CHP Genel Başkan Başdanışmanı, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) Üyesi, İzmir Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Mahir Polat, unvanlarının çok uzun olduğunu ve yeni dönemde bunların bir kısmının gitmesini istediğini kaydetti. Hayalinin parti yönetim kadrolarında yer almak olduğunu anlatan Polat, İzmir milletvekili listelerini değerlendirerek, "Benim hep hayalim partimde yönetim kadrolarında yer almak, inşallah önümüzdeki süreç böyle şeyler yaşadığımız bir dönem olur. Ben listelere baktığım zaman hepsi birbirinden kıymetli, değerli, kente ve genel siyasete katkı sunacak arkadaşları görüyorum. Bizim alışılmış bir yapımız, ekibimiz vardı. Hepsi birbirinden değerli arkadaşlarla siyaset yaptık. Ben kendimi ve aynı dönem milletvekilliği yapan Sevda Erdan Kılıç'ı çok şanslı bulurum. Çünkü Kamil (Okyay Sındır) ağabey gibi, Atilla (Sertel) ağabey gibi, Selin (Sayek Böke) Hoca gibi Türk siyasetine mal olmuş insanların yanında en azından 1-2 sene meclisi tanıma, yasamanın ne olduğunu öğrendik. Onlara müteşekkirim. Teşekkürlerimi iletmek isterim. Sayın Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanlığı'na yürüdüğü süreçte çok ciddi katkıları var, yoldaşlık yapıyorlar. O yüzden onlara hem bize, hem yürüyüşümüze hem de Bay Kemal'e kattıkları için teşekkür ediyorum" dedi.

"İTTİFAKTAN GELEN ARKADAŞLARIMIZLA UYUM İÇİNDEYİZ"

'li Polat, İttifak ortaklarından gelen milletvekili adaylarıyla da uyum içinde çalıştıklarını aktararak, "Diğer partilerin listeleriyle ilgilenmiyorum. Biz de çok iyi arkadaşlar var. Gençlik Kolları'ndan yetişmiş MYK Üyemiz liste başı. Birlikte yürüyeceğiz, birlikte öğreneceğiz. İktidarın milletvekili olmayı öğreneceğiz listedeki arkadaşlarımızla. Genel iktidarın kente neler getireceğine birlikte karar vereceğiz. Heyecanlıyız, bizim listelerimiz çok iyi. İttifaktan gelen arkadaşlarla uyum içinde çalışıyoruz. Biz İzmir'de iyi listelerle güzel bir çalışma yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

"ÖRGÜTTEN HİÇBİR TEPKİ ALMADIM"

"Örgütten listelere yönelik herhangi bir tepki aldınız mı" sorusunu yanıtlayan Polat, "Aday adaylarımız vardı bir sürü, bugün aday adaylarımızın büyük kısmı sahada, her biri bir vekil adayı ile çalışıyor. Onlar da iktidara geldiğimizi biliyorlar. Bizim örgütümüz, yıllarca iktidara gelmeden ayakta kalabilmeyi başarabilmiş bir örgüt. Kuyumcu hassasiyetiyle ölçüp, biçip, oy vermiş bir örgütten bahsediyoruz. Örgüt bu listelerin nasıl, ne şekilde yapıldığını analiz edip, bu listelerdeki kriterleri anlayabilecek durumda. Ben hiçbir zaman örgütümden, 'Ya bu niye geldi, ya bu şurada olsaydı' gibi bir serzeniş almadım. Bütün adayları bizim örgütümüz bağrına bastı, kucakladı. 1'den 14'e kadar herkese aynı mesafedeler, herkesi kucaklamış durumda örgüt. Bizim örgüt vefalıdır, cefakardır, çile çeker. İnşallah onlara iktidarı göstereceğiz" açıklamasında bulundu.

"KIŞKIRTMAK İÇİN YAPILAN BİRKAÇ ELEŞTİRİ DUYDUM"

Örgüt dışındaki insanlardan örgütü kışkırtmak için yapılan birkaç eleştiri kulağıma geldi ama onlar da saman alevi gibi tutmadı. Burada kime, neye itiraz edilebilir. İttifak siyaseti zaten var ve biliniyor. İttifakın listelerde olacağı biliniyor. Oradan gelen arkadaşlarımız da bizim örgütü rahatsız edebilecek rijit kimse yok, örgütümüzün kabul edebileceği arkadaşlar. Bir kucaklaşma da oldu.

"SOYER VE ASLANOĞLU İZMİR'İ KORUDU"

İttifaktan gelen adayların hiç kimseye sürpriz olmadığının altını çizen Polat, "Sürpriz olmadı, biz zaten biliyorduk ve daha fazla verilmemesi gerektiğini söylüyorduk. Maksimum 2 artı 2'nin olabileceği zaten söylenmişti. İstanbul'da daha fazla verildiğini biliyoruz. İzmir bu anlamda daha şanslı. Hem Tunç (Soyer) Başkanın, hem il Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun İzmir'i bu anlamda koruduklarını düşünüyorum ben" diye konuştu.

"KENDİMLE İLGİLİ BEKLENTİM, ÇALIŞMAM OLMADI"

Ben aday olduğum zaman; Sayın Genel Başkanımın Başdanışmanıyım, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na inanan ve kendini teslim etmiş biriyim. Genel Başkanımla konuştum; 'Sizi Cumhurbaşkanı yaptıktan sonra anılarımı yazmak için evime gidebilirim. Hiçbir şey olmayabilirim. Bakanlık dahil kendi alanımla ilgili bürokrasi dahil nerede olmamı isterseniz onu yapabilirim. Tekrar milletvekilli adayı da olabilirim. Sizin söylediğiniz benim için kalıcıdır efendim' dedim. Sayın Genel Başkanımız benim milletvekili adayı olmamı söylediler. O saatten sonra benim için sıranın bir önemi yoktu. Beni 8'e koysalar 9'u çıkartmak için çalışırdım. 8, 9, 3, 1... Bunların hepsi 40 günlük hikaye. Geçtikten sonra inanın sıranın bir önemi kalmıyor. Geçtiğimiz dönemde Kamil (Okyay Sındır) ağabey ya da Atila (Sertel) ağabey üçüncü sıradaydı. Meclise gittiğinizde de 'Bu birinci sıradan geldi önde otursun' gibi bir şey yok. Herkes Türkiye milletvekili. O yüzden sıralamayla ilgili, kendimle ilgili hiçbir beklentim yoktu. Hiçbir çalışmam da olmadı bununla ilgili. Partimin MYK'sı aday belirleme komisyonu ne karar verirse o 'eyvallah'tı benim için. Herhangi bir beklentim olmadığı için bir hayal kırıklığı ya da 'Aaaa' diyebileceğim bir şey de yoktu.

Türkiye ve Rusya Ortadoğu için masaya oturdu Türkiye ve Rusya Ortadoğu için masaya oturdu

"ÖRGÜTTEN GELEN İNSANLAR AYAK OYUNLARINI SEVMEZ"

Örgütten gelen insanları sıralamaya aldırış etmediğini anlatan Polat, "Sonuçta 14'te bizim Burak Kotan var. CHP sıralarında aday olmak çok şeref verici bir şey. 1'den 14'e kadar hangi arada olursanız olun hiçbir farkı yok. Örgütten gelen insanlar için emin olun hiçbir farkı yok. Örgütten gelen insanlar bu tarz ayak oyunlarını sevmezler. Partiyi bilenler bunları sevmezler. Neredeysek oradayız biz" ifadelerini kullandı.

"HER OYUN ANAMIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLMASINI İSTİYORUM"

Polat, izleyicilerden gelen "Uyumadan, gece gündüz çalışıyor, koşarak çalışıyor, bunu nasıl başarıyor" sorusunu yanıtlayarak, "Vitamin kullanmıyorum, herhangi bir takviye de almıyorum. Ben örgütten ve milletten aldığım oyun her birinin bana anamın ak sütü gibi helal olmasını istiyorum. Bu motivasyonla çalışıyorum. İnsanlara bakıyorum, esnafına, köylüsüne, işçisine, ellerinin nasırına bakıyorum. Emeklerinin karşılığını alamamışlar. 1 oyları var, o oylarını da bana vermişler. Sonuçta o oyların hakkını verebilmek için gece gündüz çalışmak zorundayım. Motivasyon kaynağım bu. Hak etmek istiyorum. Ben bir şeyleri hak etmeden kazanma taraftarı değilim. Bana verdikleri her oyun karşılığını yerine getirmek için çalışıyorum" dedi.

"ÖRGÜT DİPDİRİ"

Ben samimi bir şey ifade edeyim. Örgütümüz 4 senedir görevde ve ben örgütte yorgunluk, motivasyon düşüklüğü bekliyordum ama sanki seçildiklerinin ilk günü gibi dipdiriler. Acayip motive olmuş durumdalar. Onların bu motivasyonundan dolayı da ekstra motive oluyorsunuz. Diri bir örgütle çalışırken diri olmak zorundasınız. Ben bir esnaftan bir esnafa giderken yaylanarak gitmeyi sevmiyorum, koşar adım gitmeyi seviyorum. Bazen yer yer koşuyorum. Çünkü zaman kısa, alan büyük. O yüzden zamanımı emeğimi rantabl kullanmak istiyorum. O yüzden biraz örgütü zorlamış olabilirim, onlar da haklarını helal etsinler.

"EKİBİMLE İKTİDARDA NELER YAPACAĞIMI PLANLAMAYA BAŞLADIM"

Genel Başkanımız dün son defa Yüce Meclisimizden halkımıza seslendi, müthiş bir konuşmaydı. Parlamenter demokrasiye inanan milletvekilleri olarak bizim orada olmamız gerekiyordu, oradaydık. Oradayken Ankara ekibimizle sohbet ettik. Soru önergesi, kanun teklifi, araştırma önergesi mantığımız vardı bizim. Mantık tamamen değişecek. Muhalefette sormaya, sorgulamaya yönelik bir çalışma stratejimiz varken şimdi tespit ettiğimiz sorunları çözmeye yönelik bir stratejimizin olacağını konuştum ben ekibimle. Bunu da herkesin bilmesini isterim. Ben ve benim gibi CHP iktidarında vekil olacak arkadaşlarım, iktidarda ne yapacağımızı, nasıl çalışacağımızı ekiplerimizle birlikte planlamasını yapıyoruz”