İzmir’in ulaşım sisteminin bel kemiği olan İZBAN üzerindeki tartışmalar sürerken, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç’ten kapsamlı bir açıklama geldi.
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın, “İZBAN’daki göreviniz döneminde oy birliğiyle kabul edilen tarifelere itiraz etmiyorsunuz, sonra devleti hedef alıyorsunuz” yönündeki eleştirisine yanıt veren Güç, yükün tek taraflı olarak yerel yönetimlere bırakıldığını savundu.
Güç açıklamasında, “İZBAN konusu gereksiz polemiğe çekiliyor. Cemil Başkanımız zaten gereken açıklamayı yaptı. Benim derdim siyaset yapmak değil, kamuoyunu bilgilendirmek. İZBAN’ın alt ve üst geçitleri, Karşıyaka’da yer altına alma çalışmaları, istasyon çevre düzenlemeleri tamamen belediyenin omuzlarında. Bu yük tek başına yerel yönetimin sırtına bırakılmamalı. Ben 1,5 yıl İZBAN yönetiminde görev yaptım, süreci çok iyi biliyorum. Bu işin sağlıklı yürüyebilmesi için merkezi hükümetin de elini taşın altına koyması şart” ifadelerini kullandı.
“BU KONU SİYASET ÜSTÜ BİR MESELE”
Güç sözlerini şöyle sürdürdü:
“İZBAN’ın yaklaşık 6 milyar liralık mevcut borcu var. Yenilenmesi gereken tren setleri nedeniyle önümüzdeki süreçte 5 milyar lira daha yük doğacak. Toplamda 11 milyarlık bir yükten söz ediyoruz. Bu sadece sübvanse edilecek bir rakam değil, bu sürdürülebilir bir yapı değil. Konu 15 lira mı 12,5 lira mı meselesi değil. Elbette desteklenecek ama ana mesele bu değil. İZBAN’ın kurtarılması, modern bir yapıya kavuşturulması gerekiyor. TCDD bünyesinde bu işi bilen, yıllardır demiryolu sektöründe olan deneyimli insanlar var. Bu konu siyasete alet edilecek bir konu değil, bürokrasinin birlikte çözmesi gereken ciddi bir mesele.”
“HÜKÜMETİN İZMİR’E NE KAZANDIRDIĞINI SÖYLEYEBİLECEK Mİ?”
AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı’ya yönelik eleştirilerini sürdüren Güç, İzmir’de hayata geçirilen projelere dikkat çekti:
“Şu an Buca Onat Tüneli yapılıyor. Türkiye’de belediye eliyle yapılan en uzun tünel. Buca Metrosu bir yıl içinde yüzde 40’ın üzerine çıktı. Opera binası yıllardır yarım bırakıldı, bütçe sağlanıp üzerimizdeki siyasi baskı biterse orayı da tamamlayacağız. Hasanağa Parkı’nı baştan aşağı yeniledik. Eşrefpaşa Hastanesi'nin yeni hizmet binasını hayata geçiriyoruz. Bunların her biri büyük projeler. Biz yaptık. Bilal Bey kendi il başkanlığı döneminde hükümetin İzmir’de yaptığı büyük bir projeyi söyleyebilecek mi?”
“İZMİR’E GERÇEKTEN YATIRIM YAPSINLAR”
Saygılı ile kişisel bir sorunu olmadığını vurgulayan Güç,
“Sayın Bilal Saygılı İzmir’de tanınan, saygı gören bir iş insanı. Kişisel bir problemim yok. Ama ben merkezi hükümetin İzmir’e gerçek anlamda yatırım yapmasını istiyorum. 2. Çevre Yolu sözleri var, yapılsın. Halkapınar-Otogar arası raylı sistem projesi acilen hayata geçmeli. Şu an otogara doğru düzgün ulaşım yok. Ama belediyenin yapmasına da izin vermiyorlar. Bu yatırımın önünü açsınlar” ifadelerini kullandı.
“KÖRFEZ SADECE BELEDİYENİN BÜTÇESİYLE TEMİZLENMEZ”
İzmir Körfezi’ne Bayraklı açıklarında bir gemiden atık bırakıldığını hatırlatan Güç, Körfez temizliğinin merkezi hükümet sorumluluğu da olduğunu belirtti:
“İzBB elinden geleni yapıyor ama Körfez meselesi sadece yerel yönetimin meselesi değil. Denetim yetkisi bakanlıkta. Körfezin yıllardır biriken sorunu var, bu Cemil Tugay döneminde ortaya çıkan bir mesele değil. Akademik raporlara göre temizlenmesi için yaklaşık 100 milyar liralık bir bütçe gerekiyor. Bu ancak merkezi hükümet desteğiyle mümkün olabilir. Bu siyasi şov değil, İzmir’in geleceği meselesidir.”
“SADECE İZİN VERMEKLE OLMAZ”
Karşıyaka Stadı üzerinden de merkezi yönetime seslenen Güç, şunları söyledi:
“Stat meselesinde sadece ‘izin verdik’ demekle olmaz. Yetki Spor Bakanlığı’nda. Sayın Cemil Tugay söz verdi, yapacağım diyor. Ama karar merci Ankara. ‘İzin verdik’ yerine, ‘Biz yapıyoruz’ deseler biz de alkışlasak.”
“KEŞKE BAŞARILI OLSALAR DA TEŞEKKÜR ETSEM”
Güç açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bilal Bey defalarca açıklama yaptı, ancak bunlar kamuoyunda gerçek bir karşılık bulmuyor. Keşke başarılı olsalar da ben de teşekkür etsem. Ama ortada teşekkür edilecek bir iş yok. Asıl görevini yapana teşekkür edilmez. Belediyeler de teşekkür beklemesin o zaman. Hayatım boyunca kimseye saygısızlık yapmadım. Bundan sonra da yapmam. Ama İzmir’in hakkını da savunmaya devam edeceğim. Kimseyle kişisel meselem yok.”