, bir yandan taşeron çalıştırılırken diğer yandan personele “fazlalık” denilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Misafir ağırlama ve yemek harcamalarına da değinen Atmaca, tasarruf söylemleriyle bu harcamalar arasında çelişki olduğunu savundu.

CHP’den sert yanıt: “Popülizm yapıyorsunuz”

CHP Grup Sözcüsü Yağmur Yurdakul Özkan ise eleştirilerin samimiyetle yapılması gerektiğini belirterek AK Parti ve MHP sıralarına yüklendi. Menemen ve Aliağa’da işçi çıkarımları yaşanırken sessiz kalındığını söyleyen Özkan, AK Parti’nin yalnızca CHP’li belediyelerdeki eylemlerde görünür olduğunu savundu.

Ekonomik göstergeleri hatırlatan Özkan, açlık ve yoksulluk sınırları ile asgari ücret arasındaki farkı vurgulayarak hükümete yönelik tek bir eleştiri duymadıklarını dile getirdi. İnsan hakları, demokrasi ve kadın hakları başlıklarında da muhalefetin yalnız bırakıldığını ifade etti.

Özkan, “Biz emek ve demokrasi mücadelesinin yanında değil, içindeyiz. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkar” dedi.

“İşçi yönetimi facia” eleştirisi

AK Parti Grup Başkan Vekili Hakan Yıldız da havuz uygulaması üzerinden CHP’ye yüklendi. Belediyedeki işçi yönetimini “facia” olarak nitelendiren Yıldız, haksız kadrolaşmalar ve EYT kapsamında emekli edilen personele yapılan ödemeler konusunda eleştirilerde bulundu.

“Eylemler İzmir’in gururudur”

Çimento fabrikasında yangın senaryosu
Çimento fabrikasında yangın senaryosu
İçeriği Görüntüle

CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç ise İzmir’deki işçi eylemlerinin bir utanç değil, kentin demokratik yapısının göstergesi olduğunu söyledi. İzmir’in demokrasiye, insan haklarına ve özgürlüklere inanan bir kent olduğunu vurgulayan İnanç, grev ve eylem yapılabilmesinin bunun bir sonucu olduğunu ifade etti.

Merkezi hükümete ‘kaynak’ çağrısı

İnanç, merkezi hükümetin CHP’li belediyelerin sayısının artmasının ardından belediye kaynaklarını kısıtlamasını “halkı cezalandırmak” olarak nitelendirdi. Belediyelerin üzerindeki faiz yükünün kaldırılması çağrısında bulunan İnanç, “Cezalandırılan belediye başkanları değil, doğrudan halktır” diyerek belediyelerin ekonomik olarak güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.