31 Mart 2019 yerel seçimleri öncesinde aslında çoğu İzmirlinin adaylık için çok düşük bir ihtimal verdiği isimdi Tunç Soyer İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı isteyen, karşısındaki isimler, kendisinden oldukça güçlü, deneyimli ve tecrübeli idiler. Mevcut Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ‘Ben tekrar varım.’ demişti. Dört dönemlik Narlıdere Belediye Başkanlığı tecrübesiyle tüm İzmir’in yakından tanıdığı beğendiği mimar Abdül Batur vardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Tuncay Özkan ofisini bile tutup bir anlamda çalışmalarına start vermişti. Sadece bu yüzden dolayı da Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer en zayıf aday görülmüyordu tabi ki de. İzmir’de yaşayan çoğu kimse tarafından Seferihisar’daki performansı da iç açıcı bulunmuyordu. Bütçe ve nüfus olarak İzmir’in en küçük ilçelerinden biri olan Seferihisar’dan Türkiye’nin birçok büyük holdingini gölgede bırakacak devasa bir bütçeye, birbirinden büyük binlerce çalışanı olan dev bütçeli şirketlere ve milyonluk nüfusa hâkim olamayacağını düşünüyorlardı birçok İzmirli. Böyle düşünenlerin haklı sebepleri de vardı kendilerince. Seferihisar’daki görev süresi sonunda belediyenin mali durumu içler acısıydı. Borç çıkmazı içinde olan Belediye maaşlarını ödeyemez duruma gelmişti. Kronikleşen sorunlar içerisinde bir türlü somut hizmet üretemeyen bir belediye yönetimi olarak yerel gazetelere ve haberlere konu oluyordu. Satılan gayrimenkullerle İzmir’in en çok gayrimenkul satan belediyelerden biri olmayı başarmıştı Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer. Yönetim anlayışı güven vermiyordu. Bu güvensizliği dönemin on beş yıl görev başında olan, yönettiği İzmir Büyükşehir Belediyesini mali ve finansal açıdan Türkiye’nin en güçlü belediyelerinden biri haline getiren Aziz Kocaoğlu da hissediyordu demek ki ‘Önce yeter bu kadar, aday değilim.’ demişken Tunç Soyer’in ismi ön plana çıkınca Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine gidip Genel Başkan Kemal Kılıçtaroğlu’na deyim yerindeyse ‘Yapmayın etmeyin yazık olacak İzmir’e.’ deyip yaşadığı endişeyi, güvensizliği aktardı. Baktı ki 15 yılda oluşturduğu, Türkiye’ye örnek olarak bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu tarafından da birçok toplantıda örnek gösterilen İzmir modeli çökecek dayanamayıp ‘Bende adayım.’ dedi. Deneyimli başkan önceden öngörmüştü demek ki olacakları. Üç yılın sonunda geldiğimiz durum itibariyle çok da haksız çıkmışa benzemiyor Aziz Kocaoğlu. Üç milyar liralık borç on üç milyara çıkmış. Büyükşehir üç yılda yirmi beş milyar para harcamış. Belediye kadroları hiç olmadığı kadar şişirilmiş. Yapılan ihaleler şaibeli. Belediye şirketlerinin mali tablosu muhtemelen iflas noktasına gelmiş ki halktan gizleniyor. İzmirliler altyapı problemleri halledilemediği için hala yılın sekiz ayı ağır kanalizasyon kokusu nedeniyle balkonlarına çıkamıyor, pencerelerini açamıyor. İzmirliler, alternatif yollar üretilmediği için, yapılamadığı için, trafik keşmekeşliğinde boğuluyor. İzmirlilere yakın tarihte ağır bir deprem sınavı verip, yüzlerce can kaybettiği halde kentsel dönüşüm ve çarpık kentleşme konusunda somut bir proje sunulamıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kent temizliği konusunda da çok başarılı olduğu söylenemez. Üç yılda benim yaşadıklarım ve hissettiklerim bunlar. Peki diyeceksiniz ki İzmirli senin hissettiklerini hissediyor mu?  Yaşadıklarını yaşıyor mu? Bu sorunların farkında mı? Bu yüzden dolayı Time35 izleyicilerine ve okuyucularına sorduk. Bir değerlendirme anketi yaptık. Bir hafta boyunca İzmirliler oy kullandı. 22 bin 169 kişi katılmış anketimize. Evet Tunç Soyer’in üç yıllık performansını başarılı buluyorum diyen 5682 kişi, yüzde 26. Hayır başarılı bulmuyorum diyen 14521 kişi, yüzde 66. Hala karar veremeyen kararsızım diyenler ise 1966 kişi, yüzde 9. Bununla da yetinmeyip haber merkezimizdeki görevli arkadaşlarımızı Tunç Soyer’e seçimlerde en yüksek oyu veren bölgelere gönderdik. Mikrofon uzatıp İzmirlilere sorduk. Tunç Soyer’in üç yıllık performansından memnun musunuz? Son üç yılda İzmir’in problemleri ve sorunları ne derecede halledildi? Sonuç beklediğimiz gibiydi. İzmirliler de Tunç Soyer’den ve performansından memnun değil, sorunlardan muzdaripti. Bence başkan şapkasını önüne koyup düşünmeli. Genel siyaset yapmayı bırakıp yüzünü İzmir’e dönüp İzmir’le ilgilenmesi, sorunları nasıl çözerim diye kafa yorması gerekiyor. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlarıyla yarışmayı, bende burdayım deme gayretini bırakmalı. Siyaseti, siyasetçilere bırakıp, CHP örgütünü dizayn etme çabası yerine ben bu İzmirlileri bu fosseptik kokusundan nasıl kurtarırım, trafik keşmekeşliğine nasıl son veririm, fay hatları üzerindeki İzmir’in çarpık kentleşmesini nasıl önlerim, yaşam kalitesi ve refahını nasıl artırırım diye düşünmeli. Yoksa çok eskileri hatırlamasam da benim gördüğüm en başarısız İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yer alacak hafızamda. Şuanda Seferihisar Belediye Başkanının yaşadıklarını, çektiklerini korkarım ki yeni gelecek olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da yaşayacak.