KÜLTÜR - YAŞAM

Sahte alkol raporunda ayrıntılar netleşti

İzmir başta olmak üzere birçok ilde 110 kişinin hayatını kaybettiği sahte alkol vakalarının ardından hazırlanan raporda önemli ayrıntılara yer verildi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla kurulan Toplumsal Felaket ve Mağduriyetler Komisyonu' çalışmaları tamamladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Mersin Milletvekili Cengiz Gökçel, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Kırıkkale Milletvekili Ahmet Önal, Kırşehir Milletvekili Metin İlhan, Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer'in imzaladığı sahte alkol raporunda dikkat çeken ayrıntılar yer aldı.

9 Ekim-1 Kasım tarihleri arasında yaşanan vakalarda 110 kişi hayatını kaybettiği kayıtlara geçerken kullandıkları alkol nedeniyle ölümden dönen İzmirliler durumu tek tek anlattı. Görüşmelerde, alkol ile ilgili nereden ve neden aldığı, ekonomik durumu, ne kadar içtiği, kaç paraya aldığı, her zaman kullanıp kullanmadığı, hangi alkolü kullandığı gibi sorulara yanıt veren isimler yaşadıkları hakkında bilgi verdi. Anlatılanların tamamı rapora ayrıntılı olarak yansıdı.

Raporda, 'Sahte içki üretimine ilişkin yapılan araştırmalar büyük çoğunlukla TBMM adına denetim yetkisi bulunan Sayıştay Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün Kaçakçılıkla Mücadele Şubesi raporlarına dayanmaktadır. Sayıştay'ın 2019 yılı Tarım ve Orman Bakanlığı denetim raporunda, 2018 yılında 50 milyon litre olan yurt içi alkollü içki üretiminin 2019 yılında 40 milyon litre seviyesinde gerçekleştiği ifade edilmiştir. Emniyet Genel Müdürlüğü ise CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut'un, CİMER üzerinden yaptığı başvuruya karşı, 2019 yılında 796 bin 320 litre ve 422 bin 741 şişe ile 2020 yılının ilk 10 ayı itibariyle 642 bin 409 litre ve 219 bin 892 şişe kaçak ve sahte alkollü içki ele geçirildiğini açıklamıştır. Bu süreçte yapılan operasyonlarda tonlarca etil alkole el konulurken, bazı etil alkollerin içinde öldürücü metil alkole rastlanmıştır' denildi.

İŞTE RAPORDA YER ALAN ÖNEMLİ BAŞLIKLAR

*Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 2018 verilerine göre, ülkemizde son 10 yılda rakıda yüzde 443, birada ise yüzde 365 artan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranı, Türkiye'yi dünya sıralamasında İzlanda, Norveç, Avustralya, İsveç ve Finlandiya'nın ardından en yüksek alkollü içki vergisi sıralamasında 6'ncı sıraya taşımıştır.

*İçki fiyatlarına yapılan zamlar ile vergilerin yüksekliği karşısında bireyler 'evde içki yapımına' yönelmiş ve arama motoru Google'da 'etil alkol' ile 'evde alkol yapımı' yazılarak yapılan arama sayısı 2020 yılında olağanüstü şekilde artmıştır.

*Sahte içki fiyatları yerel satıcılara göre değişmekle birlikte sahte içkilerin normalinden 4'te biri fiyatına kadar ucuz satılabilmekte; hatta bazı bölgelerde rakı gibi içkiler 15-20 TL arası değişen çok düşük fiyatlara bulunabilmektedir.

*Alkolden alınan vergi 10 yılda neredeyse iki katına çıkmıştır. 2010 yılında toplam vergi gelirleri 210 Milyar TL iken, alkol ürünlerinden 3,3 Milyar TL ÖTV ve KDV alınmıştır. Bu da toplam vergi gelirlerinin yüzde 1,6'sının alkolden karşılandığı anlamına gelmektedir. 2011-2016 yılları arasında yüzde 1,8 ile yüzde 2 arasında gidip gelen alkol vergisinin toplama oranı, 2016'dan sonra neredeyse düzenli olarak artarak bu yıl yüzde 2,7'ye kadar çıkmıştır. Yani neredeyse ikiye katlanmıştır.

+ÖTV, iktidar için 18 yılda en verimli vergi kalemi olmuştur. 2010-2020 yıllarında sadece alkol ürünlerinden 91,2 Milyar TL ÖTV geliri tahsil edildiğini, KDV dahil edildiğinde bu vergi oranının toplam 107 Milyar Liraya ulaştığını göz önüne aldığımızda, ÖTV'nin iktidar için öteden beri verimli ve idaresi kolay bir vergi türü olduğu ortaya çıkacaktır. ÖTV, vergi idarelerinin hep gözdesi olmuştur ve olmaya da devam edecektir. ÖTV, aynı zamanda tüketici tercihlerini doğrudan etkileme gücüne sahip bir vergidir. Bu nedenle özellikle alkol gibi ürünlerde fiskal (gelir) amacının yanında bu ürünlere olan talebi azaltmada da bir politika aracı olarak kullanılmaktadır. Ancak vergi oranlarının yüksekliği vatandaşları sahte alkol tüketimine sevk etmektedir. Son yaşanılan örnekte olduğu gibi bu sahte içkiden de vatandaşlarımız hayatını kaybetmektedir.

*Özellikle Covid-19 salgınıyla mücadeleyi anlık tedbirlerle sürdüren iktidar, her nedense virüsün yayılmasının sorumlusu olarak en başta içki satışı yapan eğlence mekanlarını kapatmış ve en son 21 Kasım 2020 tarihinde alınan tedbirlerle TEKEL bayilerinin 20.00'dan sonra satış yapmasına yasak getirmiştir. Son kararlarla virüsün sadece sabah 10.00 ila akşam 20.00 saatleri dışında yayıldığını iddia eden iktidar anlayışı, insanların toplu bulunduğu alanlara yönelik tedbirler geliştirmek ve salgınla mücadeleyi etkin ve şeffaf şekilde yürütmek yerine virüsün yayılmasının sorumluluğunu eğlence mekanları ve barlar ile TEKEL bayilerine yüklemiştir. İçki arzının azaltılması, içki fiyatlarına art arda zamların yapılması, içkiden alınan vergilerin olağanüstü düzeyde artırılması ve içki karşıtlığının ideolojik bir yaşam tarzı olarak empoze edilmesi gibi hususlar, alkol tüketimini azaltmadığı gibi içki satışlarının yanı sıra sahte içkiye olan talebi de artırmıştır.