SİYASET

Cumhurbaşkanı Erdoğan İzmir'deki kooperatif operasyonunu değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada CHP’li belediyelere yönelik süren soruşturmalarla ilgili “Ortada siyasi değil, hukuki bir süreç var” dedi. İzmir’deki kooperatif skandalına da değinen Erdoğan, “TOKİ ile yarışacak dedikleri proje demirden çaldıkları için çöktü” ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sözlerine AK Gençlik'i överek başlayan Erdoğan, daha sonra operasyon sırasında mağara biriken "metan gazı" nedeniyle şehit olan 12 askerden bahsetti, şöyle konuştu:

"Bu cennet vatanın, bu kanlı bayrağın bize kahraman şehit ve gazilerimizin emaneti olduğunu hiçbir zaman unutmayacağız. İnşallah 'terörsüz Türkiye' ve 'terörsüz bölge' hedeflerine ulaşarak şehitlerimizin fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini herkese göstereceğiz. Terörsüz Türkiye çalışmasının hiçbir yerinde şehitlerimizin ruhunu incitecek hiçbir adım yoktur ve olamaz."

'SÜREÇ' MESAJI: "OLUMLU HABERLERİN ALINACAĞI BİR EVREYE GİRİYORUZ"

Pazartesi günü DEM Partili Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile 'samimi bir görüşme' gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "Önümüzdeki günlerde olumlu haberlerin alınacağı bir evreye giriyoruz. Bu hayırlı sürecin yol kazası yaşanmadan, karanlık mahfillerce sabote edilmesine fırsat vermeden en kısa sürede, başarıyla neticelenmesini temenni ediyoruz" dedi.

ÖZGÜR ÖZEL'İ SERT SÖZLERLE HEDEF ALDI

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisi hakkındaki sözlerine de yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:

"Türk siyaseti, tarihinin en ibretlik dönemlerinden birini yaşıyor. Bu üzüntü verici tablonun başını da her zaman olduğu gibi CHP çekiyor. Mesele ne? Aslında CHP'nin hazımsızlığının kökleri 14 Mayıs 1950'ye kadar uzanıyor. CHP ve devamındaki zihniyet milletin iradesine sahip çıkıp Demokrat Parti ve Menderes'i iktidara getirmesini asla kabullenemedi. Bunların hak ve hukuktan anladığı sadece kendilerine hizmet edecek yargı, medya, bürokrasi, iş dünyası ve sivil toplum.

Son cumhurbaşkanlığı seçiminde milletten öyle bir şamar yediler ki kendilerini toparlayamadılar. Güya anketlere göre tarih yazacaklar ama tarih olacaklar. Konuşmalarında tutarlılık yok, Türkiye'nin umudu diyerek pazarladıkları Bay Kemal'e layık gördükleri muameleyi hepimiz ibretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak ülkemize her biri altın değerinde 5 yıl kazanmakla kalmamış, milletimizin istikbalini de kurtarmışız."

ÖZEL'E: 'OTURDUĞU KOLTUĞU BİR TÜRLÜ DOLDURAMIYOR'

Bu partinin başında, şaibeyle anılan Kasım 2023 kurultayının ardından getirilen bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan bu zat her fırsatta kürsüye çıkıp meyhane ağzıyla bağrıyor, çağrıyor, höykürüyor. Bir sonraki kürsüde daha önce söylediklerinin tam tersi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralıyor. Bizim halkımız, karikatür tipleri sever. Milletimiz CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın sahnedeki garip hallerine gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor. Bir nevi bedava komedi. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor."

"DİĞER ŞEHİRLERDE DE MANZARA AYNI"

CHP'li belediyelere yönelik operasyonların siyasi değil hukuki olduğunu öne süren Cumhurbaşkanı, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu pespayeliğin gerisinde utanç verici bambaşka bir tablo var. Yargı, cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine yönelik bir soruşturma açtı. Şikâyet edenlerin, şikâyet edilenlerin, rüşvet alanların hepsi CHP'li. Ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı. Diğer şehirlerde de manzara aynı. 100 yıllık halk partisi olmuş haraç partisi. Yüzlerce mağdur son çare gidip yargıya başvuruyor. Ortada siyasi değil, hukuki bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz.

Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur: Bunların ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin son kurbanı baklava olmuştur. CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz. CHP Genel Başkanı tehdit ve hakaret dozunu ne kadar artırırsa artırsın bu hakikatle yüzleşecektir."

"SEÇİM 2028'DE YAPILACAK"

Özgür Özel'in '2 Kasım'da sandığı getir' çağrısına da yanıt veren Erdoğan, seçimin zamanında yapılacağını ifade etti:

"Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı aklı, yönetmeleri görüyoruz. Batılı ülke ve kurumlara 'Niçin Türkiye'ye müdahale etmiyorsunuz' diyecek kadar alçaldıklarına şahit olduk. 1950'den beri hep yaptıkları gibi iktidarı yine dış güçlerin desteğinde arıyorlar. CHP'nin başındaki zat bir süredir sandık deyip duruyor.

Bu ülkede CHP'nin demokrasiye sapladığı hançerler dışında sandık daima siyasetçinin baş tacı olmuştur. Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimi 2029 yılına yapılacak. Siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok. Bu zatın hangi sandıktan, seçimden bahsettiğini bilmiyoruz."

Erdoğan'ın açıklamalarının tamamı şöyle:

* Son grup toplantımızdan bu yana ülke gündemini meşgul eden iki konuya değinmek istiyorum. 1387’si ormanlık alanda 1895’si orman dışı alanlarda 3282 yangın bu yıl şehirlerimizi etkisi altına aldı. Yılbaşından itibaren çıkan yangınların dörtte biri son 13 günde meydana geldi. 20 büyük yangına karşı amansız mücadele verdik.

"İKLİM KANUNU" SAVUNMASI

* 2021’de Paris İklim Anlaşması’nı imzaladık. Devamı niteliğindeki İklim Kanunumuz da kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Başkanlığımızın görev ve sorumluluklarını netleştirdik. Tarım yasaklanacak çiftçi ekemeyecek türünden safsatalarla kanunu kötülemek şuursuzluk örneğidir. İklim Kanunu tamamen yerli ve milli bir kanundur. 1 karış toprağımızı teslim alacak güç dünya üzerinde mevcut değildir.

HEDEFİNDE YİNE CHP VAR

* CHP’nın hazımsızlığının kökleri 14 Mayıs 1950’ye kadar uzanıyor. Bakmayın bunların hak hukuk laflarını ağızlarından düşürmediklerine. Bunların anladığı iç ve dış güçlerin kumpaslarıyla iktidarı gasp etmektir. Biz AK Parti olarak CHP ile 2002 kasım ayından beri tam 18 defa sandıkta kozlarımızı paylaştık. Bunlara yabancı değiliz iyi tanırız. Bu yarışı ittifak çatıları altında da yürüttük. Seçimlerin tamamında AK Parti Cumhur İttifakı CHP'yi yendi de yendi, yendi de yendi...

* 6’lı masa diyerek tüm muhalefeti bir araya getirdiler. Yine yenildiler. Bay Kemal’i değil yanında yöresinde kim varsa hepsini sandığa gömdük. Seçim kazanmadan Bay Kemal’e şirinlik yapan kapı kollarını da hezimete uğrattık.

ÖZGÜR ÖZEL'E SERT SÖZLER: MEYHANE AĞZI...

* Anketlere göre tarih yazacaklardı, tarih olup gittiler. Konuşmalarında tutarlılık desen yok. Cumhur İttifakı olarak ülkemize her biri altın değerinde 5 yıl kazandırmakla kalmamış milletimizin istikbalini de kurtarmışız. Bu partinin başında bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan zat meyhane ağzıyla bağırıyor. Bir sonraki kürsüde söylediklerinin tersi zırvaları arka arkaya sıralıyor. Konuşmalarında mantık örgüsü hak getire. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor.

"HALK PARTİSİ OLMUŞ HARAÇ PARTİSİ"

* Bu pespayeliğinde gerisinde utanç verici başka bir tablo var. Yargı gelmiş geçmiş en büyük hırsızlık çetesine yönelik bir soruşturma açtı. Şikayet edenlerin, edilenlerin rüşvet alanların hepsi CHP’li. Ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları deşifre olmaya başladı. Gazete ve TV'lere yansıyanları görmüşsünüzdür. TOKİ ile yarışacak vizyon projemiz dedikleri İzmir'deli kooperatif skandalında hakkını mahkemede arayanlar da CHP’lilerden oluşuyor. İnşaat aşamasındayken demirden çaldıkları için skandal patlak veriyor. Söz konusu kooperatif CHP’nin örnek gösterdiği bir proje. Halk partisi olmuş haraç partisi.

"BAKLAVAYI DA KİRLETTİLER..."

* Yargının tek yaptığı önüne gelen şikayetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Ortada siyasi değil hukuki bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz. CHP rüşvet alınırken suçüstü yapılan bir olayı bile utanmadan bize mal etmeye çalışıyor. Gözaltı olunca hemen siyasi operasyon dediler. Şimdi genel başkanı çıkmış şok oldum diyor. Sen bu kafayla gidersen daha çok şok olursun en sonunda rezil rüsva olursun. Bunlar ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir.

* CHP zihniyetinin en son kurbanı baklava olmuştur. CHP hırsıza yolsuza sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir ama devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz. İster valizde ister baklava kutusu olsun rüşvet aldıysanız halkın parasını hamuduyla götürdüyseniz yargıya tıpış tıpış hesap vereceksiniz.

"TELEF OLUP GİTTİLER"

* Mecazen diyerek onları rahatlatalım telef olup gittiler. Biz milletimizin desteğiyle mücadeleye devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası desteğe rağmen başaramadılar.

ÖZGÜR ÖZEL'E "SEÇİM TARİHİ" YANITI

* Millet en son seçimde bize yüzde 52,18 ile ülkeyi 5 yıl yönetme görevi verdi; Allah'ın izniyle bu süreyi sonuna kadar kullanacağız. Anayasa ve Seçim Kanunu değişmediğine göre, Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028'de, mahalli idareler seçimleri 2029 yılında yapılacak Bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp, 'şu tarihte seçim yapılsın' demek hayaliniz olabilir ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok.

"YARGININ PARTİ AYRIMI YAPMADIĞINA EMİN OLABİLİRSİNİZ"

* Önümüzde Gezi olaylarında ilk ipuçlarını gördüğümüz FETÖ kumpaslarıyla şekillenen Covid kriziyle iyice ağırlaşan 2023 seçim sonuçlarıyla taktik değiştiren bir ekonomik Türkiye fotoğrafı var. Her kaos ve darbe girişimine mutlaka ekonomik saldırılar eşlik etmiştir. Tüm araçlar kullanılarak oluşturulan kargaşa ortamlarının neyi amaçladığını biliyoruz. Tedbirleri aldık. 6 Şubat depremlerinin maliyeti 100 milyar doların üzerindedir. İstanbul merkezli rüşvet çarkının maliyetinin 10 milyarlarca dolar olduğu tahmin ediliyor. Yargının hesap sorarken parti ayrımı yapmadığından emin olabilirsiniz.

* Genel Kurul çalışmalarında yasama yılının sonuna yaklaşıyoruz. Oldukça yoğun geçen bir takvimi tamamlıyoruz. Muhalefetin Meclisi engelleme girişimine rağmen tüm mesainizi tahsis ettiniz. Milletin emanetine sahip çıktınız. Meclis tatile girene kadar çalışacak ve gündemdeki 4 kanun teklifinin de yasalaşmasını sağlayacağız.