Ak Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı yoğun katılımlı Danışma Meclisi sonrasında özel açıklamalarda bulundu.
Başkan Saygılı gündeme dair dikkat çekici açıklamalar yaptı.
Gazetecilerin sorularını içtenlikle yanıtlayan Başkan Saygılı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile zaman zaman fikir ayrılığı yaşadıklarını ancak İzmir’e hizmet konusunda diyalogdan yana olduklarını söyledi.
Saygılı, “2024 yerel seçimlerinin ardından, üyesi olmaktan gurur duyduğumuz Ak Parti’nin ilke ve prensipleri doğrultusunda partizanlıktan uzak bir hizmet anlayışı benimsedik. İzmir halkına hizmet söz konusu olduğunda diyalog yaklaşımına biz de olumlu karşılık veriyoruz. Ancak bu, İzmir halkının kaynaklarının kötü kullanılmasını görmezden geleceğimiz anlamına gelmez. Beytülmal, yani İzmir halkının parası kırmızı çizgimizdir” dedi.
İZSU’nun Körfez temizliği harcamaları gündem oldu
Saygılı, İZSU’nun Körfez temizliği çalışmalarında yapılan ihalelere ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu.
“Katıldığım televizyon programında da ifade ettiğim gibi, İZSU’nun Körfez temizliği çalışmaları sırasında yapılan harcamalar 1 milyar lira daha ucuza mal edilebilirdi. İzmir halkına pahalı su satarak elde edilen paranın israf edilmesi kabul edilemez. Bu konunun özü; İZSU’nun harcamalarının su satış bedelinden karşılanmasıdır. Dolayısıyla kamu kaynağının etkin ve verimli kullanılmaması büyük bir sorundur” ifadelerini kullandı.
Saygılı, ihalelere ilişkin detaylı veriler paylaşarak, yapılan işlemlerin İzmir halkının cebinden ciddi bir yük oluşturduğunu belirtti.
“İZSU ihalelerinde 1 milyar lirayı bulan fark var”
Saygılı’nın paylaştığı bilgilere göre, İZSU 2024 Kasım ayında pazarlık usulüyle yaptığı ilk ihalede İzmirli bir firmayla 366 milyon 100 bin TL bedelli sözleşme imzaladı.
İhaleye göre 700 bin metreküp dip çamuru taranacak ve 32 deniz mili uzaklıktaki döküm alanına taşınacaktı. Bu işin metreküp maliyeti 523 TL olarak hesaplandı.
Beş ay sonra, 2025 Nisan ayında yapılan açık ihalede ise 1 milyon 800 bin metreküp çamur için 2 milyar 147 milyon TL’lik sözleşme yapıldı. Bu ihalede metreküp başına maliyet 1.193 TL’ye çıktı.
Saygılı, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın aynı işler için belirlediği maliyetin çok daha düşük olmasına rağmen İZSU bu seçeneği değerlendirmemiştir. Böylece İzmir halkının 1 milyar liraya yakın kaynağı boşa harcanmıştır” dedi.
Başkan Saygılı’nın açıklamasında yer alan tabloya göre;
İhale Türü Yaklaşık Maliyet (TL) İhale Bedeli (TL) Bakanlık Tutarı (TL) Fazla Ödeme (TL)
Doğrudan Alım 385.147.000 366.100.000 333.200.000 32.900.000
Açık İhale 2.167.614.000 2.147.940.000 1.224.000.000 923.940.000
TOPLAM – 2.514.040.000 1.557.200.000 956.840.000
“İhalelerde rekabet engellendi”
Saygılı, açık ihalede rekabetin kasıtlı olarak kısıtlandığını öne sürdü:
“İhaleye katılım şartlarına ‘Dip Tarama Belgesi’ zorunluluğu eklendi. Bu belgeyi yalnızca bir firma sunabildi. Geçerli sayılmayan teklif, geçerli olandan 848 milyon lira daha düşüktü. Bu, kamu zararına yol açan bir uygulamadır.”
Saygılı, şu soruları yöneltti:
“İZSU neden Bakanlıktan gemi tedarik etme yoluna gitmedi?”
“Yaklaşık maliyet belirlenirken neden Bakanlıktan fiyat alınmadı?”
“Beş ay içinde maliyet hesabı neden yüzde 115 arttı?”
“İhalede rekabet neden engellendi?”
“Belediye şirketi Denizcilik A.Ş. neden doğrudan bu işi üstlenmedi?”
“Bu israfın bedelini yine vatandaşın su faturasıyla mı ödeyeceksiniz?”
Saygılı, “Yapılan sadece bir kalem işte Büyükşehir Belediyesi’nin yaklaşık 1 milyar lirası heba edilmiştir. İzmirli, belediye başkanının bu konudaki adımlarını dikkatle izleyecektir. Tugay, ‘Çalmayacağım, çaldırmayacağım’ sözü vermişti; şimdi bu sözü eyleme dökme zamanıdır” dedi.
“Arıtma tesisi körfezi hâlâ kirletiyor”
Saygılı, Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin tam anlamıyla görevini yerine getirmediğini belirterek,
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün aldığı numunelerde arıtma suyu, yönetmelikte belirtilen sınırları karşılamadı. Bu nedenle 13 Ağustos 2025’te ceza kesildi. Arıtılan su hâlâ denizi kirletiyor” açıklamasını yaptı.
“İZSU görev sınırlarını aşıyor”
Saygılı, İZSU’nun 2560 sayılı kanun gereği görev tanımında “dip tarama” faaliyetinin bulunmadığını hatırlattı.
“İZSU’nun, İzmir Büyükşehir Belediyesi adına Körfez temizliği yapmasında sakınca yok; ancak bu çalışmalar için gerekli meclis kararının olup olmadığı belirsizdir. İZSU, yaptığı harcamaları geri talep etmektedir. Yasal dayanak oluşturulmadan yapılan bu işlemler sorunludur” dedi.
“Belediye yönetiminde savrulma var”
Saygılı, belediye şirketlerindeki plansızlık ve kaynak israfına da değindi:
“İZSU’nun milyonlarca liralık şoförlü araç kiralaması, uzun süren makine arızaları, iptal edilen hizmet binası inşaatı, kredi kullanımlarında yaşanan kayıplar ve verimsiz yönetim anlayışı ciddi bir tablo ortaya koymaktadır. Bu kötü yönetimin faturasını yine İzmir halkı ödemektedir.”
Kentsel dönüşüm mağdurları: “Yargı siyasallaşmadı”
Kooperatifler üzerinden yürütülen kentsel dönüşüm sürecinde mağdur olan 4 binden fazla vatandaş hakkında konuşan Saygılı,
“Bu konu siyasetten uzaktır. Şikayetçiler de, mağdurlar da çoğunlukla CHP seçmeni. Yargı süreci başlamadan önce biz bu hataları defalarca dile getirdik. Yargı kararları lehlerine olunca ‘Yargıya güveniyoruz’, aleyhlerine olunca ‘Yargı siyasallaştı’ diyorlar. Bu çelişkidir” ifadelerini kullandı.
“Biz olsak mağduriyet olmazdı”
Kentsel dönüşümde yaşanan yeni maliyet artışlarına değinen Saygılı, çözüm önerisini şöyle açıkladı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi olmasa bu insanlar bu işe girmezdi. İnsanlar belediyeye güvenip evlerini teslim ettiler. Ben olsaydım, küçük bir imar artışıyla fazla konutlar üretir, buradan elde edilen geliri mevcut üyelerin maliyetlerini azaltmak için kullanırdım. Bizim yönetimimizde insanlar evlerine zamanında kavuşurdu.”
“İzmirlinin hakkını sonuna kadar savunacağız”
Açıklamasının sonunda İzmir halkına seslenen Saygılı,
“İzmir halkının parasının korunması için hem partimizin meclis grubu hem de il başkanlığı olarak konuyu hassasiyetle takip edeceğiz. Adli ve idari süreçlerde gerekli tüm girişimlerde bulunacağız. İzmirli hemşehrilerimin en ufak şüphesi olmasın” dedi.