Usul ve esaslarla ilişkin tartışma ile başlayan mecliste ana gündem konusu olan ESHOT’un kredi talebi görüşülerek kredi talebine onay verildi. Önceki iki oturumda gündem dışı konuşmalar kısmı toplantı başında yapılırken bu kez toplantı sonuna bırakıldı. Gündem maddeleri görüşülürken söz alan AK Parti Meclis üyesi Hüsnü Boztepe söz aldı. İBB Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Boztepe’nin açıklamalarının gündem dışı olduğunu belirterek uyardı. Bunun üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı. AK Partililerin tepkileri üzerine açıklamalarda bulunan Başkan Vekili Özuslu, “Sayın Boztepe, dünkü maddeleri gündeme getiriyor. Dün 3 madde geçmiş, Boztepe de tabiri caizse uyumuş” dedi.
YALAN SÖYLENİYOR TARTIŞMASI
Bunun üzerine AK Partili Boztepe, “Bize yalan söylediniz” diyerek tepki gösterdi. Özuslu ise, “Yalan falan söylemedik. Söz konusu gündem maddeleri dün görüşüldü, geçti” dedi.
Ardından söz alan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Bir meclis üyesinin kalkıp konuşuyor olması düzeni bozduğu anlamına gelmez. 30’uncu saniyede müdahale ettiniz. İmar ile alakalı bir konudan bağlantı kuruluyor. Sizin her CHP’li arkadaşımızı uyarmanız gerekiyor. Yaptınız mı, yapmadınız. Ben bu gündem maddesiyle ilgili ne konuşacağımı konuşmamdan nereden bileceksiniz. Sayın Boztepe’de iki ya da üç tane madde ile ilgili konuşma yapıp konuşmayı buraya getirecektiniz. Ancak sabırsızlıkla bunu baltaladınız” dedi.
KILIÇ’DAN O ALAN İÇİN UYARI
Buca Kızılçullu mahallesinde yer alan bir alanın akaryakıt ve servis istasyonu olarak belirlenmesi ile ilgili önerge hakkında söz alan Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, "Buca'nın göbeğinde yoğunluğun olduğu ve imar planlarının çalışma yapıldığı bölgede bu talebin gelmesi kabul edilmesi… Bölge ile ilgili çalışma yapılıyor. Bu bölge deprem konusunda riskli bir bölge. Burada alınacak kararlarda imar komisyonun hem şekil şartlarına bakması, özellikle buranın kentin içinde olması, etrafından konut yoğunluğunun yüksek olması ve kent trafiğinin de göze alınması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
SERMAYE ARTIŞI AK PARTİ’DEN TEPKİ
Komisyonlardan oy çokluğu ile meclis gündemine gelen; Belediye’nin iştiraki olan İZFAŞ A.Ş’nin sermaye artışına ilişkin önerge tartışma yarattı. Komisyondan gelen rapora ilişkin söz alan AK Partili Meclis üyesi Erhan Çalışkan, “122 milyon lira 2022 bütçesi olan İZFAŞ’ın 52 milyon lira personel gideri var. Yüzde 43,5 personel gideri. Fuarcılık şirketlerini incelediğimizde personel sayısını 260’tan 200’e düşürmüşler. Yani 260 kişi yerine 200 kişi ile de bu işin yapılabileceğini ortaya koymuşlar. CHP’li meclis üyeleri, ‘Biz kamuya ve insan onuruna uygun maaş verdiğimiz için bu yüzden yüksek’ demişlerdi. Bundan daha büyük şirketlerde çalışan sayısı İZFAŞ’a oranla 3’te 1. Fazla personel çalıştırmak ile insan onuruna uygun maaş vermek aynı şey değil” dedi.
2022 YILINDA 32 FUAR YAPACAK
Eleştiriler üzerine söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP Meclis Üyesi Bülent Sözüpek, “İZFAŞ bizim şirketlerimizden biri. İZFAŞ’ın yönetim kurulunda da Ticaret Odası, Sanayi Odası ve İzmir’in birçok önemli tüm STK’ları görev alıyor. Biliyorsunuz 2021 yılının ilk 6 ayında hiçbir şekilde fuar yapılamadı, ikinci 6 aylık dönemde 12 adet fuar gerçekleşti. Bu gelirler de giderleri karşılayamadı. 2022’de 32 tane fuar yapılacak. Uluslararası fuarların kent ekonomisine katkısı büyük. Personel giderlerinin yüksek deniyor, biz emeğe değer veren bir partiyiz. Bu yüksek maliyet de tamamen yasa koyucunun yaptığı vergi ve sigorta primlerinden kaynaklı. Sendikalaşmadan dolayı da farklar oluşuyor. İZFAŞ’ta çalışan tüm emekçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığının almasını isteriz. İşçi maliyeti, emek üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Yapılan sermaye artırımı, ülkenin ekonomik koşullarından kaynaklanıyor. Ayrıca, İZFAŞ’ın kendi enerjisini kendi üretmesi için bir projesi var, bu paranın büyük kısmı buraya yatırılacak” diye konuştu.
YA KAYYUM ATANACAK YA DA SERMAYE ARTIRILACAK
AK Parti Meclis üyesi Fikret Mısırlı ise “Şirket sermayesinin yüzde 75’ini kaybetmiştir. Bu nedenle kanunlar gereği ya kayyım atanır ya da sermeye arttırışı giderdir. Bu herhangi bir şirket olsaydı, bankalar kafasına üşüşmüştür. Büyükşehir’in fuar işletme gibi bir görevi yok. En son yapılan tarım fuarında bir bizim yaptığımız kâra bakın, bir de özel şirketin yaptığı kâra bakın. En az iki katıdır. Belediyelerimiz burada sermaye arttırmasa, buradaki arkadaşlarına görevden alınması gerekiyor” dedi.
1 MİLYON 700 MİLYON ELEKTRİK FATURASI GELDİ
CHP Grup Sözcüsü Nilay Kökkılınç “Elektrik faturası bu şirkete 500 bin civarında gelirken elektrik zamlarından sonra 1 milyon 700 bin civarında gelmiş. Fuarların açılmaması nedeniyle de şirket gelir elde edememiş. Devam eden projeler de var” diye konuştu.
ESHOT’TA 421 MİLYON TL KREDİ
ESHOT Genel Müdürlüğünün 2022 Mali Yılı Mali Bütçesinde yer alan bütçe gelirlerinin yeniden değerleme oranıyla artırılan miktarlarının yılı içinde yüzde 10’u geçen 421 milyon TL iç borçlanma kısmı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından onay alınması, söz konusu kredi için Belediye’nin garantör olması ve kredi kullanımı ile ilgili her türlü işlem için İBB Başkanı Tunç Soyer’e yetki verilmesine ilişkin önerge oy birliğiyle kabul edildi.
İZMİR 90 DAKİKASINI İSTİYOR
Konuyla ilgili söz alan AK Partili Hızal, “ESHOT’un önüne açmak adına oy birliği veriyoruz. Yıllar önce aldığımız bir karar 90 dakika konusu… Hala İzmirliler ücretsiz 90 dakikasını istiyor. Burada İBB tunç Soyer’in vaatleri arasında olduğu için, hem genel başkanınızın örnek gösterdiği için hem ulaşım sisteminde tek doğru olduğu içindir. Bütün bunlara rağmen vatandaşların aktarma sistemde ücret vermesini istemiyoruz. Aksi taktirde kredi kullanacaksınız, hem Büyükşehir’den süspansiyon edeceksin. Bu doğru değil” diye konuştu.
120 DAKİKA SİSTEMİ OTURDU
Eleştirilere yanıt veren Ulaşım Komisyonu Başkanı CHP’li Raşit Dirim, “Eleştiriler üzerine söz alan Ulaşım Komisyonun Başkanı CHP Meclis Üyesi Raşit Dirim: Bu bir aktarmalı sistem. İBB tarafından aktarma süresi 120 dakikaya çıkarıldı. İkinci aktarmaya da küçük bir ücret eklendi. Geçtiğimiz dönemde AKP’liler buna karşı çıkmıştı, ‘vatandaş zorlanıyor’ diyerek… Fakat sonrasında sistem oturdu. Bu düzenleme, kentin şehir merkezine uzak oturan vatandaşların daha uyguna merkeze gelmesi için yapıldı” dedi.
ÇALIŞANLARIN PARASINI ÖDEYİN
Birleşimin gündem dışı konuşmalar bölümünde konuşan AK Partili Meclis Üyesi Fikret Mısırlı ise “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde özellikle KHK’dan kaynaklı geçen personellerimiz var. Bunların içerisinde en sıkıntılı olan 627 İZENERJİ çalışanı. Sözleşmeden kaynaklı yaklaşık 12 aylık geriye dönük vaat edilmiş olan özlük haklarıyla ilgili 14 Şubat’ta ödemelerinin yapılacağı söylendi. 12 aylık geriye dönük hakların sadece yüzde 50’si ödendi. 627 çalışanın işveren paylarını da koyacak olursak 10 milyon lira. Bu kardeşlerimiz 10 aydır haklarını alamıyor. 14 Şubat’ta Sayın Genel Başkanınız(Kemal Kılıçdaroğlu) burada olduğunda sıkıntı çıkmasın diye Sayın Tunç Bey gitti sendikayla oturdu ‘sizin paralarınızı yatırıyoruz’ dedi ama yarısı yattı. 20 milyonun yarısı yattı o da 10 milyon. Bu çocukların 10 aydır parasını ödemiyoruz. Şirketlerdeki çocuklarımızın durumu hakikaten sıkıntılı. Lütfen bu çocukların paralarını bir an önce yatıralım” dedi.
TUNÇ BEY’İN KAFASI KARIŞIK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Galiba Tunç Bey’in aklı karışık. İBB Başkanı olduğu ve aday olduğu günlerde ‘Ben bütün İzmir’in belediye başkanıyım; hatta o kadar k flamingoların bile belediye başkanıyım’ demişti. Soyer, Çiğli’deki flamingolara bile sahip çıkamadı; tilkiler dadanmış, flamingolar telef olmuş. Çok açık söyleyeceğim; İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Kemal Sevinç bey kısmen de olsa bu konuşmayı yaptı. İzmir’de kendini bilmez, ne dediğini, esasında bilmediğini söyleyen ve sözün nereye gideceğini bilmeyen bir şahıs bir gün İzmir’i oluşturan bütün unsur ve değerlere hakaretler yağdırdı. Sıtkı Şükürer… Bir kurumun başkanıydı. Bu şahıs, göstermelik bir şekilde ve İBB Başkanı Soyer tarafından adeta itibarı korunacak bir model ile istifa dahi etmeden, ‘Görev sürem doldu, çekiliyorum’ diyerek ayrıldı. Bu şahıs görmezden geldiği, ayrıştırdığı İzmirlilerin gelirleriyle yönetilen İBB’den her yıl milyonlarca lira gelir elde ediyor. Hala da gelir elde etmeye devam ediyor. Soyer bu meseleyi, demokrasi, çok seslilik adı altında geçiştiremez. Kendisinin arkadaşı, dostu, bazı derneklerde mesai arkadaşı olabilir ama İzmirlilere hakaret etmiş bir şahsın İBB üzerinden gelir elde etmesini kabul etmiyoruz. Kürsülerden genel başkan önünde ‘İzmirlilerin hakkını koruyorum’ diyen Soyer’in bu şahsa haddini bildirmesi gerekiyordu. Biz de o zaman kalkar ayakta alkışlardık. Çıkıp bana meclis üyesi arkadaşlarımız üslubunuza dikkat edin demeyin. Tüm İzmir’e hakaret etmiş bu şahıs hala kabul etmiyorum. Sebep; Soyer’in arkadaşı. Biz burada üslubumuza, tarzımıza elbette dikkat ediyoruz, edeceğiz. Ancak belediye başkanı olarak bize İzmirliler haklarını korumak için görev verdi. Buna Sayın Soyer’in cevap vermesini düşünerek yapıyorum. Hem İzmirlilere hakaret edeceksiniz hem de 2,5 milyon lirayı alacaksınız! Herhalde Sıktı Şükürer denilen beyefendinin sözlerini savunuyorsunuz” dedi.
200 YILLIK FABRİKAYI BEDELSİZ VERİYORSUNUZ
“Son zamanlarda ‘İzmir cezalandırılıyor’ diye bir tartışma çıktı” diyen Hızal şöyle devam etti:
“Bunu CHP’li yerel siyasetçiler söylüyor. Dün de Nilay Hanım şu, şu projelerimiz engelleniyor” dedi. Bu yatırım dediğiniz şeyler İzmir’de temel sorunları oluşturan projeler noktasında hiçbir katkısı olmayan meseleler. Getire getire bunları getirdiniz. Soyer heyecanla düşündüğü, doğru olmadığını kendisinin de bildiği, genel başkan önünde PR yapma amacındaydı. Elektrik Fabrikası hukuki anlamda bir ihale yapıldı ve bir kamu kurumunun girmesi mümkün olmadı. Geçin Elektrik Fabrikası’nı, siz size tahsil edilmiş olan 200 yıllık fabrikayı başkalarına bedelsiz veriyorsunuz. Elektrik Fabrikası’na yapılacak yapılır, o İzmir’in değeri.”
RANDEVU İSTEDİ ANINDA ALDI
Hızal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üç kitapçık Soyer’in cemre vaatleri var. Buca Metrosu’nda engel mi çıktı, hayır. Biz 529 milyonu birilerine fazladan vermeyin’ dedik. Sayın Soyer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı’na Buca Metrosu konusunda teşekkür etti. Ya da bir bakanlıktan randevu istedi de alamadı mı? Ayın 22’sinde Tarım ve Orman Bakanımızdan randevu istedi, anında alındı. Kentsel dönüşüm mağduru vatandaşlara üç yılda randevu istenildi, verilmedi. Bu 17 madde ile ‘Biz engelleniyoruz’ denilerek buraya gelinmez. Havadan sudan konuşup meseleyi farklı noktalara taşıyarak doğru düzlemden ayrılmak olmaz.”
“PROJELER YAPILMADI”
Hızal, Mezarlık konusunda; mezarlık ve ölüm üzerinden siyaset yapmayacağım. Mezarlık Daire Başkanlığı’nda çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sorunun çözümü noktasında ne kadar çaba gösterdiklerini görüyorum. Çıkıp ‘Ben bunu protesto edeceğim’ deniliyor. İki yer tahsisi yapılmış; Kuşçular ve Bayraklı’da. Buca Kırıklar’da tahsis konusunda bir sorun var; oranın muhtarı beni defalarca arayıp ‘Biz burada mezarlık istemiyoruz’ dedi. Gidip o muhtarla hiç konuştular mı, hayır. Bilgiye dayanmazsanız boş konuşulur. ‘İzmir cezalandırılıyor, engelleniyor’ diyorsunuz, toplamda 30
İZBETON en çok çalışan firmalardan bir tanesidir. 1200 yakın mahallede İZBETON’un broşürlerini görebilirsiniz. İhaleler, bu kentin iş insanlarına verildi. Ülkenin 5 firmasına hükümet tarafından veriliyor ya, İzmir’in de böyle değil. Bu kentin insanlarına veriliyor. Uzundere’de Milli Eğitim Bakanlığı yapmadığı okulu yaptı. Bütün ibadethanelerin temizliği yapılıyor 5 milyon ton asfalt atıldı. İBB’nin ne kadar gerçekçi bir bütçe yaptığını, yüzde 98 gerçekleşme oranını da ilerleyen günlerde konuşacağız. Tunç Soyer’in her zaman yanında olacağız. Başkanımızın her zaman dediği gibi ‘biz birilerine değil, bu kentin insanlarına rant sağlayacağız.
TUNÇ BEY’İN KAFASI KARIŞIK
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e eleştirilerde bulunan AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, “Galiba Tunç Bey’in aklı karışık. İBB Başkanı olduğu ve aday olduğu günlerde ‘Ben bütün İzmir’in belediye başkanıyım; hatta o kadar k flamingoların bile belediye başkanıyım’ demişti. Soyer, Çiğli’deki flamingolara bile sahip çıkamadı; tilkiler dadanmış, flamingolar telef olmuş. Çok açık söyleyeceğim; İYİ Parti Grup Başkan Vekili Sayın Kemal Sevinç bey kısmen de olsa bu konuşmayı yaptı. İzmir’de kendini bilmez, ne dediğini, esasında bilmediğini söyleyen ve sözün nereye gideceğini bilmeyen bir şahıs bir gün İzmir’i oluşturan bütün unsur ve değerlere hakaretler yağdırdı. Sıtkı Şükürer… Bir kurumun başkanıydı. Bu şahıs, göstermelik bir şekilde ve İBB Başkanı Soyer tarafından adeta itibarı korunacak bir model ile istifa dahi etmeden, ‘Görev sürem doldu, çekiliyorum’ diyerek ayrıldı. Bu şahıs görmezden geldiği, ayrıştırdığı İzmirlilerin gelirleriyle yönetilen İBB’den her yıl milyonlarca lira gelir elde ediyor. Hala da gelir elde etmeye devam ediyor. Soyer bu meseleyi, demokrasi, çok seslilik adı altında geçiştiremez. Kendisinin arkadaşı, dostu, bazı derneklerde mesai arkadaşı olabilir ama İzmirlilere hakaret etmiş bir şahsın İBB üzerinden gelir elde etmesini kabul etmiyoruz. Kürsülerden genel başkan önünde ‘İzmirlilerin hakkını koruyorum’ diyen Soyer’in bu şahsa haddini bildirmesi gerekiyordu. Biz de o zaman kalkar ayakta alkışlardık. Çıkıp bana meclis üyesi arkadaşlarımız üslubunuza dikkat edin demeyin. Tüm İzmir’e hakaret etmiş bu şahıs hala kabul etmiyorum. Sebep; Soyer’in arkadaşı. Biz burada üslubumuza, tarzımıza elbette dikkat ediyoruz, edeceğiz. Ancak belediye başkanı olarak bize İzmirliler haklarını korumak için görev verdi. Buna Sayın Soyer’in cevap vermesini düşünerek yapıyorum. Hem İzmirlilere hakaret edeceksiniz hem de 2,5 milyon lirayı alacaksınız! Herhalde Sıktı Şükürer denilen beyefendinin sözlerini savunuyorsunuz” dedi.
200 YILLIK FABRİKAYI BEDELSİZ VERİYORSUNUZ
“Son zamanlarda ‘İzmir cezalandırılıyor’ diye bir tartışma çıktı” diyen Hızal şöyle devam etti:
“Bunu CHP’li yerel siyasetçiler söylüyor. Dün de Nilay Hanım şu, şu projelerimiz engelleniyor” dedi. Bu yatırım dediğiniz şeyler İzmir’de temel sorunları oluşturan projeler noktasında hiçbir katkısı olmayan meseleler. Getire getire bunları getirdiniz. Soyer heyecanla düşündüğü, doğru olmadığını kendisinin de bildiği, genel başkan önünde PR yapma amacındaydı. Elektrik Fabrikası hukuki anlamda bir ihale yapıldı ve bir kamu kurumunun girmesi mümkün olmadı. Geçin Elektrik Fabrikası’nı, siz size tahsil edilmiş olan 200 yıllık fabrikayı başkalarına bedelsiz veriyorsunuz. Elektrik Fabrikası’na yapılacak yapılır, o İzmir’in değeri.”
RANDEVU İSTEDİ ANINDA ALDI
Hızal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üç kitapçık Soyer’in cemre vaatleri var. Buca Metrosu’nda engel mi çıktı, hayır. Biz 529 milyonu birilerine fazladan vermeyin’ dedik. Sayın Soyer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı’na Buca Metrosu konusunda teşekkür etti. Ya da bir bakanlıktan randevu istedi de alamadı mı? Ayın 22’sinde Tarım ve Orman Bakanımızdan randevu istedi, anında alındı. Kentsel dönüşüm mağduru vatandaşlara üç yılda randevu istenildi, verilmedi. Bu 17 madde ile ‘Biz engelleniyoruz’ denilerek buraya gelinmez. Havadan sudan konuşup meseleyi farklı noktalara taşıyarak doğru düzlemden ayrılmak olmaz.”
“PROJELER YAPILMADI”
Hızal, Mezarlık konusunda; mezarlık ve ölüm üzerinden siyaset yapmayacağım. Mezarlık Daire Başkanlığı’nda çalışan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sorunun çözümü noktasında ne kadar çaba gösterdiklerini görüyorum. Çıkıp ‘Ben bunu protesto edeceğim’ deniliyor. İki yer tahsisi yapılmış; Kuşçular ve Bayraklı’da. Buca Kırıklar’da tahsis konusunda bir sorun var; oranın muhtarı beni defalarca arayıp ‘Biz burada mezarlık istemiyoruz’ dedi. Gidip o muhtarla hiç konuştular mı, hayır. Bilgiye dayanmazsanız boş konuşulur. ‘İzmir cezalandırılıyor, engelleniyor’ diyorsunuz, toplamda 30 küsur milyar bütçe kullandınız, yaklaşık 6 kat borçlanma yaptınız ama bir Opera Binası’nı, Buca- Bornova Tüneli’ni yapamadınız. Üç tane battı-çıktıdan bir tanesini yapamadınız. Hangi birini engelledik? 2024’te kullanacağız dediğiniz metronun tünelini dün attınız, iki yıla bitireceksiniz. Sizin performans raporlarınıza göre Çiğli Tramvayı hala yapım aşamasında. Taşkınlar, koku devam ediyor. Ancak derdiniz, Körfez’den bakıldığında Balçova’nın sırtlarında anıt görmek istiyorsunuz. Depremden sonra meclis salonu bile yapılamadı, bu kadar içler acısı. İBB hizmet binasının ne olacağı konusunda karar bile veremediniz, sadece anıt yaptınız. Onu bile yarım yamalak yaptınız” dedi.
KİMİN PARASIYLA KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPILIYOR
Hızal konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Burada, ‘Biz kentsel dönüşüm yapmak istiyorduk, engellediniz’ dediniz. İZBETON kimin parası ile kentsel dönüşüm yapıyor, birileri kimin malını kime satıyor? Ancak bir şeyi söylerken sırf popülizm yapmak, birilerinin gözüne girmek için, kaybettiği bazı meseleleri tekrar kazanmak için yalan yanlış bilgiler veremezsiniz. Tekneleriniz girmiyor diye bizi eleştirdiğiniz Bostanlı’daki balıkçı barınağı noktasında, ‘Tahsis edelim’ dedik. Siz ne yaptınız, gittiniz Levent Marina’yı kiraladınız ve “İZDENİZ’in gemilerini sokacağız” dediniz. Gemiler, o marinaya giremiyor. Bunu ben değil, Sayın Soyer söyledi. Biz konserlere, sosyal yardımlara asla karşı çıkmıyoruz. Ancak bütçenin binde 3’ünü değil, yüzde 13’ünü kullansın. PR yaparak bu iş olmaz. Vatandaşların ön sıralarda çay, kahve içme hakkı vardır. Ancak Bozyaka’dan ya da Cengizhan’dan birinin gelip o Levent Marina’da çay ve kahve içmesi mümkün değil.”
ÖZUSLU’DAN HIZAL’A KONUŞMA TEPKİSİ
Konuşma süresini uzatmasına İBB Başkan Vekili Özuslu tepki gösterdi. Hızal’ın konuşmasının sona ermesinin ardından açıklamalarda bulunan Özuslu, “Gündem dışı konuşmalar için yönetmelik; başkan söz verip vermemekte serbesttir der. Kendisi 22 dakika 10 saniye konuştu. Bir hakkın bu kadar kötüye kullanılması mümkün olamaz. Bir de ‘konuşmamız kısıtlanıyor’ deniyor bu mu kısıtlama? Hiç öyle bir şey yok. Rica ediyorum; söz isteyen hatiplerin konuşmalarını da aynı şekilde dinleyin. 22 dakika 10 saniye Nirvana’dır. İzmirlilere şikayet ediyorum. Söz hakkını bu şekilde kötüye kullanmanın örneğine rastlanmamıştır. Şu dakikadan itibaren her hatibin 22 dakika 10 saniye konuşma hakkı vardır” dedi.