Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'da "Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşmasında muhalefete İzmir üzerinden yüklendi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
Yakın tarihimiz bize belediyelerde başarısız olan partinin merkezi yönetimde de başarılı olamadığını göstermiştir. Hangi görevde olursak olalım 81 vilayetin tamamındaki belediyeleri, özellikle kendi belediyelerimizi yakından takip ettik. 30 büyükşehrin 15'i, 519 büyükşehir ilçesinin 304'ü AK Partili kadrolarca yönetilmektedir. Cumhur İttifakı olarka baktığımızda büyük şehirlerde 16 belediyeye çıkıyor. Bu başarıyı arttırarak sürdürmemiz şarttır.
Son seçimlerde CHP'ye geçen belediyelerin şehirlerimize nasıl ağır maliyetler getirdiğini takip ediyoruz. Ne ülkemizi, ne milletimizi, ne de partimizi böyle bir durumla bırakmaya hakkımız yoktur. Hep birlikte daha çok çalışacağız. Bir duvarın tuğlaları gibi birbirimizi destekleyerek hedeflerimize doğru yürüyeceğiz.
BELEDİYE BAŞKANINA KİBİR YAKIŞMAZ
AK Parti'de siyaset yapan herkes kendi kişisel kariyerinden önce ülkesine ve milletine karşı sorumluluklarını düşünmek mecburiyetindedir. Belediye başkanına gurur, kibir asla yakışmaz. Biz tevazu ehli olmaya mecburuz. Aksi takdirde sorun katlanarak büyür. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Sizlerden ricam teşkilatlarımızın ahenk içinde çalışması için vereceğiniz katkılar için her birinize şükranlarımı sunuyorum. İtimadımı, umudumu boşa çıkarmayacağınıza inanıyorum.
İŞİ GÜCÜ YALAN
Muhalefet, yaptıkları icraatlar üzerinden değil sadece ve sadece kamuoyunu yönlendirme faaliyetleri ile bunu yapmaya çalışıyorlar. Bu ara 80 bin lira daha kazandım. Adamın işi gücü yalan. O yalan söyledikçe sağolsun yargı da kararını olumlu şekilde veriyor. her birinin başına birer ajans dikmişler. O ajanslara ödedikleri paranın haddi hesabı yok.
ÖNÜMÜZDEKİ YILDAN İTİBAREN İNSAN İÇİNE ÇIKACAK YÜZLERİ VARSA KALMAYACAKTIR
Bir yıl yalanla, cilayla bizim yaptığımız işleri kendilerine mal ederek idare ettiler. İstanbul'da, Ankara'da bunu yaptılar. İkinci yıl makyajları dökülmeye başladı. Önümüzdeki yıldan itibaren insan içine çıkacak yüzleri varsa kalmayacaktır. Genel başkanlarına bakıp belediye başkanlarının akibetini kestirmek mümkündür. CHP Genel Başkanı Şanlıurfa'ya gitmiş, esip gürlemiş. Sözü tarıma getirip belediyeyi bize verin çiftçiye elektriği bedava yapalım demiş. Çiftçilerimizin yoğun elektrik kullandığı Adana, Hatay gibi şehirler sizin belediyelerinizin yönetiminde. Yapın oralarda elektriği bedava. Elinizi tutan mı var. Elektriklerin belediye ile ilgisinin olmaması... Elektriği belediyeler mi veriyor. İkinci sorun belediyelerin böyle bir görevinin bulunmaması.
SEÇİMDEN SONRA SADECE İSTANBUL'DA 15 BİN KİŞİYİ EKMEĞİNDEN ETTİLER
Üçüncü sorun CHP Genel Başkanı'nın nice namus sözü verdiği her konu gibi bunu da arkasını dönünce unutacak olmasıdır. CHP Genel Başkanı belediyelerinde tek bir kişinin bile işinden çıkarılmayacağı konusunda namus sözü vermişti. Seçimden sonra sadece İstanbul'da 15 bin kişiyi ekmeğinden ettiler. Namuslu isen bunun gereğini yap bakalım. Bunun yerine de ne olduğu belli olmayan, bir kısmı terör örgütleriyle iltisaklı olan 45 bin kişiyi işe doldurdular.
Sizler duruşunuzla, işinizle bu kritik sürecin en önemli belirleyicisi durumundasınız. Ülkenin Cumhurbaşkanı olarak ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızda olduğumuzdan, olacağımızdan şüpheniz olmasın.
Amacımız belediyelerin hizmetlerini daha etkin biçimde sürdürmelerini sağlamaktır. Tespit ettiğimiz yanlışları affetmediğimiz gibi hayata geçen güzel faaliyetleri de yakından takip ediyoruz. İstişare toplantılarımız aynı zamanda tecrübe aktarımıdır. Bir süre önce küresel iklim değişikliğinin insanlığı giderek daha çok tehdit ettiğini göz önünde bulundurarak vizyonumuzun temeline yeşil kalkınma devrimini oturttuğumuzu ilan ettik. Sizleri gereken hazırlıkları yapmaya davet ediyorum. Geçtiğimiz 19 yılda şehirlerimizi çok büyük yatırımlarla dönüştürdük. Yeni yönetim sistemine geçtiğimiz 2018'den bu yana sadece çevre ve şehircilik alanında yatırım bedeli 300 milyarı aşan 12 projeyi hayata geçirdik.
Belediyelerimizi de ilave kaynaklarla destekledik. Merkezi yönetimden aktarılan kaynak miktarını 86 kat artışla yılda 106 milyar liraya çıkardık. 2022 bütçesinde mahalli idarelere ayırdığımız pay 150 milyar lirayı bulmuştur. Hiçbir ayrım yapmadan yatırım yapan her belediyeyi destekledik. Son dönemde önce Elazığ, Malatya'da sonra İzmir'de yıkımlara yol açan afetler yaşadık. Karadeniz'de sel felaketleri ile karşılaştık. Yaz aylarında Ege ve Akdeniz'de orman yangınları ile yüzleştik. Denizleri istila eden müsilaj tehdidine maruz kaldık. Hepsine anında müdahale ettik. Tribünden seyretmedik. Bizzat şahsım, arkadaşlarım hep beraber arazideydik. Günlerce arkadaşlarımız bölgede bu çalışmaları yürüttüler. Bir yıla kalamdan depremde ve selde yıkılan evlerin yenilerini inşa ettik. Denizlerimizi temziledik.
Ana muahlefetin başındaki zat İzmir Milletvekili. İzmir'in belediyesi onlarda. İzmir'de kaçak yapılaşmanın olduğu bölgelerde belediyeniz acaba nerede kentsel dönüşüm projesi uyguladı? Yok. Bunu burada benim konuşmam yetmiyor. Benim İzmir teşkilatımın, milletvekillerimin orada kapı kapı dolaşarak, bunları işaret ederek CHP'nin belediyecilik anlayışı budur, deprem yaşandı burada, depremde merkezi yönetim olarak geldik, gördüğünüz yapılaşmaları yaptık, AK Parti bu, ana muhalefet bu... Deprem gerçeği bize daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini söylüyor.
