Mustafa Tübcel;
Bir ülkenin geleceği, gökyüzünü koruyan ellerdedir
Savunma sanayii…
Kimi için tanklardan, toplardan, radar ve füze sistemlerinden ibaret bir teknik dünyanın adı.
Oysa gerçekte savunma sanayii, bir milletin onurunu, haysiyetini, bağımsızlık iradesini ve yarınlara duyduğu güveni ayakta tutan en stratejik alandır.
Çünkü bir ülke;
kendi gökyüzünü kendi imkânlarıyla koruyamıyorsa,
kendi toprağını kendi aklı ve teknolojisiyle savunamıyorsa,
hiçbir masada sözü de değeri de yoktur.
Bugün Türkiye, işte tam da bu gerçeği idrak etmiş bir biçimde ilerliyor.
Son çeyrek yüzyılda savunma sanayisinde kat edilen mesafe, bir devlet politikasından öte, bir milletin ayağa kalkış hikâyesidir.
Evimizde huzurla uyuyorsak;
Sınırlarımızda tehditler kuvvet bulamıyorsa;
Ülkemiz artık bölgesinde sözü dinlenen, ciddiye alınan bir güç haline geldiyse…
Bilin ki tüm bunların ardında isimsiz kahramanlar vardır.
Yıllarca bu mücadeleye ömrünü vermiş ama yaşarken kıymeti bilinmemiş nice vatanseveri toprağa verdik.
Belki biraz geç ama bugün milletçe şunu görüyoruz:
Biz, bize ait olanı ancak kendimiz üreterek koruyabiliriz.
İşte bu yüzden…
Bugün bu mücadelede bayrağı devralan yeni nesil isimlere, yaşayan kahramanlara sahip çıkmak, onların yanında durmak, onların emeğini “milli bir dava” olarak görmek zorundayız.
Kağıt üzerinde özel sektör gözüken savunma şirketleri var ya…
Aslında onların her biri bu milletin alın teriyle, devletin stratejik aklıyla büyüyen kuruluşlardır.
Her ürün, bir imza değil; bir yemin, bir söz, bir vatan görevidir.
Ve bu kahramanlardan biri var ki adı artık Türkiye’nin savunma literatürüne yazıldı…
Elektro-optik sistemlerden yapay zekâ destekli komuta-kontrol altyapılarına,
AESA radar teknolojilerinden uzaktan komutalı silah kulelerine,
ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bizzat isim verdiği “Gökbörü” hava savunma sistemlerine kadar uzanan bir üretim yelpazesi…
Evet, o firma: Önder Savunma.
Ve o vizyonun mimarı, o yürüyen mücadele azminin adı:
Yönetim Kurulu Başkanı Günay Önder.
Günay Önder’in hikâyesi, sadece bir şirketin büyüme serüveni değildir.
Bu hikâye, bir ülkenin teknolojide bağımsızlık mücadelesidir.
Bu hikâye, “yerli ve milli” sözünün slogandan ibaret olmadığını kanıtlayan bir iradenin ta kendisidir.
Bazı kahramanlar pelerin takmaz…
Onlar laboratuvarlarda, test merkezlerinde, karanlıkta çalışan mühendislerin, teknisyenlerin, strateji kuran beyinlerin temsilcileridir.
Günay Önder ve Önder Savunma, bugün Türkiye’nin savunma alanındaki sessiz ama en etkili gücünü oluşturan o iradenin adıdır.
Bir ülke, savunmasını üretmeye başladığı gün gerçek anlamda bağımsız olur.
Ve biz bugün, o bağımsızlığın inşasında taş üstüne taş koyan herkesin önünde saygıyla eğiliyoruz.
Çünkü bazı insanlar sadece iş yapmaz…
Bir milletin geleceğini örer.