İNSAN KENDİNE SAYGI DUYMAZSA
Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, yaptığı açıklamada 'Türkiye'nin sorunlarını çözerse, ancak Genel Başkanımız Meral Akşener çözer' dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte Türkiye’yi karış karış gezen Fakıbaba, Mustafa Tübcel'in 'Hem AK Parti'den hem de milletvekilliğinden vazgeçmek nasıl bir durum, nasıl bir davranış, ne ile alakalı' sorusuna ' Bu tamamen kişiliğimle alakalı bir durum. Ben her zaman derim ve inanırım ki bir insan kendine saygı duymazsa hiçbir şeye saygı duyamaz. Bir yola başlıyorsunuz, sonuçta her şey başlangıçta çok iyi gidiyor bağımsız oluyorsunuz. O sıra Cumhurbaşkanımız Başbakandı. Ben kendim yanına gittim 'Urfa için bir şeyler yapmak istiyorum' dedim. Gerçekten çok ciddi, iyi çalıştım ve hiçbir zaman vefasızlık göstermedim.
HALKI REFAH İÇİNDE YAŞAMAYAN SİYASETÇİ MUTLU OLAMAZ
Ben her zaman siyasetçide halkın refahını sağlayabiliyorsa, bölüştürmeden herkesi kucaklayabiliyorsa buna bakarım. Eğer halkı mutluysa siyasetçi mutludur, halkı zenginse siyasetçi zengindir. Benim siyasete ilk adım attığımdan beri görüşüm bu şekildedir. Bence bir siyasetçi siyaset yaparken cebinden parası kesilmelidir, malı kesilmelidir. Bir siyasetçinin on lirası varsa 7 liraya düşmesi gerektiğine inanırım. Çünkü halkı mutlu ve refah içinde yaşamadan siyasetçi de mutlu olamaz. Ben herkesi kucaklayıp herkese eşit davranmaya gayret gösterdim ve yaptım. Bunun sonucunda da bağımsız aday olduğum zaman gördük zaten. Bir siyasi parti hiç ayrım yapmadan insanları kucaklayarak bir siyaset yapıyorsa o partiyi düşürmek hiç mümkün değildir.
AKŞENER VE ARKADAŞLAR SÖZÜMÜ DİKKATE ALIYOR
İYİ Parti'ye geçişim bir ay oldu. Ak Parti'ye de 20 yıl hizmet ettim. Çok değerli arkadaşlarım da oldu ama çok rahatsız olduğum arkadaşlarım da oldu. Bunu partinin tüm kademelerine söyledim. AK Parti içerisinde İYİ Parti'ye geçmemden dolayı kimsenin beni haksız bulacağını tahmin etmiyorum. AK Parti içerisinde sözümüzün geçmediğini gördüm. Bir ay oldu İYİ Parti'deyim. İnanın ki başta Genel Başkanımız Meral Akşener olmak üzere tüm arkadaşlar sözümü dikkate alıyor. Bu demek değil ki illa benim sözüm dinlenecek. İstişareler yapıyoruz. Acaba böyle yapsak daha mı iyi olur veya sayın Genel Başkanım böyle dense daha mı iyi olur diye. İYİ Parti içerisinde 'Fakıbaba sen haklısın' diyecek bir ekip içindeyim. Benim mutluluğum bu.
AKŞENER MÜTHİŞ BİR KADIN
Biz aileden muhafazakar insanlarız. Milliyetçi ama Türkiye'de yaşayan bütün insanları kucaklayan insanlarız. 'Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek' diye bir cümle vardır. Her zaman söylenir ama hiç uygulanmaz. Ya Allah bir şeyi yaratmışsa onu sevmek kadar güzel bir şey olabilir mi? Genel Başkanımız gerçekten çok samimi, çok iyi, istişareye açık, demokrat, gerçekten benim gibi düşünen bir milliyetçi. Kürt’ünü, Türk’ünü, Çerkez’ini hepsini kucaklayan ve ülkeyi her zaman daha iyiye daha ileriye götürürüm uğraşısı içerisinde olan müthiş bir kadın diye düşünüyorum.
SİZİ EN ÇOK ETKİLEYEN MERAL HANIM MI?
Mustafa Tübcel'in, Meral Akşener'i tercih etmenizdeki en önemli şey nedir? Sorusuna ise “ Meral Hanım ile biz bir iki kez görüştük. Aklındaki bütün soruları bana sordu, ben de ona aklımdaki soruları sordum. Ben zaten İYİ Parti'yi izliyordum, takip ediyordum. Meclisten milletvekili arkadaşlarımızı ve konuştukları bazı şeylerin doğruluğunu görüyordum. İYİ Parti'nin doğrularını takdirle karşılıyordum. Ama bir parti grubunuz ve parti grup kararınız var. Zaten vekilliğin böyle olmasına karşıyım. Normalde biz atama ile geliyoruz oysa halkın seçmesi lazım. Mesela rahmetli Turgut Özal zamanında bir tercihli sistem vardı. Onun gibi bir sistem olmalı. Halk tarafından seçildiği zaman çok daha farklı olur. O zaman halkın problemlerini çok daha iyi görüyor ve halkın milletvekilliğini daha çok istiyorsunuz. Yani bu siyasi partiler yasasının mutlaka değişmesi lazım.
AİLECE KARAR VERDİK
Ak Parti'den İYİ Parti'ye geçiş döneminde ailemle de konuştum. Çocuklarıma, eşime 'Para bulunur ama itibar ve güven kaybedildiği zaman geri yerine koyamayız' dedim. Urfa'da dolaşırken birisi bana ‘Ya başkan biz sizi AK Parti'den milletvekili seçtik ama siz bizim oylarımızı götürdünüz İYİ Partiye verdiniz. Artık İYİ Parti'nin Milletvekilisiniz' demiş olsaydı eğer yada böyle bir durum ile karşılaşsaydım işte o zaman Urfa'ya bir daha gidemezdim. Onun için hepimiz bir karar verdik ve en doğrusunun istifa etmek olduğunda anlaştık. Ben istifa ettikten sonra özgürleştim. Kimse bana AK Parti'nin oyları ile gitti diyemedi. Ben sıfırdan başlayacağım dedim. Ben özgür bir insanım bundan dolayı herhangi bir partiye geçebilirim dedim.
KAFAMA EN UYGUN LİDER AKŞENER
Ben ne dedim 'Ben Sıfırdan Başlıyorum' dedim. Özgür bir insanım yani bu karar benim. Kafama en uygun olan lider ve Parti olarak İYİ Parti'yi gördüğüm için İYİ Parti'ye geçiyorum dedim. Ama bir vekil olarak geçmiş olsaydım kesinlikle tartışmalar yaşanırdı. Bakın bu önemli bir mesaj. Milletvekillerinin mutlaka ve mutlaka halk tarafından belirlenmesi lazım. Milletvekili adaylarının genel başkanların ataması ile değil halk tarafından belirlenmesi lazım. Meral hanımda ve İYİ Parti'de iktidara gelişi gördüm. İYİ Parti'nin gidişatını onların iktidara gelişi gibi görüyorum. İYİ Parti'de bir iktidar yürüyüşünü ve iktidara gelişin sinyallerini görüyoruz. Benim biraz da kopuşum 2018'den sonra başladı. Yani Yargı, Yürütme, Yasama’nın birbirinden ayrı farklı bir şekilde zannederken tam tersi olduğunu şu anda görüyorum. Onun için parlamenter sisteme geçişin demokrasi adına çok önemli bir hamle olduğunu zaten milletimiz şu anda anlamıştır. Anketlerde parlamenter sistem mi yoksa Cumhurbaşkanlığı sistemi diye sorulduğunda insanların çoğu parlamenter sistemi destekliyor.
URFA'YA GENEL BAŞKANIMIZLA GİDECEĞİZ
Usta Gazeteci Mustafa Tübcel'in Urfa ile ilgili sorularını da yanıtlayan Fakıbaba, Tübcel'in 'Urfa'ya ne zaman gideceksiniz sorusuna ise ' İnşallah onun zamanlamasını yapıyorum ve bunun için iyi bir program yapacağız. Belki de Genel Başkanla beraber gideceğiz. Ben genel cerrahi uzmanıyım ve hasta sayısı çok fazla olan hastaneyi yönetiyordum. Başhekimdim. Benim o zaman da belediye başkanlığına ihtiyacım yoktu ama severek yaptım. Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra siyasette yeni çevreler ortaya çıktı. İnsanlar 'Fakıbaba gibi insanların çoğalması gerekir' diye düşündü. Belediyedeki çalışmalarımız bizi milletvekilliğine, milletvekilliğindeki çalışmalarımız bakanlığa getirdi. Hiç kimse kimseye ' Hadi gel seni milletvekili yapalım' demez. Gerçi alın yazısıdır ama tırnaklarınızla kazıyorsunuz, çalışıyorsunuz, gönlünüzü kalbinizi veriyorsunuz yani ailenizi çoluğunuzu çocuğunuzu düşünmeden. Bütün herkesi kucaklamak zorunda kalıyorsunuz ve zamanınızın büyük bir kısmı onlar olmadan geçiriyorsunuz.
ŞU ANDA RAHAT KONUŞABİLİYORUM
Ben bunların hepsini yaşadım. Emin olun şu anda bundan daha özgür bir zamanım olmadı. Şu anda hiçbir şey sorumluluğum yok, herhangi bir bağlılığım yok ama çok özgür bir şekilde rahat bir şekilde konuşabiliyorum. O zaman da konuşuyordum ama bazen böyle ekran karşısında çok açık bir şekilde konuşamıyorduk. Fakat içerde hele özellikle küçük gruplar halinde ben çok etkili olduğuma inanıyordum. Fakat sonradan baktım ki, hiç etkili değilim çünkü konuştuklarımın hiçbirisi kabul görmüyor.
HAKİKATEN İKTİDARA GELİYORUZ
İYİ Parti’de çok değerli arkadaşlar ve sevdiğim insanlar var. Hepsini tanımam mümkün değil ama birkaç arkadaşım var. Ben İYİ Parti'de şuna dikkat ettim. Toplantılar üç, dört saat sürüyor, hiç kimse kalkıp gitmiyor. Dikkatle her konuşulanı dinleniyor. Arkadaşlar not alıyor. Bu benim için çok önemli bir gösterge. Ben bunu görüyorum. Meral Hanım'a gösterilen o ilgi o sevgi muhteşem. Yani onun için diyorum ki hakikaten biz iktidara geliyoruz. Zaten başkanımızla, arkadaşlarımızla genel olarak hep beraberiz. Mükemmel bir teşkilatımız var. Ben bu teşkilatta hiç yabancılık çekmedim biliyor musun? . Yani beni öyle bağırlarına basıyorlar ki, emin oldum. Samimi olarak söylüyorum başından beri sanki bu teşkilatın içerisindeyim. İYİ Parti Genel merkezine girdiğim zaman sanki yıllardan beri bu partideymişim gibi hissediyorum. Hep böyle devam edeceğine inanıyorum.
YOLSUZLUĞA ÇARE BULACAK KİŞİ MERAL AKŞENER'DİR
Akıllı, aydın seçmenler olmak zorundayız. Ben ne diyorum vallahi yolsuzluğa mutlaka çare bulacak olan Meral hanımdır, İYİ partidir. Yoksulluğu kaldıracak, üzerini örtmeyecek parti İYİ Parti'dir. Yasakları kaldıracak tam demokratik bir ülkeyi sağlayacak, yargı bağımsızlığını sağlayacak, insanları Kürt, Türk, Arap diye ayırmayacak parti İYİ Parti'dir. Bu ülkede yaşayanların tamamını birinci sınıf yapacak parti İYİ Parti'dir.
6'LI MASA DEMOKRASİ MASASIDIR, TÜRKİYE'NİN SİGORTASIDIR
Programın son bölümünde ise Gazeteci Mustafa Tübcel herkesin merakla beklediği o soruyu Fakıbaba'ya sordu. Tübcel'in Altılı Masayı nasıl buluyorsunuz? Değerlendirmeleriniz nelerdir sorusuna Fakıbaba şu cevabı verdi:
Bu altılı masayı çok önemli ve demokrasi masası olarak söylüyorum. Bakın ben ne dedim.Ben milliyetçiyim dedim. Ama Türkiye milliyetçisiyim. Dar bir tavana sıkışmış bir milliyetçiliğim asla olmadı. Ben 'demokratım' dedim, ' muhafazakarım' dedim. O yüzden 6'lı masaya baktığınızda bu saydıklarımın hepsini o masada görebilirsiniz. Ben şuna inanıyorum, her vatandaş o masaya baktığında kendinden birini görüyordur. Altılı masa esasında Türkiye'nin bir sigortasıdır. Bu sigortayı mutlaka ve mutlaka çok iyi bir şekilde daha iyi geliştirip halkın karşısına çıkmamız gerekir. Arkadaşlar biz farklı partiler olabiliriz ama bizim kendi anayasamız budur. Geldiğimiz zaman yargı da şunu yapacağız, eğitimde bunu yapacağız, konutta bunu yapacağız, öğrencilere de bunu yapacağız diye bir anlaşma metni ile hükümet programı ile geleceğiz. Bence bırakın Avrupa’yı, dünyada önemli bir projeyi gerçekleştirmiş olacağız.
Soruyorlar mesela aday kim olacak. Tabi ki aday önemli ama bana göre insanlar boyunuz kısa diye değil programınız ne olacak diye sormalılar. Ben emekli olarak, Alevi, Sünni olarak, Türk, Kürt olarak bu ülkede nasıl yaşayacağım diye sormalılar, buna bakmalılar. Sorunlar nasıl halledilecek bunları ortaya koymamız lazım. Cumhurbaşkanı mutlaka bu programa uygun bir aday olacak. Ben altılı masayı çok önemli görüyorum. Artık tam bağımsız, demokratik bir ülke olarak insanlar ben iyi ki Türkiye'de yaşıyorum diyebilecekleri bir sigorta olarak görüyorum'