Sağlık çalışanları özlük haklarının iyileştirilmesi konusunda tasarının Meclis'e gelmesi için 26 Ocak'ta ‘Beyaz Nöbete’ başladı. İzmir Tabip Odası öncülüğünde nöbete destek veren sağlık çalışanları “Karanlığa Karşı Önlüğümüzün Beyazına, Özlük Haklarımıza, Halkın Sağlık Hakkına Sahip Çıkıyoruz!” demek için İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bir araya geldi. Sağlık çalışanlarının hakları konusunda verilen ‘ocak ayının ikinci haftasında yeni bir düzenleme getireceğiz’ sözünü hatırlatan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, “Vazgeçmiyoruz; oyalama değil, hakkımız olanı istiyoruz diyerek emeğimize, geleceğimize sahip çıkmaya devam ediyoruz” diye konuştu.
“Bizi görmek istemeyenlere emeğimizin gücünü gösterdik”
Çamlı, hekimlerin ücretlerinde iyileştirme getiren bir teklif bütün siyasi partilerin desteğiyle aralık ayı başında TBMM’den geçtiğini kaydederek, “Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı da kameraların önünde hekim ücretlerinin arttırılacağını açıkladılar. Düzenleme önce Komisyona sevk edildi, sonra da tamamen geri çekildi. 15 Aralık’ta bütün Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında g(ö)rev ile tepkimizi gösterdik. O gün bütün sağlık kurumlarının bahçelerini beyaza boyadık, hekimlerin gücünü, birlik olduklarında seslerinin ne kadar güçlü çıktığını duymak istemeyenlere haykırdık; bizi görmek istemeyenlere emeğimizin gücünü gösterdik” dedi.
“Sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalı”
Sağlık çalışanları adına talepleri sıralayan Dr. Çamlı, yıllardır tüm sağlık çalışanlarının talebi olan ek göstergeyi de dile getirdi ve ekledi:
“Kamu hastanelerinde göreve yeni başlayan pratisyen ve asistan hekimler için temel ücret yoksulluk sınırının en az iki katından, uzman hekimler için yoksulluk sınırının en az iki buçuk katından az olmamalıdır. Sabit ek ödemeler genel bütçeden karşılanmalıdır. Özel sağlık sektöründe çalışan hekimlerin sosyal güvenlik primleri ‘prim ödeme tavanı’ üzerinden çalıştıkları kurumlar tarafından ödenmeli; ücretleri en az yoksulluk sınırının iki katı olmalıdır.”
Çamlı, aile hekimi maaşları en az yoksulluk sınırının iki katına yükseltilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Tüm aile sağlığı merkez binaları kamu tarafından inşa edilmeli aynı standartlarda donanımı kamu tarafından sağlanmalıdır. 3 yıldan uzun süre görev yapan aile hekimi ya da aile sağlık çalışanı tüm kamu dışı ebe, hekim ve hemşireler kamu kadrosuna alınmalıdır. OSGB'lerde çalışan işyeri hekimlerinin ücretleri Türk Tabipleri Birliğinin belirlediği asgari ücreti üzerinden ödenmelidir” dedi.
“120 gün yıpranma payı uygulanmalı”
Emekli Sandığı, SSK, BAĞ-KUR ayırılmadan pratisyen hekimler için asgari 15 bin TL uzman hekimler için asgari 18 bin TL'ye çıkarılması gerektiğini aktaran Çamlı, “Çalışma ortamlarımız ve koşullarımız iyileştirilmeli, başta asistanlar olmak üzere bütün hekimlere, herhangi bir maddi kayıp olmadan nöbet ertesi izin hakkı tanınmalıdır. COVID-19 ‘illiyet bağı’ aranmaksızın meslek hastalığı sayılmalı, pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı uygulanmalı, hekimler için ek gösterge 7 bin 200 olmalıdır” ifadelerini kullandı.
“5 dakikalık muayene dayatmasından vazgeçilmeli”
Çamlı, Sağlıkta Şiddet Yasası’nın TTB'nin önerdiği şekilde düzenlenmesi gerektiğinin altını çizerek, “Cezalar tutuksuz yargılanma ve ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması’ olarak uygulamaya olanak veren sınırların üzerine çıkarılmalıdır. Tıbbi hatalarda kurumsal sorumluluğu görmezden gelerek hekimleri ödeyemeyecekleri tazminatlara mahkûm eden uygulamaların önlenmesi için yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Hekimleri de hastaları da mağdur eden, hekimlerle şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, hasta randevuları her hastaya en az 20 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir” şeklinde konuştu.
İzmir'deki sağlık çalışanları 'Beyaz Nöbette
İzmir Sağlık Platformu, İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde toplanarak 26 Ocak tarihinde başlayan ‘Beyaz Nöbete’ destek verdi.
Bunlar da ilginizi çekebilir