İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş. üzerinden yürütülen kooperatif projelerine ilişkin yolsuzluk soruşturmasında açılan davanın duruşmasında, eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya savunmasını yaptı.
Kaya, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, kentsel dönüşüm projelerinin zorunlu nedenlerle kooperatif modeli üzerinden yürütüldüğünü savunarak, “Tıkanan bir sürece çözüm bulmak için çaba gösterdik, hiçbir zaman hukukun arkasından dolaşmak gibi bir niyetimiz olmadı” dedi.
“Mühürleme Gibi Olağanüstü Bir İşlem Yapıldı”
Kaya, 2019’dan itibaren kat karşılığı ihalelerle kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmek istendiğini, ancak İzmir depreminden sonra ihalelere katılım olmadığı için yeni yöntem arayışına gidildiğini söyledi.
Belediye meclisinin aldığı karar doğrultusunda projelerin bir kısmının İZBETON üzerinden yürütülmeye başlandığını belirten Kaya, sürecin nasıl ilerlediğini şöyle anlattı:
“Belediyenin bütçesi bu projelerin tamamını üstlenmeye yetmiyordu. Özel firmalarla görüştük, ancak zarar riski nedeniyle hepsi geri çekildi. Bunun üzerine kooperatif modeli gündeme geldi ve inşaatların üye aidatlarıyla yürütülmesi planlandı. Tunç Soyer ile durumu paylaştım. 24 Ocak 2022’de Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’na kooperatiflerle yapılan anlaşmayı bildirdik. Ancak bu daire anlaşmayı kabul etmek istemedi ve mühürleme gibi olağanüstü bir işlem uygulandı.”
Kaya, projelerin uygunluğu incelemelerle ortaya konmasına rağmen altı ay boyunca haksız yere durdurulduğunu, bu nedenle maliyetlerin arttığını ve çalışmaların neredeyse tamamen durma noktasına geldiğini ifade etti.
“Fesih Kararı Bizden Değil, Yeni Yönetimden”
Kaya, yeni belediye yönetiminin Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü ve Sayıştay raporlarını gerekçe göstererek İZBETON ile kooperatifler arasındaki sözleşmeleri feshettiğini belirtti.
“Bu fesih, bizim değil yeni yönetimin aldığı bir karardır” diyen Kaya, şunları söyledi:
“Kamu zararı iddia ediliyorsa bile, İZBETON bu zararı kooperatiflerden tahsil edebilirdi. Kooperatiflerin teminatları vardı. Belediye yüzlerce taşınmazla kooperatiflere borçlanmış durumda. Böyle bir durumda nasıl bir zarardan bahsedilebilir? Kooperatiflerle yapılan sözleşmeler geçerlidir ve iyi niyet protokolleriyle desteklenmiştir. Bu durum zarar oluşmasını engeller.”
“Kötü Niyet Bizde Değil”
Kaya, projelerde kötü niyet arayışının yanlış olduğunu belirterek, “İZBETON yaptığı her sözleşmeyi belediyeye bildirmiştir. Belediye hiçbir aşamada itiraz etmedi, fesih hakkını kullanmadı. Bir kötü niyet aranacaksa o bizde değil. Bazı belediye yöneticileri toplantılara katıldığı halde yazılı bir itirazda bulunmadı. Altı ay sonra haberdar olduklarını söylemeleri gerçeği yansıtmıyor.” dedi.
“İyi Niyetle Çözüm Ürettik”
Savunmasında projelerin başlangıcında görevde olmadıklarını belirten Kaya, sürecin kilitlendiği noktada devreye girdiklerini vurguladı:
“Ne benim ne de arkadaşlarımın bir şeyi gizlemek, hukukun arkasından dolanmak gibi bir niyeti olmadı. Biz sadece tıkanan bir süreci çözmek için çaba gösterdik. Bu projeler için imzalanan sözleşmeler biz yönetime gelmeden çok önce yapılmıştı. Arsa sahiplerini nasıl kandırmış olabiliriz?
İddianamede kişisel menfaat elde etmediğimiz belirtiliyor. Ancak, kim oldukları belli olmayan üçüncü kişilere menfaat sağladığımız öne sürülüyor. Bu iddia tamamen varsayım ve tahminden ibarettir, hiçbir somut delil yoktur.”
“Tunç Soyer Sahip Çıktı, Cemil Tugay Çıkmadı”
Kaya, savunmasının sonunda mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı eleştirerek, “Tunç Soyer görevi devrettikten sonra yeni başkan Cemil Tugay, kooperatif modeline sahip çıkmadı. Projelerin feshedilmesiyle hem belediye hem de kooperatifler büyük bir belirsizliğe sürüklendi.” dedi.
Davanın önümüzdeki duruşmalarında, İzmir’deki kentsel dönüşüm projelerinin finansman modeli, belediye iştiraklerinin rolü ve fesih kararlarının sonuçları ayrıntılı şekilde değerlendirilecek.