TİME 35 TV ekranlarında yayınlanan Ahmet Bereket ile Gündemin Nabzı Programının konuğu Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran oldu. Gündemin Nabzı programında Ahmet Bereket’in konuğu olan Erduran, gündemi dair önemli açıklamalarda bulundu.

İzmirlilerin ve tüm vatandaşlarımızın mevcut yapılaşmaya, kutuplaşmaya, ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye asla prim vermemeleri gerektiğine vurgu yapan Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran: “Yani bu ülkede herkesin birbiriyle kaynaşma, kucaklaşma mecburiyeti var. Seçim zamanı biz kahvehanede gezerken, bize bazen işte diyorlar ne işiniz var şunlarla yan yana, ne işiniz var bunlarla yan yana oturmuşlar masada okey oynuyorlar. Her zaman gittiğimiz kahveler , selam verdiğimiz kahveler. Dedim ki soruyu soran arkadaşa, karşındaki ortağın Cumhuriyet Halk Partili, sen de AK Partilisin. Bak orada oturan arkadaş da Milliyetçi Hareket Partili. Oyun oynarken dördüncü AK Parti’li mi olsun, MHP’li mi olsun CHP’li mi olsun ayrımı yapmıyorsun ama bir siyasi anlamda ülke menfaatleri anlamında bir araya geldiği zaman bununla ne işin var diyorsun. Dünür oluyorsunuz, kız alıp kız veriyorsunuz. Dünür CHP’li MHP’li buna bakmıyorsunuz. Ticaret yapıyorsunuz, benden mal alan müşteri AK Partili mi CHP’li mi buna bakmıyorsunuz. Alışveriş yaparken şu pazarcıyı veya iş sahibi, şu köylü hangi siyasi partiye mensup bu ayrımı yapmıyorsunuz. Ama ülke menfaatleri için bir araya gelmiş, kanaat üretmiş insanların niçin bir araya geldiğini sorguluyorsunuz. Bunlar yanlış şeyler.” dedi.

“Mesele yan yana geldiğinizde neler yaptığınız”

Bir araya gelmenin, fikir alışverişinde bulunmanın kötü bir şey olmadığını ifade eden Erduran: “70’li yıllarda rahmetli Erbakan hocamız Cumhuriyet Halk Partisi ile hükümet kurdu. Yani bugün bizim yaptığımızın bir adım ötesini yaptı. Biz bir baraj ittifakı içinde yer aldık herhangi bir eyleme yansımayan. Ama eylemin çok çok üstüne yansıyan bir ittifak yapıldı koalisyon kuruldu. Rahmetli Ecevit’le rahmetli Erbakan zamanında. O zaman imam hatipler açıldı, kuran kursları açıldı. Ağır sanayisi yapıldı, fabrikalara kazandırıldı. Mesele yan yana geldiğinizde neler yaptığınız. Neye ön ayak olduğunuz. Onun için diyorum ki ben halkımıza; ayrıştırmadan uzak dursunlar. Kutuplaşmadan uzak dursunlar.” dedi.

“Kucaklaşan bir Türkiye lazım”

Konuşan ve kucaklaşan bir Türkiye’nin gerekliliğine vurgu yapan Mustafa Erduran: “Bunu tesis etmedikten sonra hangi fikre sahip olursak olalım, hangi kanaate sahip olursak olalım, ülke içindeki vatandaş birlik olmadan bu ülke ayağa kalkmaz ve son zamanlarda işte yaşadığımız bu döviz kurunun patlaması, bu krizler halkımızı da galeyana getirmesin. Sabırlı olmak lazım. İşte kurun patladığı anda bazı illerde, bazı insanların sokağa çıktığını gördük Bunlar yanlış şeyler. Eğer bir eylem yapılacaksa, bir protesto yapılacaksa bugün Türkiye’de siyasi partiler var. Siyasi partiler karar alırlar falanca gün derler, tarih ve saat belirlerler. Kaymakamlığa, valiliğe yazısını yazarlar. Bütün halkı o gün orada protestoya davet ederler. Konuşmalar yapılır, alkışlar yapılır ve dağılır. Ama ferdi çalışmalar ferdi hareketler, ferdi eylemler, ferdi isyanlar toplumu sokağa dökmek bu ülkenin menfaatine olmaz. Bu çatışmayı ve kutuplaşmayı zirve yaptırır.” diye konuştu.

İtidal çağrısı

Vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Erduran: “Her an her sıkıntı olabilir. Bugün kur patladı, yarın başka bir şey patlayabilir. Bu bizim gerginliğimize, sokağa dökülmemize vesile olmasın. Daha çok itidalli olmamız lazım, daha çok bir arada olmamız lazım. Farklı kanaatlerin bir araya gelip bu konu hakkında neler yapıyor onu konuşuyor olabilmesi lazım ama bunu en sağlayacak olan kişi de tepedeki idareciler. En başta Cumhurbaşkanımız.” dedi.

“Cumhurbaşkanımızın söylemlerini çok hoş bulmuyorum”

Cumhurbaşkanımızın söylemlerini çok hoş bulmadığını belirten Erduran: “Bu kadar çok tepeden, zirveden yüksek sesle bağırmalarla, aşağılayıcı konuşmalarla siz artık toplumun nefretini kazanıyorsunuz. Çok Cumhurbaşkanları gördük. Fikirlerimi duymazdı, kanaatlerimi duymazdı. Halk belki oy vermezdi ama nefret de duymazdı. Bu işi nefretten kopartmak lazım. Benim halkımıza tavsiyem, bu karmaşık ortamdan kendilerini kurtarsınlar, fikirleri süzgeçten geçirsinler. Konuşan, sohbet eden ve kucaklaşan bir toplum haline gelsinler kanaatleri ne olursa olsun, sandıkta kime oy verirse versin ama konuşan bir Türkiye olsun, yani bizim arkadaşlığımız komşulumuz kadar kıymetli bir şey yok. Seçim gider ama dostluk baki kalır” şeklinde konuştu

Beşiktaş'ta yangın faciası Beşiktaş'ta yangın faciası