Belediye ana hizmet binası için plan değişikliği Belediye ana hizmet binası için plan değişikliği

Şükürer'in değerlendirmesi şöyle;

İKİNCİ YÜZYILIN İKİ İKTİSAT KONGRESİ
Toplumların hayatında belirleyici olayların yıldönümleri çok önem taşır.
Hele bir Devlet’in kuruluşunda ilmek ilmek örülen tarihsel olgular 100. yıllarını tamamlanmak üzere ise bu hassasiyet doruk noktasına ulaşır.
Hatırlarsanız, 9 Eylül’de İzmir’in işgalden kurtuluşunun 100 yılı muhteşem bir organizasyonla kutlanmıştı.
Şimdilerde Cumhuriyet’in ilanına giden süreçte çok önemli kilometre taşlarından biri olan İzmir İktisat Kongresinin 100. Yılı etkinliklerine hazırlanıyoruz.
Bu amaçla gerek İzmir Valiliği gerekse İzmir Büyükşehir Belediyesi bahse konu etkinliğe iki farklı cepheden özel bir değer katma çabası içindeler.
İzmir Valisi Sayın Selim Köşger’in yönetiminde , vaktiyle kongrenin yapıldığı, ancak yıkılmış olan tarihi bina aslına uygun inşa ettirilirken, 17 Şubat 2023’de başlayıp iki gün sürecek önemli bir etkinlik planlanıyor.
Büyükşehir Belediyesinin hazırlıkları ise daha uzun erimli bir çabayla şekilleniyor.
Bu çerçevede; Ağustos ayında başlayan , Şubat 2023’e kadar kesintisiz sürecek olan , günlük ekonomik meselelerden ziyade gelecek on yıllara sari bir yol haritası oluşturmayı hedefleyen , siyaset üstü bir çaba içindeler.
Bu amaçla, aslına uygun bir formatla; çiftçi, işçi, sanayici, tüccar, esnaf ve sivil toplum temsilcileri ile, olabilecek en geniş temsile dayanarak seri toplantılar düzenleniyor ve ara bildirgeler oluşturularak kamuoyu ile paylaşılıyor.
Sonrasında, bu belgelerin yetkin uzmanlar marifetiyle olgunlaştırılarak, nihayetinde geniş bir paydada belirlenmiş “Yüksek İstişare Kurulu” tarafından bir sonuç bildirgesine dönüştürülmesi amaçlanıyor.
Tunç Soyer bu çalışmanın, “tarih, doğa, demokrasi ve değişim” konu başlıklarında, geleceğe ışık tutacak şekilde ve bir tarihsel sorumluluk anlayışı ile oluşturulacağını ifade ediyor.
Neticede böylesi önemli bir yıldönümünün hem merkezi idare hem de yerel yönetimler tarafından sahiplenilmesi çok anlamlı, yararlı ve farklı ihtiyaçlara cevap veren çalışmalara vesile olmaktadır.
Son olarak belirtelim ki, iki ayrı kurumun konuya ilişkin çalışmalarını bir rekabet ve çekişme gibi asla görmemek gerekir.
“İzmir İktisat Kongresi” markası tabii ki Devletimize aittir ve Valilik makamının böylesi önemli bir yıldönümünü değerine uygun şekilde kutlaması herkes için gurur vericidir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ise esas itibari ile bir “kutlama” çalışması yapmamakta, siyaset üstü bir anlayışla ve ülkenin değerli akademisyen, kanaat önderi, tarihçi, sosyolog ve fütüristlerin katkılarıyla , daha da önemlisi ; sendikalar, kooperatifler, TOBB, Türkonfed, Tüsiad ve çok sayıda sivil toplum ve benzeri kuruluşlarla bu ülkeyi gelecekte yöneteceklere bir rehber oluşturma misyonu üstlenmektedir.
Bu boyutuyla yapılanlar sivil toplumun ekonomiye dair insiyatifi ele alma girişimi olarak değerlendirilmelidir.
Bu çalışmanın en değerli yönü , tıpkı “kurucu iradenin” 100 yıl önce yaptığı gibi , iktisadi politikaların Devlet bürokrasisinin tekelinden çıkartılarak , toplumun sivil bileşenleri ile oluşturulma gereğini tekrar hayata geçirmektir.
Bu sebeple çok ciddi bir karşılık görmesi sürpriz değildir.
Emek veren kurumlara kentimiz adına teşekkür ediyoruz.