İZMİRTİME35 Haber Merkezi:

Millet İttifakı’nın Gelecek Partisi kontenjanından Milletvekili adayı olan Mustafa Bilici, Mustafa Tübcel ile Güne Dair programının konuğu oldu.

Seçime sayılı günler kala Millet İttifakı ve seçim süreci hakkında önemli açıklamalarda bulunan Bilici, bu ittifakın bir umut olduğunu belirtti. Bilici seçmenin de Millet İttifakı’nı büyük bir heyecanla takip ettiğini vurguladı. Bilici bu ittifak hakkında, “Vatandaşın artık değişime odaklandığını ve bu millet ittifakını özümsediklerini gördüm birleşe, birleşe kazanacağız sloganı vatandaşta ’da ciddi bir şekilde benimsenmiş durumda zaten yaklaşık 14 ay önce 11 Şubat 2022 tarihinde altılı masa ilk toplantısı gerçekleştirmişti o günlerde başta Cumhur ittifakı bileşenleri olmak üzere sayın Cumhurbaşkanı da işte bunlar dağılırlar birbirine benzemez altılı diye hitaplarda bulundu, Yok bilmem masanın altında üstünde vesaire… daha henüz ilk toplantı sonrasında Millette bir umut oluştu sonrasında her bir toplantıyı vatandaş heyecanla takip etmeye başladı” ifadelerini kullandı.

“14 MAYIS’TAN SONRA İZMİR HAK ETTİĞİNİ ELDE EDECEK”

İzmir birkaç yıldır Bayraklı bölgesindeki gökdelenler haricinde çok büyük bir değişim geçirmemiş bir ilimizdir. Silüet itibari ile itibari ile, bulunduğu konum itibariyle zaten doğal güzelliklere sahip biri Sadece İzmir'de İzmir Merkez’i kastetmiyorum tabii ilçelerin her biri birbirinden daha güzel. İzmir’e Göç’ün bu kadar yüksek olmasının tercih edilmesinin en büyük sebebi olarak da Türkiye ortalamasının üstünde bir demokratik anlayışı olduğunu demokrasinin İzmir de daha çok yerleştiğini ve bunu yaşatmak için ve İzmirlilerin olağanüstü gayret sarf ettiğini müşade ediyorum. İnsanlar kimlikleriyle, Irklarıyla ayrıştırma görmüyorlar burada, İzmir'de malumunuz Türkü, Kürdü, Alevi’si, Sünni’si, Doğulusu, Batılısı her ilden insanlarımız İzmir'de yaşamlarını sürdürmek için geliyorlar tabii göç alan iller beraberinde bazı sıkıntılar da yaşamıyor değil, göçle gelen insanların Şehir hayatına adapte olması belli bir süreci gerektiriyor. Ama kendi için de bunu erikte edebiliyor çünkü İzmir'in dinamikleri sağlam ayakları yere basan bir kültür oluşmuş bu çerçevede İzmir inanıyorum ki 14 Mayıs'tan sonra daha önceki, yaklaşık 20 yıldır hak ettiği halde elde edememiş olduğu haklarını pozitif ayrımcılık yaparak elde edecektir. İzmir bir sanayi şehri, tarım şehri hem dünyaya liman olarak açılan bir ilimiz olması asabi ile merkezi bütçe çok ciddi manada destek veren bir ilimiz. Ancak vermiş olduğu desteğin çok azını yine merkezi hükümetten, merkezi bütçeden geri alabilen bir süreç içerisinde, Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarımızı ziyaret ettik, özellikle merkezi hükümetin yapmış olması gereken bazı yatırımları yapmaması ve bunu İlçe belediyelerine bırakılması şüphesiz ki bu ilçe belediyelerini zora sokmuş durumda. Örneğin stadyumları ihtiyaç var, yeni olimpik ve yarı olimpik havuzlara ihtiyaç var, Kapalı spor salonlarına ihtiyaç var, birçok AK Parti'nin yerelde iktidar olduğu illere bakıyorsun, İşte Gençlik ve Spor Bakanlığı bu yatırımları gerçekleştiriyor bununla birlikte kültür Turizm Bakanlığı'nın yatırımlarını görüyorsunuz, yine Spor Toto gibi kuruluşlardan elde edilen gelirlerin bir kısmı buralara arttırmakla birlikte özellikle Maliye Bakanlığından çok ciddi kaynaklar elde ediyorlar. Ama İzmir yerelde muhalif bir görüntü sergilediği için İzmir'e karşı geçmişten süregelen bir ambargo söz konusu onun için biz de diyoruz ki 14 Mayıs’tan sonra inşallah millet ittifakı İktidar olduğunda İzmir hakkını alacak ve geçmiş yıllarda ihmal edilmiş olan bu yatırımlar çok süratle yerine getirilecek.

“İZMİR BENİ SEVGİ VE MUHABBETLE KARŞILADI”

İzmir'de adaylık listeleri belli olduktan sonra hemen geldik arkadaşlarımızla, burada Onur Bey bizim Gelecek Partisi İl Başkanı ile birlikte ilk ziyaret ettiğimiz kişi CHP İzmir İl Başkanı Şenol Arslanoğlu oldu. Hemen ertesi gün seçim startını Kiraz ilçesinden verdik, Kiraz ilçesi adaylarla birlikte Büyükşehir Belediye Başkanı, ilçe belediye başkanları ve Millet ittifakı'nın bileşenleri olan diğer siyasi parti teşkilatları katıldılar. İyi coşkulu bir başlangıç yapıldı sonrasında neredeyse kendi bölgemdeki tüm ilçeleri ziyaret ettik, edemediğimizi ilçeler var ama 14 Mayıs'a kadar onları da ziyaret edeceğiz. Yine aynı şekilde sivil toplum örgütlerini, dernekleri, odaları ziyaret ederek yoğun bir şekilde ev toplantıları yaparak süreci sürdürüyoruz. Başta Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanı, ilçe belediye başkanları, ilçe örgütleri, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum yaklaşık 23 yıldır aktif siyasetin içerisindeyim, hiçbir şekilde bir dışlama ile karşılaşmadığım gibi yoğun bir kucaklama, sevgi ve muhabbetle karşılaştığımı ifade etmek istiyorum. Sahada da dolaştığımız da işte esnaf ziyareti olsun, ev ziyaretleri olsun, buralarda da vatandaşın artık değişime odaklandığı için ve bu millet ittifakını özümsediklerini gördüm birleşe, birleşe kazanacağız sloganı vatandaşta ’da ciddi bir şekilde benimsenmiş durumda zaten yaklaşık 14 ay önce 11 Şubat 2022 tarihinde altılı masa ilk toplantısı yaptı o günlerde başta Cumhur ittifakı bileşenleri olmak üzere sayın Cumhurbaşkanı da işte bunlar dağılırlar birbirine benzemez altılı diye hitaplarda bulundu, Yok bilmem masanın altında üstünde vesaire… daha henüz ilk toplantı sonrasında Millette bir umut oluştu sonrasında her bir toplantıyı vatandaş heyecanla takip etmeye başladı ve her toplantı sonrasında çıkan sonuç bildirgesi de vatandaşın umudunu bir kez daha arttırdı, sonrasında Millet İttifakına dönüştü, evet bazı sancılı süreçler yaşandı özellikle Meral hanımın gelişi, girişi ile ilgili ama her şeye rağmen toplumun, vatandaşın, seçmenin beklentileri göz ardı edilmediği için bu masa devam ediyor ve inşallah 14 Mayıs’ta Aziz milletimizin desteği ile de hem Cumhurbaşkanlığı, hem de mecliste en az 301 milletvekili alacak şekilde güzel bir birliktelik oluşacak. Bu millet İttifakının oluşturmuş olduğu bu çalışmayı ben çok önemsiyorum İleri bu ittifakın başarılı olması durumunda Üniversitelerimizde tez konusu olacaktır hakkında birçok makale, kitap yazılacaktır. Dünya demokrasi tarihine de örnek teşkil edecektir diye düşünüyorum.

“İZMİR’Lİ GENÇLERE İSTİHDAM ALANI AÇABİLMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPICAM”

Kesinlikle telefonlarım kapalı olmayacak bunun taahhüdünün ve sözünü vermek istiyorum, olur ya toplantıda oluruz o esnada danışmanda telefon olur, ama mutlaka geri dönüş yaparım benim çalışma prensibim o, ikincisi bize oy veren vermeyen İzmirlinin başını öne eğdirecek bir faaliyet içerisinde kesinlikle olmayacağız. Üçüncüsü de gerek iktidar olduğumuzda milletvekili arkadaşlarımız ile gerekse İzmir'den seçilmiş diğer milletvekilleri ile irtibatlı bir şekilde İzmir'e yatırımların gelmesi için İzmirli gençlerimiz için istihdam alanı açabilmek için elimden gelen bütün gayreti göstereceğimden kimsenin şüphesi olmasın.

“2 YIL İÇERİSİNDE EKONOMİ TAMAMEN RAYINA GİRECEK”

Millet ittifakı'nın oluşturan paydaşların ortak bir metni var, ama siz hiç duydunuz mu Cumhur ittifakı'nın bir ortak metnini böyle bir mutabakat metinleri olmadığı gibi bu mutabakatlarını sözleşmeye dökecek bir metinleri yine yok partiler, hangi partilerle ne koşullarda anlaşma yapıldı ile ilgili de bir çalışma yok mesela Millet İttifakı diyor ki bizim Cumhurbaşkanı adayımız işte Sn. Kemal Kılıçdaroğlu dur, Cumhurbaşkanı yardımcılarımızda işte 6 liderdir, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanımızdır. Bununla birlikte bu mutabakat metninde biz örneğin diyoruz ki YÖK'ü kaldıracağız, işte üniversitelerde rektörleri, yöneticileri, öğretim üyeleri seçecek şeklinde biz diyoruz ki eğitimde reform yapacağız işte 5 + 4 + 3 sistemi getireceğiz. Biz diyoruz ki İlkokul öğrencilerine öğlen yemeğini ücretsiz vereceğiz süt desteğinde bulunacağız efendime söyleyeyim su dağıtacağız çocuklarımıza, biz diyoruz ki işte iktidara geldiğimizde Tarım politikamız şu şekilde olacak yem desteği vereceğiz, gübre desteği vereceğiz, mazot desteği vereceğiz, dış politikamız şu şekilde olacak yani yol haritamız belli ve açık ve net okunabiliyor ve itirazda olmadı ne iktidar cephesinden, ne de bu işin içerisinde olan özellikle Türkiye'de sözüne itibar edilecek ekonomistlerin de gerçekten her şeyi düşünülmüş dediği bir mutabakat metni ortaya çıktı. Bugünden yarına bu tahrip edilmiş ekonominin düzelmesi biraz hayalci bir durum ama orada vaatler kısmında 2 yıl içerisinde ekonominin tamamen rayına gireceği ve enflasyonun da tek haneli rakamlara düşürüleceği, hangi yolla, hangi yöntemle, hangi politikalar izlenerek bunun sağlanacağı da belirtilmektedir

“AK PARTİ’NİN 21 YIL SONRA SÖYLECEK BİR ŞEYİ KALMADI”

AK Parti'nin 21 yıl sonra söyleyecek bir şey kalmadı, 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmek için ve sonrasında da bu seçim yasası ile ilgili bir çalışma yapıldı hatırlayacaksanız, sonrasında seçimi kazanmak için Mart 2022 tarihinde aynı metni yazan Anayasacılar, Hukukçular tekrar değiştirerek yeni bir yasa yazdılar. İşte biliyorsunuz D'Hondt sistemi vardı, işte artık oyların ittifak içerisindeki partilere dağılımı ile ilgili buradaki hesap tamamen rakibimizi nasıl al aşağı edebiliriz, nasıl daha fazla milletvekili çıkarabiliriz hesabı üzerinden tekraren değişikliğe gidildi. Unuttukları bir şey vardı örneğin Cumhur ittifakında gerek yeniden refah Partisi gerekse Büyük Birlik Partisi gibi partiler anlaşamadıkları için ayrı listelerden seçime girdiler ve kuvvetle muhtemeldir ki bu iki partide Türkiye genelinde hiç bir seçim bölgesinde milletvekili çıkaramayacaklardır ama biz millet ittifakı olarak aslında ilk niyetimiz tüm Türkiye sathında tek liste ile seçimlere girme idi bu kısmen bazı illerde oldu 12-13 ilde İYİ Parti listelerine bütün siyasi partiler destek olmak amacıyla o illerde liste çıkarmadı örneğin Gümüşhane gibi bazı illerde işte İYİ Parti liste çıkarmadı, Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden adaylar gösterildi ama sonuç itibari ile geri kalan illerde de sadece 2 parti ile seçime girildi ve bunda ben inanıyorum ki Millet ittifakı olarak mecliste çok rahatlıkla çoğunluğu sağlayacağız.

“AK PARTİ 3Y İLE GELDİ 3Y İLE GİDİCİ DURUMDA”

AK Parti iktidara gelmeden önce vaatleri vardı ve toplum bu vaatleri satın aldı bunlardan biri neydi 3y deniyordu ya yolsuzluklarla mücadele, yoksulluklarla mücadele, yasaklarla mücadele ama geldiğimiz aşamada 3y ile gelen AK Parti maalesef 3y ile gidici durumda şu anda bakıyorsunuz yasaklar inanılmaz safhada yani adalet yerle yeksan olmuştur sadece Cumhurbaşkanı birçoğu da çocuk olmak üzere on binlerce kişiye karşı Cumhurbaşkanı'na hakaretten dolayı dava açmış durumda ikinci bir husus düşünce suçluları diye birçok siyasi veya gazeteci halen cezaevinde bulunmakta.

“TOKİ İZMİRLİYE HAKSIZLIK YAPIYOR”

Yoksulluk diyorsunuz Bugün bu enflasyonist ortamda hayat pahalılığı yaşandığı bir ülkede gerçekten insanlarımız geçinemez oldu, bakın son yıllarda bütün ürünlerde artış olmakla birlikte özellikle ev kiralarında inanılmaz artışlar söz konusu sahada karşılaştığın en büyük sıkıntılardan biri de İzmir'de bu yani ev kiraları sadece 1 yıl öncesi ile kıyas edildiğinde neredeyse iki kat 3 kat arttığı gözüküyor. Her ne kadar Yüzde 25'in üzerinde artış yapamazsınız diye bir kanun çıkarmış olsanız dahi bunu uygulayabilme şansını olmuyor çeşitli gerekçelerle kiracıyı çıkarma eğiliminde bulunuyor ev sahipleri. Öte taraftan İzmir'de de çok ciddi bir konut sıkıntısı var şu anda bunun da en büyük sebebi olarak ben TOKİ'nin özellikle TOKİ'nin yine İzmirliye haksızlık yaptığı düşüncesindeyim yeterince İzmir'de konut üretememiş, üretmemiş, inşallah o açığı da kapatma çalışması içerisinde olacağız.

Başkan Tugay X hesabını İmamoğlu'na devretti Başkan Tugay X hesabını İmamoğlu'na devretti

“SİYASİ ETİK YASASI GETİRECEĞİZ”

Yolsuzluklarla anılan bir ülke haline dön maalesef düşünsenize bu ülkede Başbakanlık yapmış olan Sn. Bin Ali Bey’in ve oğlunun ismi Hollanda basınında yer alıyor ve 26 milyar dolar Servetinin Hollanda'da olduğu ifade ediliyor bunun ilgili olarak da herhangi bir aksi açıklamayı da ben şu ana kadar duymadım yine maalesef ülkemizin Cumhurbaşkanının Amerika Birleşik Devletleri başkanı tarafından önüne malvarlığının konduğu ifade edilmekte bunlar üzüntü verici hususlar bizim genel başkanımız Ahmet Davutoğlu siyasi etik yasası Başbakanlığı döneminde getirmek istediğinde Tayyip Bey biz ilçe başkanı dahil bulamayız dediğini hepimiz duymuşsunuzdur. Ama biz Millet İttifakı mutabakat metni içerisine de bunu bıraktık siyasi etik yasası getireceğiz siyaseti özellikle hangi kademede olursa olsun ilçe başkanı olsun, İl Başkanı olsun, milletvekili olsun, belediye başkanı olsun göreve başlamadan önce mal beyanında bulunacak görevi bıraktığında yine mal beyanında bulunacak izahı olmayan bir mal varlığında artış söz konusuysa bunun hesabı da sorulacak.

“İZMİR KENDİ MİLLETVEKİLİNİ, CUMHURBAŞKANI YAPACAK”

14 Mayıs sabahına Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını tekrar demokrasi ile taçlandırmak için oy versinler, Adalet için oy versinler, Hukukun üstünlüğü için oy versinler, gençlerimizin istihdamı için oy versinler, İzmir'in Hak ettiği yere bir ticaret merkezi olması için oy versinler, kadınlarımız, babalarımız yarın evladımın cebine harçlık bırakabilecek miyim endişesi taşımamak için oy versinler, en önemlisi de özgür bir Türkiye için oy versinler diyorum, ve şunu da ifade etmek istiyorum ki ne olur oylarımızı bölmeyin, parçalamayın ne kadar güçlü bir destek Cumhuriyet Halk Partisine verir iseniz inanın ki geri dönüşümü de o şekilde güçlü olacaktır. Bakın şu anda Cumhurbaşkanı adayımız yani halihazırda İzmir Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, yani bu il kendi milletvekilini cumhurbaşkanı seçecek dolayısıyla hem Kemal Bey'e hem de milletvekilliği seçiminde CHP’ye güçlü bir destek vermesi gerekiyor ben o desteği görüyorum

“CHP İZMİR’DEN ÇOK SAYIDA MİLLETVEKİLİ ÇIKACAK”

Özellikle Seçim çalışmalarına ilk başladığım günlerden itibaren Kendime Hedef kitle belirlemiştim bunlardan birincisi AK Parti'nin Seçmen kitlesi, ikincisi ise Doğu ve Güneydoğu'dan göç edip de İzmir'imize yerleşen aileler, son birkaç gündür çok yoğun bir şekilde gerek AK Parti seçmenine yönelik olarak, gerekse kürt seçmenlere yönelik yoğun çalışma içerisindeyim, geri dönüşümlerde çok olumlu. Şunu ifade edeyim ki AK Parti'de geçmişte çok önemli İzmir siyasetinde görev almış olan birçok kişi açıktan veya gizli destek vermeye başladı onlar da artık değişimin gerekli olduğunu görüyorlar, dolayısıyla biz İzmir'den her iki bölgeden de Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok sayıda milletvekili çıkaracağız diyelim

“TİP’İN MİLLETVEKİLİ ÇIKARABİLME OLASAĞI YOK”

Türkiye İşçi Partisi'nin mevcut seçim yasasına göre Milletvekili sadece İzmir'de değil diğer illerde de çıkarabilme olasılığını görmüyor. Yani hiçbiriyle Milletvekili çıkarabilme şansı olduğunu görmüyorum dolayısıyla Türkiye İşçi Partisi’ne verilecek olan oylar rakibimiz olan Adalet ve Kalkınma Partileri ya da Muharrem İnce'ye zaten hiç şans vermiyorum, ne Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde iddalı bir durumu var, ne de barajı geçebilmek gibi bir durum söz barajdan kasıt ise %7”

“ÖNEMLİ OLAN HER BİR HANEYE, HER BİR SEÇMENE ULAŞABİLMEK”

Ben gittiğim ilçelerde özellikle Cumhuriyet Halk Parti teşkilatlarına diyorum ki kendimiz çalıp kendimiz oynamayalım burada çok zaman kaybetmeyelim hemen sahaya inelim vatandaşla kucaklaşalım çünkü en iyi siyaset, yıllarca bunu tecrübe ettim dokunmaktır el ele göz göze ikna etmektir. Sadece esnafa hayırlı işler diyerekten ziyaret etmek size oy dönüşümü açısından iyi ancak sonuç itibarıyla arzuladığınız sonucu elde edemiyorsunuz. Hatta ben şunu söyleyeyim Anadolu'da burada da öyle, özellikle köylerde bir muhtar var ise köyde genelde siyasiler o muhtarı ziyaret ederler ama unuttukları bir şey var her köyde mutlaka muhtarın bir de rakibi var, malikleri var, şimdi siz sadece muhtarı ziyaret edip o köyden ayrılmanız durumunda bu kez muhtarın muhalifleri şöyle düşünüyor ya adam bizi tanımadı, adam bize gelmedi, biz destek verir isek ki destek verme eğiliminde olsalar bile destek vermiyorlar şunun için biz destek verirsek isek bu muhtarın hanesine yazılacak onun için mümkün olduğunca her bir bireye ulaşmak gerekiyor yani sadece bir derneği, dernek başkanını ziyaret ettiğinizde o derneğin üyesi olan herkesin desteğini almış olmuyorsunuz, önemli olan herbir haneye ulaşabilmek her bir seçmeli ulaşabilmek çünkü her insanın farklı bir eğilimi olabilir. Önemli olan onlara Millet ittifakı'nın mutabakat metnini anlatmak, kafalarındaki soru işaretlerini gidermek.”