İZMİR

Balçova’da bayram sabahı utancı

Balçova Kurban Pazarındaki görüntüler, bir metropolde hala hijyen ve düzenin sağlanamamasını gözler önüne serdi. Vatandaşlar yıllardır süren sorumsuzluğa tepki gösterdi.

Abone Ol

Yıl 2025. İzmir gibi bir metropolde hâlâ bayram sabahına utanç görüntüleriyle uyanmak, hepimizi derinden sarsmalıydı. Ama sarsılmadık. Çünkü artık alıştık. Alışmamalıydık.

Balçova’da kurulan Kurban Pazarı’nda yaşanan manzara; ne bayrama, ne vicdana, ne de modern bir kente yakışır türdendi. Hijyen koşullarından eser yok. Kesim alanları kan gölüne dönmüş, çöpler yığın yığın birikmiş, pis kokular 40 derece sıcağın içinde mahalleye yayılmış durumda. Yer altı sularına karışan kanın ne tür sağlık risklerine yol açacağını düşünen kaç kişi var acaba?

Bu görüntüler sadece bir ihmalkârlığın sonucu değil; yılların birikmiş umursamazlığının, denetimsizliğin ve sorumsuzluğun fotoğrafı. Her bayram aynı kaos, aynı şikayetler, aynı sitem dolu cümleler: “Her yıl aynı rezillik!”, “Denetim yok!”, “İnsan sağlığı hiçe sayılıyor!” Peki değişen ne? Hiçbir şey.

Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit’e yöneltilen eleştiriler yalnızca bu yıla özgü değil. Vatandaşlar bu sorunların yıllardır sürdüğünü söylüyor. O hâlde sormak lazım: Hangi gerekçeyle bu kadar temel bir hizmet yerine getirilemiyor? Kurban kesim alanları neden düzenli değil? Biyolojik atıklar neden hâlâ gelişigüzel atılıyor? Bu işin bir yönetmeliği, bir standardı, bir sorumlusu yok mu?

Kurban, sadece bir dini vecibe değildir; aynı zamanda bir sosyal sorumluluk alanıdır. O hayvanın eti ihtiyaç sahibine giderken, kesimi sırasında doğaya, çevreye, topluma zarar vermemek de ibadetin bir parçasıdır. O kötü kokunun ortasında, kanın aktığı çukurlarda, çöplerin arasında kurban keserken aslında biraz da vicdanımızı kesiyoruz.

Sayın Başkan’a ve ilgili tüm birimlere çağrımdır: Kurban Bayramı bir hafta sonra unutulacak ama bu görüntüler hafızalarda kalacak. Bir sonraki bayramda Balçova’yı bu utançtan kurtarmak için bugünden çalışmaya başlayın. Modern şehirler plansızlıkla değil, insan hayatına ve doğaya duyarlılıkla yönetilir.

Ve sevgili vatandaşlar, eleştirinin ötesine geçip talep etmeyi de öğrenmeliyiz. Temiz bir çevre, sağlıklı bir kesim alanı bizim hakkımız. Bayram, sadece hayvan değil, insanlık kesilmeden kutlanmalı. (Medya Ege\ Arif Çayan)