FOX TV canlı yayınında soruları yanıtlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı seçimine değinerek, "AYM’ye gittik, buradan çağrı yapıyorum, sayın başkanı da yürekten kutlayalım. Rakip dediğiniz kim? İrfan Fidan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. Erdoğan’ın Yargıtay’dan yıldırım hızıyla AYM’ye çıktı. Bu olmaz. Bu yargıyı zedeler. Ayıp olan ne? Onun yaptığı ayıp değil, o zaten bütün duvarları yıkmış vaziyette, beni asıl yaralayan Yargıtay’ın o kişiyi seçmiş olmasıdır. 100 kusür yıllık bir kurum Yargıtay. Gelenekleri, örfü olması gereken bir kurum bir talimatla alıyor bir kişiyi, Yargıtay’da bir kararın altına imza atmadan bu beyefendiyi atıyorlar. Niye atıyorlar? Kendi talimatlarını yerine getirecek hakim bulmak için. Yargı kirlenirse ve yargı görevini yapmazsa devlet organize suç örgütüne dönüşebilir. Türkiye’nin geldiği noktalardan biri de budur. Bürokrasinin bu kadar çürüdüğünü bizim tarihimizde hiç görmemiştik. Ben o zatın yemin törenine de katılmadım" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Her şey burada yok. Bu bir ortak mutabakat metni, altı liderin, 'Evet biz bunu yapacağız' dediği bir metin. Burada neyi öngörüyoruz? Türkiye’nin teknoloji devrimini yakalamasını, üniversitelerin özerkliğini, adaleti, hukuku öngörüyoruz. Türkiye’de bir kez daha yolsuzluk olmasın diye bizim parlamentoda yeni bir yasal düzenleme yapmayı öngörüyoruz. Ele aldığımızda mesela yolsuzluklar konusunda, gelir dağılımı istihdam yaratma konusunda, üreticilerin üretmesi konusunda duyarlıyız. Yani birden fazla konumuz var. Eksiğimiz olabilir elbette. Onları da saygıyla karşılarız. Hayat dediğiniz durağan değildir; her değişim yeni krizler yaratabilir. Önemli olan bir araya gelip sorunları çözelim demek. Devleti bir kişiye teslim ederseniz bunu bir kişi yapamaz. Cumhur İttifakı’nın böyle bir çalışması var mı? Bir masa etrafında Türkiye’nin sorunlarını tartıştılar mı? Tam tersine Millet İttifakı’nı nasıl dağıtırız diye... Biz ne yaptık. Gayet sakin bir araya geldik, bir program yaptık.

Damat (Selçuk Bayraktar) İkitelli'de fabrika açtığında ilk ben gittim, babasıyla görüştüm. Neden bu yatırımları yok etmek isteyeyim? Niye yok edeyim savunma sanayiini? Tank-palet fabrikasını kime verdiler? O fabrikanın şanlı Türk ordusuna verilmesini savunan kim? Ya Allah aşkına bunların tarım bakanı Fransa’ya gidip Fransa tarımına yaptığı katkılar nedeniyle ödül alan bu değil mi?

"418 milyar doları alıp ülkenin parasını kasaya koyacağız"

Gerçekten Sayıştay’a gideceğim. Uzmanlar bir rapor hazırladı. Türkiye’nin 418 milyar dolar parasının hiç edildiğini biliyoruz. Bütçenin denetlendiği kurum Sayıştay. Bu kurumun 85 milyonun hassasiyetini dikkate alması lazım. Bizim ödediğimiz vergiler nerelere harcandı? Bunu denetleyen kurum Sayıştay’dır. Sayıştay’ın raporlarında 418 milyar doların nasıl harcandığını görmemiz lazım. Bizim elimizdeki raporlarla karşılaştıracağız. İktidar rahatsız olduğu için raporlar makaslanıyor. 14 Mayıs’tan sonra yolsuzluğun rakamlarını görmek istiyoruz. 418 milyar dolar 85 milyar vatandaşımızın parasıdır. Kul hakkı yendiyse onu takip etmek zorundayız. Ben tek başıma bulmayacağım, o işin uzmanları bulacak. Bedeli ne olursa olsun 418 milyar doları alıp bu ülkenin parasını kasaya koyacağız.

Başka Partiye Çalışan CHP'liler İhraç Edilecek! Başka Partiye Çalışan CHP'liler İhraç Edilecek!

Bütün bu kurumların başına liyakatli olanı getireceğiz. Durum ve hasar tespit komisyonu kuracağız. Rakamların doğru dürüst bilinmediği bir Türkiye gerçeği var. Bürokratlar görevlendirilecek ve bize gerçek bir Türkiye rakamı verin diyeceğiz. Veriler olmadan kararlar alamazsınız. Devlet bilgiyle, birikimle yönetilir. Devletin kurumlarının liyakatli olmasına önem vereceksiniz. Devlette liyakat vardır, siyasette yoktur. Ekonomide de adalet olmalı. Adaletin toplumun her alanında olmalı bizim de hedefimiz bu zaten.

"Soygun düzeni var"

Ne gücü var bu parlamentonun? AK Partili vekiller ellerini kaldırıp indiriyor. Yanlışı görüyorlar ama bir dönem daha milletvekili olmak için böyle yapıyorlar. TMSF, Canikli ile ilişki kurduktan sonra oradaki yolsuzluklar ne savcı tarafından soruşturulabilir ne mahkemede kovuşturulabilir. Böyle kanun çıkardılar. AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Siz rüşvet soruşturulmasın diye kanun çıkaran siyesi partiye nasıl oy veriyorsunuz? İlkokula giden çocuk bile, 'Bu kadarı olmaz' der. Soygun düzeni var. 418 milyar dedik, biz bulduk ama belki çok daha fazla.

AYM’ye gittik, buradan çağrı yapıyorum, sayın başkanı da yürekten kutlayalım. Rakip dediğiniz kim? İrfan Fidan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yaptı. Erdoğan’ın Yargıtay’dan yıldırım hızıyla AYM’ye çıktı. Bu olmaz. Bu yargıyı zedeler. Ayıp olan ne? Onun yaptığı ayıp değil, o zaten bütün duvarları yıkmış vaziyette, beni asıl yaralayan Yargıtay’ın o kişiyi seçmiş olmasıdır. 100 kusür yıllık bir kurum Yargıtay. Gelenekleri, örfü olması gereken bir kurum bir talimatla alıyor bir kişiyi, Yargıtay’da bir kararın altına imza atmadan bu beyefendiyi atıyorlar. Niye atıyorlar? Kendi talimatlarını yerine getirecek hakim bulmak için. Yargı kirlenirse ve yargı görevini yapmazsa devlet organize suç örgütüne dönüşebilir. Türkiye’nin geldiği noktalardan biri de budur. Bürokrasinin bu kadar çürüdüğünü bizim tarihimizde hiç görmemiştik. Ben o zatın yemin törenine de katılmadım.

Biz satılan Tank Palet Fabirkası’nı alıp ordumuza vereceğiz. Tank yapılacak demişlerdi; nerede bu tank? Tank Palet’te 5 model tank üretildi. Deneme atışları yapıldı tamamı başarılıydı. Seri üretime geçirilecekti, engel oldular. Bu vatana ihanettir. Keşke bu konuda dava açılsa. Onların belgelerini gizliyorlar. Tank üreten Türkiye, tank üretemez noktaya getirildi. Savunma sanayii farklı bir şeydir. Aselsan’ın nitelikli personellerinin tamamı yurt dışına gitti. En değerli insanlarımız yurt dışına gitti. Bunlar gönderiler. Onların tamamı Türkiye’ye gelecek. Biz tanklarımızı İHA’larımızı, SİHA’larımızı üreteceğiz. Bizim genlerimizde 100 yıllık Kuvayi Milliye geleneği var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin koltuğunda oturan kimseye el avuç açmaz. 1940’larda Türkiye uçak ihraç eden 4 ülkeden biriydi. Cumhuriyet kurulurken kimseye el avuç açılmadı. Bu ülkenin kaynakları var. Mutabakat metninde kişi başına düşen milli geliri 2 katına çıkaracağız diyoruz.

"Gerçek tirajlar çıksın ortaya"

İnsanlar bu işin içinden iktidarı değiştirerek çıkabilir. Türkiye savruluyor. Bakanla ne yapıyorlar? Vatandaşa verdiğiniz istikbal... Eksi derecelerde, 'Et kuyruğuna gir' diyor, hayatın gerçeğini görmüyorlar. Hayatın gerçeğini bu et kuyruğuna girenler görüyor. Havuz medyası kamu kurumlarının verdikleri ilanlarla besleniyorlar. Bunların tirajları da göstermelik. Söyledim gerçek tirajları çıkarın ortaya.

Türkiye öyle bir noktada ki bu işin partisi yoktur. Sorun Türkiye’dir. Çürüyen bir yapıyı yeniden adalet üzerine inşa etmektir. Bu iş parti meselesi olmaktan çıktı. Memleket elden giderken A partisi, B partisi tartışamayız.

Bir 20 yıldır tek yolcu gemisi bile yok. Üç tarafı deniz. Akıl yok çünkü hep malı götürme üzerine düşünceleri. İki Türkiye var. Bir gerçekten ezilen, gerçekten sesi çıkmayan bir şey söylediğinde hapse atılanların, işsizlerin Türkiye’si, bir de yukarıda bir Türkiye var. Devleti sömüren alt kurumların hak ettiklerini yukarıya transfer edenler var!"

Adaylık açıklaması

"İki lider arasında yapılan görüşmenin kamuoyuna yansımasını doğru bulmam^diyen Kılıçdaroğlu, adaylık konusuna değinerek, "Gündem konusunu belirleyecek olan Temel Bey. Gayet güzel, samimi bir görüşme oldu. Bizim ekonomi ve sosyal politikalar konusunda, mutabakat metninin yansımaları hakkında konuştuk. 6 lider bir araya gelerek Cumhurbaşkanı adayımızı belirleyeceğiz. İktidarda da aynı birlikteliği yapmak zorundayız. Kişi endeksli düşünmeyi doğru bulmuyorum. Biz sistemi değiştirmeye geldik. Bu sistem bir beka sorunudur.Biz nasıl ekonomi, yargı, tarım konusunda nasıl konuştuysak adaylık konusunda da konuşacağız. Temel hedefimiz ülkenin huzuru. 6 lider bu memleketi ayağa kaldıralım istiyoruz. Ayrışmayı değil beraber olmayı, farklı düşüncelere saygı göstermeyi, siyasete yeni bir kültür getirmek istiyoruz. Hangi iktidar gelirse gelsin siyaset krize girmemeli.Belçika’da 2 yıl hükümet kurulamadı ama vatandaş işini halletti. Gündemi ev sahibi olan genel başkan belirler. Ev sahibi olan genel başkan ilk turu yapar sonra olgunlaştırır, sonra arkadaşlarımız konuyla ilgili çalışır ve liderlerle toplantımızı yaparız. Her lider düşüncesini özgürce ifade eder. Uygarca konuşur ve bir karar alırız" dedi.