GÜNDEM

İzmir’de hekimler yarın iş bırakıyor

İzmir’de hekimler ve sağlık çalışanları yarın (8 Şubat) bir günlük iş bırakma eylemine gidiyor.

Abone Ol

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfü Çamlı, kentte görevli hekim ve sağlık çalışanların yarın bir günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını duyurdu. Çamlı; acil servisler, kovid poliklinik ve yoğun bakamları, diyaliz, onkoloji üniteleri gibi birimleri dışında hizmet verilmeyeceğini açıkladı.

UYARI İÇİN…
Hekim ve sağlık çalışanlarına verilen sözlerin tutulmadığını vurgulayan Çamlı, “Artık hekimler ve sağlık çalışanları oyalama değil, haklarını istiyorlar. Uzun süredir dile getirdikleri taleplerinin dikkate alınmaması, yasa tasarısının Meclis’e getirilip, geri çekilmesi, belirsiz bir tarihe ertelenmesi, çalışma, özlük ve ekonomik haklarının giderek kötüye gitmesine rağmen hala, hala bu konuda bir düzenlemenin yapılmamasının üzerine hekimler, ve sağlık çalışanları bir günlük uyarı ‘G(ö)revdeyiz’ etkinliğine gidiliyor” dedi.

TALEPLERİ TEK TEK SIRALADI
Çamlı, hekim ve sağlık çalışanlarının biran önce karşılanmasını istediği talepleri şöyle sıraladı:
“İnsanca yaşayacağımız emekliliğe yansıyacak temel ücret istiyoruz. İnsanca çalışma koşulları ve güvenli çalışma ortamları istiyoruz. Ek göstergelerin 3600'den 7200’e kadar kademeli olarak artırılmasını istiyoruz. Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı istiyoruz. Personel eksikliğinin hızla kadrolu, güvenceli istihdam ile giderilmesini istiyoruz. Etkin ve caydırıcı ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılmasını, sağlıkta şiddetin sona ermesini istiyoruz. Covid-19’un bütün sağlık çalışanları için illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Beş dakikada muayene olmaz. Hastalarımıza yeterli süre ayırmak istiyoruz. Asistan hekimlerin asli işlerinin eğitimleri olduğunun unutulmamasını, ucuz emek sömürüsüne denk düşen uygulamalara son verilmesini istiyoruz. Özel sektörde ciro baskısına, şirket kurdurma zorlamasına son verilmesini; güvenceli, sendikalı çalışma koşullarının oluşturulmasını istiyoruz. Bütçenin kara deliği olan şehir hastanelerinin kamulaştırılmasını istiyoruz. İşyeri hekimlerinin çalışma saatleri, atama ve ücretlendirmeleri konusunda tabip odalarının yetkili olmasını; iş ve gelir güvencesi, mesleki bağımsızlığının güvence altına alınmasını istiyoruz. İş güvencesini ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldıran ‘Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği’nin geri çekilmesini; koruyucu sağlık hizmetlerinin kamu tarafından yeterli ve güvenli koşullara kavuşturulan kamu binalarında, eksiksiz insan gücüyle, toplumun her kesimine eşit ve öncelikli sunulduğu birinci basamak sağlık hizmeti vermek istiyoruz! Liyakatsız atamalar, mobbing uygulamaları ve soruşturmalar ile sağlık emekçileri üzerindeki baskı ve ayrımcılık uygulamalarına son verilmesini İstiyoruz. OHAL KHK’leri ile hukuka aykırı olarak ihraç edilmiş tüm hekimlerin/kamu emekçilerinin derhal göreve başlatılmasını istiyoruz. Salgın koşulları gerekçe gösterilerek sağlık emekçilerinin ve sosyal hizmet emekçilerinin görev tanımlarına uymayan, sağlıklarını riske atan, angarya iş yükleyen görevlendirmelerin sonlandırılmasını İstiyoruz. Sağlık piyasanın vahşi koşullarına terk edilemez! Toplumun geniş kesimlerinin sağlık hizmeti ihtiyacı da sağlık emekçilerinin özlük hakları da ancak toplumsal sağlık politikalarıyla teminat altına alınabilir. İş güvencemiz/gelir güvencemiz/mesleki bağımsızlığımız için kamusal sağlık sistemi istiyoruz.”