İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun yargılandığı "Kooperatif Davası"nda çıkan ara kararda; Aslanoğlu’nun adli kontrol ve ev hapsi şartıyla tahliyesine, Tunç Soyer’in ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
"TÜRKİYE'DE ADALET DUYGUSU SARSILDI"
Verilen karar sonrası Neptün Soyer, Türkiye’de adalet duygusunun sarsıldığını ifade ederek, şunları kaydetti:
“Adaletin dengesi bozulduğunda hukuksuzluk, adaletsizlik ülkedeki güveni sarsıyor, insanların birbirine olan sevgisini azaltıyor, kutuplaştırıyor. Bu güvensizlik ortamında bir arada yaşamak zorlaşıyor. Denge, insan için de doğa için de son derece önemlidir. Öfkeniz, sevginiz, adalet duygunuz... Hepsi dengede olmalıdır. Düşünün; bir insanın vücut ısısı 36,5°C'den 38°C’ye çıktığında, yani bedenin dengesi bozulduğunda hastalanıyoruz. Aynı şekilde doğanın dengesi bozulduğunda da sonuçlarını yaşıyoruz; kuraklık, iklim krizi, gıda sıkıntıları…Bu yüzden denge, her şeyin temelidir.”
Neptün Soyer, “Adalet terazisinin dengesi şaşmış, gözü kapalı vicdanın sesini dinleyerek cesurca karar vermemiştir. Suçsuz bir insanı haksız, vicdansız ve gerekçesiz olarak tek kişilik hücrede cezalandırmaya devam etmiştir” diye konuştu.
“TUTUKLULUK GEREKÇESİ AKILLA İZAH EDİLEMEZ”
Tunç Soyer’in tutukluluğunun 9 Aralık’a kadar uzatıldığını hatırlatan Neptün Soyer, “105 gün süren tek kişilik hücrede geçen tutukluluktan sonra çok uzun bir tutukluluk süresi daha eklendi” dedi.
Soyer, iddia makamının “sosyo-ekonomik düzeylerine bağlı olarak kaçabilirler” gerekçesini de eleştirerek, “Bu dünyada, ülkeler arası sınırları aşan binlerce yoksul kişinin göçmen olarak nasıl kaçtığını düşünürsek, böyle bir kaçma şüphesinin hukukta nasıl yer aldığını avukatların izah etmesini istiyorum. Hakim izah edemedi, savcılık hiç etmedi. Kendi ifadesinde de söyledi Tunç ‘Ben taşıdığım onurun, bedenimden kıymetli olduğunu öğrenerek büyüdüm, öyle yaşadım. Tamamen aklanana kadar, yani bu iddia hayatımdan tamamen çıkana kadar; dava ne kadar uzarsa uzasın bu salonda, huzurunuzda, bu gayreti sürdürmeye devam edeceğim’ dedi” diye konuştu.
“KAMU ZARARI YOK, SAYIŞTAY RAPORLARI LEHTE”
Dava sürecine ilişkin teknik ayrıntılara da değinen Soyer, “Emekli Sayıştay denetçilerinden bilirkişi raporu istendi. Halbuki geçmiş Sayıştay denetimlerinde kamu zararı tespiti yapılmamış. Belediye kamu zararı yoktur diyor. Sayıştay raporları, Danıştay kararları, bilirkişi raporları hepsi lehte” dedi.
Soyer, emniyette zorla ifadeye çağrılan pek çok kişinin mahkemeye gelmediğini de belirterek, “Gelenlerin hiçbiri ‘Tunç Soyer bizi dolandırdı, haksız kazanç teminine vesile oldu’ demedi. Herkes sadece evlerine kavuşmak istiyor. Bu insanların mağduriyeti son bulmalı, o evler yapılmalı elbette” ifadelerini kullandı.
“EN HAFİF TABİRİYLE TUNÇ’A AYIP ETTİLER”
Davanın niteliğine ilişkin de değerlendirmede bulunan Neptün Soyer, “İçinde bulunduğumuz kooperatif davası mı, belediye davası mı, siyasi dava mı bilmiyorum, gerçekten şaşkınlık içindeyim. O salondan Tunç’un koluna girip çocuklarımızla beraber çıkmamız gerekiyordu. En hafif tabiriyle, Tunç’a ayıp ettiler” dedi.
“TUNÇ GİBİ SAĞLAM, TUNÇ GİBİ GÜÇLÜ”
Neptün Soyer, eşi Tunç Soyer’i mahkeme sonrası cezaevinde ziyaret ettiklerini belirterek, “Gece saat 02.00’de cezaevinde Tunç’u ziyaret ettik. Avukat kızımız Defne babasıyla görüştü. ‘Babam gayet iyi anne’ dedi. Duyunca rahatladık. Hep demişimdir; ‘Tunç ismi ile müsemma.’ Tunç gibi... Bunu bir kez daha kanıtladı” diye konuştu.
“BU HAKSIZLIĞA AKLIYLA VE İYİLİĞİYLE MEYDAN OKUYOR”
Soyer, “İnsanın üzülmemesi mümkün değil. Ama güçlü durabilmek, sağlam olabilmek başka bir şey. Biz güçlüyüz, sağlamız. Tunç’u tek üzen sevenlerinin üzüntüsü. O yüzden buradan tüm sevenlerine üzülmemelerini, güçlü olmalarını söylemek isterim. Tunç bu haksızlığa, hukuksuzluğa; iyiliğiyle, temizliğiyle, disipliniyle ve aklıyla meydan okuyor. Biz de ona güçlü durarak destek vermeye devam edeceğiz. Aklımızla, kalbimizle, hep aşkla… Gelecek Olsun!” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet